Yolum Sana Düştü ♠️

4.Bölüm

Dilan sinirle Demir'in baktı amacı ne bu adamın ona ne kardeşlerinin özelliklerinden .
Bir an düşündü Dilan sahi ne sever neyi sevmezdi Narin ve Ezo ...
Suçluluk dolu gözlerle baktı Narin'in koluna kendi kendine söylendi .
'Ben öyle bir ablayım ki kardeşim sakat kalmış onu bile farketmedim. '

"Dünyadan Dilan'a iyi misin ? "
"İyiyim daldım sadece "
"Belli çok derinlere daldın be güzelim kaç kez adını söyledim "
"Eee hadi kardeşlerini aileni anlat biraz "
"Demir şuan sırası değil "
"Babamla konuşalım ve bedel saçmalığından beni kurtar "
"Peki sen kurtulunca  kim kurban olacak ?"
Demir soruyu Dilan'a sordu fakat ölüme birlikte gitmeyi göze alan iki yapışık kıza baktı.
Dilan bu iki kızdan farklıydı ama ortak bir noktaları vardı .
Bu üç kız da çok can yakardı nasıl kardeş olup bu kadar benzemezler diye düşündü .

Biri kumral biri esmer birisinin bembeyaz teni ona inat simsiyah gözleri vardı.
"Ezo evlenecek babam onun evlenmesini uygun buldu "
Demir karagözlü kıza bakıp tekrar Dilan'a baktı .
Nasıl bir kız bu kendini kurtarmak için kardeşini harcıyordu.
Ben bu kız için mi İstanbul'dan yaralı bir halde buraya kadar geldim diye derin bir nefes aldı .
Halil ağa merdivenlerden inip Demir'in karşısına geçti .
"Hoşgeldin evladım "
"Hoşbuldum "
"Adın neydi Rüzgardı sanırım Dilan bahsetmişti birkaç gün önce senden "
"Ben Rüzgar'ın kuzeniyim efendim "
"Aileyi temsilen geldim birkaç güne Rüzgar da gelecek "
Dilan anlamaz gözlerle Demir'in baktı niye planı değiştiriyordu bu adam .
"Öyle mi Dilan kuzeninin geleceğini söylemişti oysa "
"Acil işi çıktı abisi olarak ben geldim "
"Hoşgeldiniz o halde buyurun soframıza  "
"Hadi ne bekliyorsunuz misafirimiz var "

Dilan Demir ve babası ile yürürken Narin ve Ezo mutfağa yardıma gittiler .

Halil bey karşısında ki adamı inceliyordu.
Demir de farklı değildi neden kendini kuzen olarak tanıttığını bile bilmiyordu.
Siyah saçlı kıza baktığında ben Dilan'ın sevgilisi Rüzgar'ım demek içinden gelmedi Demir olmak istedi.
"Tekrar hoşgeldiniz "
"Hoşbuldum "
"Sizi de buraya böyle bir mevzu için gelmeye mecbur bıraktık "
"Kız babasına nasıl konuşulur pek bilmem ama adı konulacaktı zaten kuzenim ciddi düşünüyor Dilan ile "
"Biliyorum Dilan anlattı "
"Anlayışlı bir babasınız Dilan çok şanslı "
"Bende şanslıyım Dilan gibi bir kızım var "
Demir odanın kapısının açılması ile başını o tarafa çevirdi.
Dilan kurtulmak için karanlık kuyuya bu küçük kızı atıyordu.

"Baba Ali ağa geldi "
"Seninle konuşacakmış "
"Buraya gelsin kızım Demir bey aileden gizlimiz saklımız yoktur "

Ali odaya çıkarken merdivenlerden ona bakan Narin'e baktı .
Nasıl da kırgın ve mahsundu ağlamaktan kızarmıştı gözleri .
Verdiği kararın doğruluğunu bir kez daha anladı .

"Hoşgeldin Ali "
"Bu bey de " diyebildi sadece Halil ağa Ali dinlemeden sözünü kesti .
"Ben Dilan'ı değil Narin'i istiyorum "
"Narin'in kolu "
"Biliyorum benim kabulümdur haftaya düğün var kızına söylersin hazırlanır "
"Ama "
"Aması yok Ezo ancak kardeşim olur benim Dilan da bana ve aileme uymaz"
"Narin benim aileme de töreme de en uygun olandır " deyip Halil beyi dinlemeden odadan çıktı .
Merdivenlerden inerken Narin hep  gördüğü yerde yoktu .
Kozan Konağı'ndan çıkıp arabasına bindi.
Evden biraz uzaklaşınca karşına Narin çıktı kız kendini arabanın önüne atmıştı .
Ali sinirle arabayı durdurdu.
"Delirdi mi sen ?"
Narin ağlayarak adamın yüzüne baktı .
"Teşekkür ederim çok teşekkür ederim "deyip koşarak oradan ayrıldı .
Ali sadece ağlayarak koşan kızın arkasından baktı .
Yandın oğlum Ali bu kızın gözlerinin yaşı hiç durmuyor .
Ömrün gözyaşı silmekle geçecek deyip tebessüm etti .

Kozan Konağı'nda ise şaşkınlık hakimdi.
Narin mutluydu hem kardeşini kurtarmıştı hemde belki severdi Ali onu belki bende sevdayı tadarım annemden görmediğim sevgimi çocuklarıma veririm diye iç çekti .
"Abla "
"Ezom üzülme ben mutluyum "
"Bu bedel benim kurtuluşumdur kara gözlüm "
"Benimde yuvam olacak Ezo "
"Bende bir adamın karısı olacağım kuma da olsam "
"Belki korur sever beni ha güzelim "
"Anne olurum belki "deyip hem kendinin hemde kardeşinin gözyaşlarını sildi .
"İnşallah ablam inşallah sen çok mutlu olacaksın "
"Sende öğretmen olacaksın okuyup gelecek ablanı gururlandıracaksın"
"Söz ablam öğretmen olacağım ve sana geleceğim " deyip sarıldı .

Demir ve Dilan kapının önünde iki kızın konuşmalarını sessizce dinliyorlardı.
Demir sonunda dayanamadı.
"Siz yapışık kızlar hep böyle ağlar mısınız? "
"Kendimi dizi film çekiyoruz gibi hissediyorum "
"Ne dram yaptınız yahu "
Ezo karşısında gülen adama baktı .
Bu adam kendini komik falan mı sanıyor .
"Demir hadi gidelim "
"Senin içinde sevindim Narin "
"Hepimiz için olması gereken oldu "
"Haklısın  Dilan hepimiz için olması gereken oldu "
"Ben evleneceğim ve mutlu olmak için elimden geleni yapacağım "
"Ezo zaten mutlu bir kız "
"Peki sen Dilan sen mutlu musun ? "
"Arkadaşın var mı gerçekten "
"Aaa doğru sevgilin vardı değil mi ?"
"Peki nerde sevgilin ?"
" Seni bugünde yanlız bırakan adamı sevmek senin cezan "
"Mutlu değilsin ve olmayacaksın içinde ki bencil kızı öldürmediğin sürece yanlız kalacaksın "
"Haklısın olması gereken oldu "deyip merdivenlerden sinirle çıktı .
Dilan olduğu yerde dondu kaldı .
Ezo önce ablasına sonra Demir'e baktı .
"Abla o şuan sinirli sana , baba, kaderine herkese kızma küsme anlamaya çalış "
Dilan sinirle soludu bağırarak konuşmaya başladı .
"Ben ona ne yaptım Ezo neden bana düşman ?"
"Neden hep ikiniz birliktesiniz ?"
"Demir bugün geldi o bile size yapışık kızlar diyor ?"
"Ne yaptım size ?"
Ezo ablasına baktı .
"Gerçekten duymak istiyor musun abla  ?"
"İstiyorum "
"Neden ben yalnızım ?"

Ezo oda da duran koltuğa geçip oturdu Dilan da karşısına geçti .
Demir kapının önünde öylece iki kızın hesaplasmasını izliyordu.

"Abla sorunun cevabını vereceğim "
"Diyorsun ya ben ne yaptım diye ? "
"Babam seni severdi bir dediğini iki etmezdi "
"Çocuk aklı işte ilk senin çikolatanda gözümüz kaldı "
"Ben ağlardım Narin ablam kendi hakkını bana verirdi"
"Beş yaşındaydım abla sadece beş sende çocuktun kabul ama haksızlıktı ablam ve biz yiyemezken senin dolapta hep çikolatan olurdu "
"Narin ablam ben ağlayıp annemden dayak yemeyim diye senin çikolatandan gizlice alır bana getirirdi"
"Sen ise ablamı bu yüzden anneme dövdürdün paylaşmadın abla "

"Bayram da hatırlıyor musun kırmızı elbise giymek istediğimiz de babam seni alışverişe götürmüştü"
"Sana yalvardık abla "
"Sen kendine aldın bize almadın"
"Sonra biz dayak yerken sen izledin abla sadece izledin"
"Bunlar benim içime oturan unutmayacağım şeyler daha fazlası da var sende biliyorsun "
"Sorunun cevabı da bu Dilan abla sen hiç bir şey yapmadın "
"Ben sana kızmıyorum çünkü annemiz ayrı diye görüyorsun anlıyorum seni "
"Ama Narin ablam o annesiz büyüdü sen kardeşisin onun ama yoksun abla"
"Ablamın kolunun hala düzelme şansı var ama sen bir kere ilgilenmedin "
"Özür dilerim ağlaman için anlatmadım sen sordun diye anlattım"
"Ben ablamın yanına gitsem iyi olur "
"Babamın yanına git abla o senin ağlamana izin vermez "
"Ama ben sana omuz olamam artık "
"Özür dilerim "

Demir hala kapının önününde duruyordu .Ezo çıkmak için önüne gelince kulağına eğilip konuştu.
"Sen Narin'den daha çok canını yaktın farkında mısın ?"
"Büyümesi lazım artık duymak istedi anlattım "
"Çekil önümden"
"Büyümekten bahseden sen misin küçük kız ?"
"Yaşımsa küçük olan evet 18 yaşındayım ama inan bana senin yaşadığından daha çok şey gördüm yaşadım "
"O yüzden bana ders verme çekil önümden"
Demir Ezo'nu kolundan çekip dışarı çıkardı .
Kimse görmesin diye de bir odaya soktu .
"Bana bak küçük kız "
"Ablana anlattıklarını birde bana anlat "
"Çok şey yasamışsın ya anlat bakalım ben nasıl bir adamım"
"Neyi merak ediyorsun daha  kaç saattir tanıyorum ki sana ne anlatayım ?"
Demir hala Ezo'nun kolunu tutuyordu.
"Ben seni anlatayım mı sana ?"
"Kendini iyilik meleği sanan güzel bir maske takıp insanları kandıran tatlı dili ile en büyük yaralar açan küçük  kızsın"
"Bırak kolumu biri görse yanlış anlar"
Demir gülerek kızın kolunu bıraktı .
"Seninle beni aynı yatak da bile görseler yanlış anlamazlar"
"Ablam seninle nasıl arkadaş oldu pisliksin "deyince Demir  kızın üstüne yürüdü .
Tam o anda kapı açıldı .
"Abi"