Demir ile Olcay birlikte Asuman hanımla konuşmak için yola çıktılar .
Kadına her şeyi anlatıp ne yapmaları gerektiğini karşılarındaki adamı tanıyıp ona göre önceden olabilecekleri düşünmek istiyorlardı.
Sonuçta Asuman hanım Halil beyi çok daha iyi tanıyordu.
Kadının evinin önüne gelince arabadan önce Olcay indi.
Hala aynı yerde oturan Demir'e dönüp baktı.
"Demir insene ne bekliyorsun ?"
Adam ne yapacağını bilmiyordu . Zaten her zaman zor bir hayatı vardı fakat son bir kaç gündür hayatını sanki uzaktan izliyor olacaklara engel olamıyordu . Son bir gayret ile Olcay'a baktı arkadaşına cevap vermeden arabadan indi .
Birlikte bahçe kapısını geçip Asuman hanımın kapısının önüne geldiler .Asuman hanım kapıyı birden elinde sürüklediği valizle açtı . Demir kadına şaşkınlıkla bakarken ne yapmaya çalıştığını yorulan zihni ile zar zor idrak edebildi.
"Bir yere mi gidiyorsunuz ?"
"Önümden çekil Demir seninle konuşacak hiç bir şeyim yok !Nereye gittiğimde ise seni hiç ilgilendirmez !"
Demir Asuman'ın tam önüne geçip kadının elindeki valize uzandı.
"Artık kaçma Esme Karaaslan kızlarına sahip çık .Onlar annelerini tanımayı ,kokusunu bilmeyi hakediyorlar ."
"Yapamam Demir çekil önümden gideyim beni hiç tanımadın ,görmedin bilmedin say nolur.""Ezo'ya yalan söyleyemem onu kandıramam .Kızınızı seviyorum canımdan bile daha çok ,onunla dürüst bir hayat istiyorum ve bunun için Ezo'da bende geçmişimizde ki yaraları sarmalıyız .Sizde bize yardım edecek şifasınız . Neden benim gibi Ezo gibi anne kokusunu bilmeyen kimsesizlere anne olmak istemiyorsun anlamıyorum neden kaçıyorsun bizden ?
İkimiz hatta üç çocuk yıllarca anne hasreti ile büyüdü bizi kollarına alıp sarılmak ne kadar zor olabilir ki !"Asuman başını eğdi akan gözyaşlarını silmeden acı dolu bakışlarını Demir'e kaldırdı.
Bu bakışlarda iliklerine kadar işlemiş hasret ve özlem vardı ama en çok katıksız bütün vücudunu sızlatan bir acı vardı .
"Ben size anne olursam ,bir gün öldürüldüğünüz haberini alırım en kötüsü kollarımda can verirseniz dayanamam Demir . Ben canımı yıllar evvel yitirdim bırak kuru bir nefesim kalsın. Uzaktada olsa ,başka bir şehirde de olsa kızlarımın mutlu olduğunu bileyim yeter bana ."deyip Demir'in elinden valizini alıp bahçe kapısından çıktı .Adam ne diyeceğini nasıl durduracağını bilmiyordu ama Ezo'yu annesine kavuşturmak bir kez olsun sarıldıklarını görmek istedi.
"Kızlarının mutlu olduğunu kim söyledi ki sana ? Ezo benimle zorla evlendirildi . Narin desen bir adama kuma verildi .Sen hangi mutluluktan bahsetiyorsun Esme Karaaslan ?"Kadın duydukları ile olduğu yere çakıldı kaldı.
Duyduğu sözler kulağında çınlıyor adete nefes alamıyordu .
Elleri titreyerek Demir'e doğru döndü .
"Nazlım kuma mı verildi ? "
Adam başını aşağı yukarı sallayıp konuşmaya çalıştı.
"Evet ,dahası da var ... Kızın yıllarca kendini annesinin katili olduğunu sanarak büyüdü . Ezo desen annesi olduğunu söyleyen kadın tarafından korunmadan sevilmeden büyüdü ve kızların sevmediği adamlarla zorla evlendirildiler . Ha şanslıydılar bende Ali 'de sevdik onları ama sandığın gibi mutlu huzurlu büyümediler .Zenginlik içinde bir kırmızı elbise için ağladılar . Dilan yaşarken kızların sadece seyretti .
Sevgiyi bilmeden büyüyen yaralı iki küçük kadın senin kızların şimdi gidersen onlara yardım etmiş olmayacaksın bir kez daha yalnızlığa kimsessizliğe terketmiş olacaksın .""Korkuyorum sadece onlar yaşasın istiyorum Halil öldürür hepinizi yapamam . Ben ölü olmaya ,onlarsız acı çekmeye razıyım . Ailemden uzakta kimsesiz kalmayı yaşamayıda kabul ettim bırak gideyim nolur !"
Arkasını dönüp gideceği sırada bu sefer Olcay kadının önüne koşarak geçti.
"Sen kızların için canını feda etmiyorsun fedakar bir anne değilsin öyleymişsin gibi davranma !"
"Olcay yapma bırak gitsin ."
"Bak arkandaki adama ,tanıyorsun onu bataklıktan çıkmak mutlu olmak için neler yaptığını sende biliyorsun ? Kızının hayatını korumak istiyorsan yardım et. Eğer senin yaşadığını Karaaslan ailesi bilirse Halil Kozan'ı yenmek çok kolay olur . Güçlü bir ailenin kızısın çaresiz kimsesiz değilsin . Kızların için yardım etmek onlara gelmek zorundasın ."
"Yapamam "deyince Olcay kadının elindeki valizi sinirle alıp arabaya yerleştirdi.
"Hadi bin sana gerçek anne nasıl olur göstereyim ! Sende bin Demir ,ablan ile tanışma vaktin geldi hadi gidelim asıl çaresiz kimsesiz kadın kimmiş ve nasıl kızıyla ayakta kalmış görelim belki o zaman sende anneliğini hatırlarsın yaptığından utanırsın Asuman abla ." dedi .
Kadın sessiz bir şekilde kabullenip arabaya bindi.
Demir hem Asuman'ın ,Olcay'ın sözünü dinlemesine şaşırdı hemde ablasının
bir kızı olmasına yaşadıklarına rağmen onu bırakmamasına şaşırdı. Tek başına çamura batmış bir kadın ve bir çocuğu var içi sızladı Ahu'nun ve yeğeninin bunca zaman yaşadıklarını düşündükçe kalbi titredi .
"Demir orada hala bekleyecek misin ? Kucağıma alıp arabaya taşımamı bekliyorsan daha çok beklersin hadi !""Geldim lan geldim başlama !" Arabaya binince üçü birlikte Ahu'nun yanına onun acılarına dert ortağı olmaya gidiyorlardı .
Demir ise ablasına sonunda kavuşacak olmanın heyecanıyla tedirgindi.
Bunca yıldır beklediği buluşma gününün hiç böyle olacağını düşünmemişti .Halil ağanın adamı ise boş durmayıp Demir ve Olcay'ı takip etmeye başlamıştı.
Bu işin sonunun bu yolculuğun nereye gideceğini bilmeden önlerinde uzanan yola devam ettiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolum Sana Düştü ♠️
General FictionBir günde değişen iki hayat ... Narin ve Ezo İki kardeş ,ağa kızları abileri sevdiğini kaçırınca iki kızın yolları ayrılır . Biri berdel olur kuma olur diğeri hiç bilmediği bir adamın karısı olup Ankara'ya gider . Yolum sana düştü . Bir kardeşlik...