Ezo arabaya binince hiç konuşmadı .
Demir de kızı zorlamak istemediği için sessiz bir yolculuk olmuştu .
Havaalanına gelince Ezo biraz rahatlamıştı .
Uçağa bindiklerinde Demir cam kenarına oturmuştu yanında ki kızı düşünmeden .
"Sence oraya benim oturmam gerekmiyor mu ?"
"Ne sebeple ?"
"Ha bir de farkında bile değilsin "
"Tamam ben otururum burada "
"Ezo ne demek istiyorsan açık açık söyle "
"Yanıma hiç tanımadığım bir adam oturabilir diyorum"
"Yanına her oturan adamı tanırsan asıl sorun var demektir "
"Anladım senin böyle kuralların yok sanırım "
"Abim farklı düşünüyormuş demek ki "
"Kesinlikle abin farklı düşünüyor "
"Yanına oturan adam seni yiyecek değil"
Ezo sessizce başını eğdi .
Ne düşünüyordun ki Ezo seni sahiplenip kıskanmasını mı ?
Hayal kurmaktan vazgeç artık adam seni karısı gibi görmeyi bırak kadın gibi bile görmüyor diye iç çekti .
Demir ise ilgisiz bir şekilde elinde ki dergiye dikkatini verdi .
Ezo 'nun yanına ise güzel gösterişli kendi yaşlarında bir kız oturdu .
Yol boyu tanışıp arkadaş oldular tabi kıza evli olduğunu söylemedi .
"Abin mi ?"
"Evet abim "
"Yakışıklıymış abin bana ayarlasana " diye fısıltı ile konuşup gülerek Demir'e bakıp süzdü .
Ezo kızın bu hareketine gıcık oldu bir daha kızla konuşmadı .
Uçak iniş yapınca kız Demir'e bakıp Ezo ile konuştu .
"Görüşürüz canım belki aynı okulu yazar karşılaşırız "
"Hmm kim bilir belki karşılaşırız " deyip sahte bir tebessüm edip yanından ayrıldı .
Demir de kıza baş selamı verip Ezo 'ya yetişti .
"Beklesene acelen ne sanki gideceğin yeri biliyorsun ?"
"Sence cahil miyim ben "
"Valizlerimizi alacağımız yeri bulabilirim "
"Tamam sakin şampiyon bir şey demedim "
"Kızla bayağı iyi anlaşıyordunuz neye sinirlendin bu kadar ?"
"Yoksa beni mi kıskandın ?"
Ezo yalandan kahkaha patlattı.
"Senin yaşlı olduğunu söyledi "
"Abin mi dedi kocam olduğunu söyleyince benim için üzüldü acıdı "
"Demek öyle benim yüzünden acıdı sana "
"Evet "
"Dur gidip ağzının payını vereyim bak hala şurada bana bakıp duruyor "
"Ha birde şu kağıdı elime tutuşturmuş olabilir "
"Bakayım ne yazmış "
"Utanmaza bak numarasını vermiş "
"Bakıyım bakıyım "deyip elinde ki kağıdı almaya çalıştı .
Demir küçük karısına gülerek elinde ki fişi sonunda verdi .
"Ne yani kandırdın mı beni ?"
"Ödeştik sende beni kandırdın ?"
"Kıza kocan olduğumu hiç söylemedin o da bana yürümedi koştu "
"Anlamadığım sen niye rahatsız oldun bu durumdan ufaklık "
Valizlerini alıp çıkışa yöneldiler Ezo ne diyeceğini bilemediği için sustu .
Demir de daha fazla üstüne gitmek istemedi .
Demir'in adamlarının açtığı arabaya bindiler .
Ezo adamlardan rahatsız olmuştu .
Tıpkı dizilerde gördüğü gibi mafya kılıklı tiplerdi .
Başını cama koyup Ankara manzarasına baktı .
Mardin'in tarihi dokusu görsel güzelliğinden sonra Ankara'nın binalardan oluşan manzarası içini üşütmüştü .
Araba bir sitenin önün de durunca şaşırdı.
"Ne oldu beğenmedin mi evimi ?"
"Şey dizilerde hep villa da kalırdı ya "
"Kimler villada kalırdı ?"
"Ne diyorsun küçük kız ?"
"Boşver saçmalıyorum "
"Kendini bilen insanı çok severim aferim sana "
Ezo gözlerini devirip binanın içine girdi .
Eve girince bir kez daha şaşırdı ,
"Bu evde eşya yok mu ?"
"Koltuk takımını görmüyor musun ?"
"Sadece koltuk var perde bile yok "
Evin içine bakıp bir tur attı .
"İyi bari yatak var "
"Bir an nerde yatacağım diye düşünüyordum "
"İstediğin gibi döşersin burası senin evin "
"Anlamadım sen burda yaşamayacak mısın ?"
"Hmm teknik olarak evet benim evim karşı daire "
"Ama neden ki ?"
"Ezo ben ablanla nasıl tanıştım bir fikrin var mı ?"
Ezo şaşkın bir şekilde Demir'e bakıp kafasını sağ sola salladı ."Ben üç ay önce silahlı saldırıya uğradım "
"Ne ?"
"Hadi otur da en baştan anlatayım sana ve benden neden uzak durman gerekeni anla ve uzak dur "Narin Ezo'nun gidişinden sonra avluda ki sedire çöktü bir süre yerinden kalkamadı .
Ali yanına gitmek istedi ama ne diyeceğini bilmediği için gidemedi .
Hatice kumasına bakıp kızının elinden tutup yanına gitti .
"Ağlama artık "
"Alış bu evde yalnızsın kimsen yok olmayacak da sakın kocamı elimden alacağını da sanma "
"Abla ben "
"Bana sakın abla deme görme beni yok say çünkü ben seni şu kapıda ki uyuz it gibi bile görmem "
Narin kadının yanında ki küçük kıza bir iki saniye bakıp başını eğdi .
Küçük kızın bile gözlerinde nefret vardı .
Narin yavaşça oturduğu yerden kalktı .
"Anne bak birde kolu sakatmış " diyen küçük kıza baktı .
Gözyaşları kendiliğinden akmaya başladı .
Odasına girip saatlerce ağladı .
Nevruz hanım gelinini sorunca evde çalışan kızlardan biri gelio Narin'e baktı .
Narin yerde ağladığı yerde kalmıştı .
Zilan evdeki kadınlara Narin'i uyandıramadığını söyleyince herkes odaya koştu .
Ali karısını kucağına alıp yatağa yatırdı .
Küçük kız babasının kucağına aldığı kızın koluna baktı .
İçi acıdı annesi neden sevmesini istemiyordu ki oysa ne güzel kızdı ."O iyi mi baba ?"
"İyi güzelim merak etme "
" Hadi git ablana su getir aşağıdakilere de söyle yemek hazırlasınlar odaya getirsinler "deyince küçük kız odadan çıktı .
Nevruz hanım oğlunun karısı ile ilgilenmesine endişesini izledi dalgın gözlerle .
Ali bu kıza alışsın sevsin istiyordu babası Hatice ile evlendirdiğinde çaresiz kabul etmiş sevmemişti oğlu o ışığı görmemişti oğlunun gözünde hiç bir zaman ama karısını da ezmemiş sahip çıkmıştı.
Eğer çocukları yaşasa Hatice de bu kadar hırçınlaşmaz belki mutlu da olurlardı ama olmamıştı .
Onları bir araya ,bir çatı altına getiren kader kalplerini bir araya getirememişti.
Şimdi bu kız merhametli Ali'nin yaralı serçesi olurdu belki diye iç çekip odadan çıktı .
Narin uyanmaya başlayınca yanında gördüğü kocası ile şaşırdı .
"Ağam ben nasıl ?"
"Tamam sakin ol yerde uyumuşsun "
"Kızlar buldu seni uyanmamışsın korkmuş o da "
"Benim uykum ağırdır ondan yoksa iyiyim ağam "dedi mahçup bir sesle .
"Farkettim onu Narin kaç saattir uyanmadın "
Odaya giren Elif ile ikisi de susup küçük kıza baktılar .
"Baba babaannem yemeği aşağıda yesinler dedi "
"Tamam güzelim hadi gidelim biz Narin ablanda gelir birazdan "
Narin'e bakıp küçük kız babasına sordu .
"O iyi mi peki baba ?"
"İyi merak etme senin gibi uykucu sadece "deyince küçük kız kıkırdadı .
Narin ise duyduğu sözlerle yeniden utandı başını eğdi .Üzerini giyinip herkesin oturduğu sofraya yine en son o gelmişti .
Nevruz hanım çekinen gelinine bakıp gülümsedi.
Hatice ise kuması ve kaynanasına dik dik bakıp bakışları ile öldürmek mümkün olsa yapacaktı .
Herkes yemeğini yerken Elif Narin'in yarasına yeniden tuz bastı .
"Baba onun eli sakat mı ?"
Sofraya bu sözler bomba gibi düşerken Narin elinde tuttuğu kaşığı yere düşürdü.
Çorba üzerine dökülmüştü Allah'tan çok sıcak değildi .
Gerçi şuan yaşadığı acı ve utanma duygusundansa yanmayı tercih ederdi .
Ali kızına bakıp sinirini kontrol etmeye çalıştı .
"Elif bu sözleri nerden öğreniyorsun ?"
"Ama annem dedi ki "
Narin küçük kıza kazmaması için birden ayağa kalktı .
Daha fazla nefret kazanmak istemiyordu özellikle de bir çocuğun nefretini istemiyordu .
"Ben özür dilerim "deyip arkasına bakmadan merdivenlere yöneldi .
Odasına giderken akan gözyaşlarını sildi .
'Ağla Narin ağla daha çok ağlayacaksın' diye söylendi .
'Nerdesin Ezom ablana gelip sarılsan geçecek desen ama geçmese bile yanımda sen olsan '
'Nerdesin can yoldaşım çok acıyor Ezom yaralarım çok acıyor '
'Gel sar ablanı paramparça oluyorum Ezom ' diye bütün gece odasında tek başına ağladı .Ezo ise karşısında ki adamın anlattıklarını çaresiz dinledi .
"Ben 15 yaşımda birini öldürdüm "
"Sonrası girdiğim çukurdan çıkamadım"
"Öyle battım ki Ezo seni de sürüklerim peşimde "
"O yüzden hem bana en yakın hem en uzak da olacaksın "
"Gözümün önünde bir yabancı "
"Anlıyor musun ?"
"Anladım ama ya araştırıp evlendiğini öğrenirseler"
"İşte o yüzden yakınımda karşı dairem de olacaksın "
"peki sen nasıl istersen öyle olsun " deyip kendini banyoya attı .
"Demir'in yemek söyledim hadi gel sen ye ben de evime geçiyorum " sözleri ile
Ezo banyodan gözyaşlarını silerek çıktı .Bölümü okumadan kontrol etmeden atıyorum .
Yanlışlarım varsa affedin 💐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolum Sana Düştü ♠️
Ficción GeneralBir günde değişen iki hayat ... Narin ve Ezo İki kardeş ,ağa kızları abileri sevdiğini kaçırınca iki kızın yolları ayrılır . Biri berdel olur kuma olur diğeri hiç bilmediği bir adamın karısı olup Ankara'ya gider . Yolum sana düştü . Bir kardeşlik...