gül gonca

🌹dokuz🌹

Selamun Aleykum. Yıldıza tıklayalım ki goncalar, gül açsın. Yorumlar can suyu, verimi bol olsun!

FİLİSTİN... Diyecek bir şey bulamıyorum.

...

Sabah yanı başında uyandığımda
komodinin çekmecesinden çıkardığı, hatırlamadığım ve hatırlamak istemeyeceğim bir zamanda çıkardığım, yüzüğü parmağıma taktı. Elimi bana geri verip yanağımı okşarken "Zamanında ne çok şey yaşamadık de mi biz seninle?" Dedi. "Ne çok sarılamadık. Ne çok öpemedim. Ne çok üstün açıkta kaldı, hasta olmandan deli gibi korktum da yine de örtemedim. Ne çok saçlarını öremedim." Belli belirsiz gülümsedi. "Zaten ben saç örmesini de bilmem."

Onun gibi gülümsedim. "Sana öğretirim." Yastığa ağırlık veren başımı kaldırıp tarak sürülmemiş, nemli saçlarıma dokundum. Elimle biraz da olsa dağınıklığını gidermeye çalıştığım sırada benim gibi başlığa yaslandı. Komodinin üzerindeki tarağı uzatmasını rica ederek ona sırtımı döndüm. Tarağı bana vermedi ama arkamdaki hareketlenmeden bu işi kendinin yapmak istediğini anlayıp ses çıkarmadım.

Ensemdeki saçlar bir süre sonra sürgün edildiğinde ürperdim. Parmakları yer yer temas ettiğinde nasıl utanıyordum anlatamam. Bu his tanıdık değildi, ama bu his çok güzeldi. Örme işini yarım yamalak bitirdiğinde tarakta kalan saçları aldım ve yataktan yavaşça kalkıp lavaboya saptım. Taranmış saçlarıma baktım. İhtiyaçlarımı giderdim, tekrar yatak odasına girdiğimde yatıyordu. Kendi tarafıma yaklaşıp yorganı araladım ve yanına kıvrıldım.

Birkaç saat sonra tekrar uyandığımda elinde tuttuğu beyaz hap kutusuna bakıyordu. Ona doğru yaklaşarak yanında oturur vaziyete geldiğimde hap kutusunun içindeki tabletteki boşlukları bana gösterdi.

"Bunu kullanmanı istemiyorum, Gül. Böyle şeyler-" Devamını getirmedi. Kenara koyduğu doğum kontrol hapı kutusunu daha dikkatli bakınca dudağımın kenarını ısırdım.

Aslında o hapı bu yaz saç dökülmesi için almıştım , internetsel bir bilgiydi fakat denemek istemiştim. Sonra ise yan etkilerinden korkup tabletten çıkardıklarımı çöpe atmıştım. Eşyalarımın arasında buraya gelmiş olmalıydı.

Bir şey söyleyeceğimde "Biliyorum daha okulun bitmedi ve yine biliyorum daha on dokuzsun. Ama bu büyümene engel değil." Dedi. Sonra da "Bende yirmi üç yaşındayım." Diye devam etti. "Dört yaşında bir erkek kardeşim on beş yaşında da bir kız kardeşim var. Belki iyi bir abi değilim. Belki iyi bir evlat da değilim. Ama çalışıyorum."

Yutkundu. "İyi bir baba olmak için de çalışırım, Gül. Bakma sen benim liseyi zor bitirdiğime."

Bir şey söylememi ister gibi beklediğinde ona hapı kullanmadığımdan, ne okulun ne de yaşın umurumda olmadığından, benim de en az onun kadar istediğimden hatta bunun en büyük dualarımdan biri olduğundan bahsettim.