***Oy verip yorum yaparsanız sevinirim. Birlikte büyüyelim...***
"Bizden çaldığınızı geri verin... Onu serbest bırakın" mesaj sürekli aynı şekilde tekrarlıyordu. Hiç birimiz konuşamadık. Hepsinin bana baktığını o anda hissettim. Benimle ne alakası olabilirdi.
Jordan ayağa fırladı. "Berna nerede?"
"Efendim mesajın devamı var fakat parazitli... Onun üzerinde çalışıyor"
"Hiç sanmıyorum" dedi ve fırlayarak asansöre bindi. Hiçbir şey yapamadım. Ne yapmam gerektiğini bile bilmiyordum. Aiden ile birbirimize bakıp kaldık sadece. Korkmuş görünüyordu. Benden korkuyordu.
Kalkıp annemin asistanının yanına gittim "Anneme en yakın tüpün numarası ne?"
"Bi..bi...bin yüz elli üç" sesimin çok sert çıktığını asistanı kekelemeye başlayınca fark ettim ama hiçbir şey söylemeden odada bulunan tüpe bindim ve "bin yüz elli üç" dedim. Tüpler ses algılı çalışıyorlardı. Hava akımı ile tüpler arası genelde eşya taşımak için kullanılıyordu. Ama insanların kullanması da yasak değildi.
Gözlerimi kapattım ve havanının beni sürükleyerek götürmesini hissettim. Annem bir şeyler saklıyordu ve sakladığı her neyse hepimizin hayatı tehlikeye girebilirdi. Sakladığı her neyse herkesin benim hakkımda olduğunu da düşünmesi cabası.
Tüpte yolculuğum bittiğinde duyduğum seslere odaklandım. Jordan çoktan gelmiş. Annem ile konuşuyorlardı. Tüpten sessizce çıktım ve bulundukları odaya yaklaştım.
"Berna artık yeter... Hepimizin hayatını tehlikeye atıyorsun" Jordan resmen kükremişti.
"Jordan korkuyorum tamam mı?... Bu gezegeni geçip gidelim yalvarırım"
"Resmen tehdit alıyoruz... Bütün bu olanların Nora ile ne alakası var"
"Tamam anlatacağım... Ama sakinleş"
Kapının aralığından içeri baktım. Jordan'ın başı havada derin bir nefes aldı ve sandalyeye oturdu. Ses çıkarmamaya çalışıyordum ve etrafımdaki insanların anlamaması için sanki kapının önünde bekliyormuşum gibi davranmaya başladım. Annemden dolayı bilim bölümündeki çoğu insan beni tanırdı. Herhangi birinin bana seslenmemesi için yüzümü hep kapıya dönük tutmaya çalışıyordum.
"Nora nerelerdesin?" Jane'den mesajı zihnimde gördüm bir anda.
"Jane her şeyi anlatacağım sana ama şu anda değil" diye cevap gönderdim ve zihnimi mesajlara kapattım.
"Jordan" annemin sesini duyar duymaz annemin söylediklerine kitlendim. "Aslında ben yaşam formlarıyla olan iletişimimi çok eskiden kurmuştum... Hatta buraya da geldi sıkça görüştük... Aynı bizim gibiler... Ama çok çabuk öğreniyorlar... Mika... Bir erkekti... Bizi öğrendi, bu gezegene gelmemiz gerektiğini bana o söyledi"
"Ne yani tanımadığımız bir ırka güvenip buraya mı geldik,?" Jordan'ın sesi yine kükrercesine çıktı. "Daha da önemlisi sen iletişime geçtik... O yaratığı buraya kadar soktun" bir tangırtı koptu içerde "Beynin yok mu senin tanımadığımız bir ırkla iletişime habersiz ve korumasız nasıl geçersin?"
Annemin hıçkırık sesleri yükselmeye başladı. O da korkmuştu anlaşılan. "Bizden hiç de farklı değiller Jordan onlardan öğreneceğimiz çok şey var"
"Boş ver şimdi öğreneceğimiz şeyleri... Bizden çaldığınız derken bahsettiği şey Nora mı Berna?"
Nefesim kesildiğini aynı zamanda kalp atışımın hızlandığını hissettim. Gözlerim kararmaya başladı ama ayakta durmam lazımdı. Merak ettiğim sorunun cevabını duymam gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Dünya
Science FictionDünyada kalmak için gönüllü olan çok fazla insan var. Yeni bir dünya bulamayacağımızı düşünen, bir yıldızın çekim kuvvetine yakalanıp yok olacağımızı düşünen, hatta uzaylılar ile karşılaşıp saldırıya uğrayacağımızı düşünen. Ama bizler umudunu kaybet...