Bölüm 22

172 14 2
                                    

***Oy verip yorum yaparsanız sevinirim. Birlikte büyüyelim...***

 Herkes bir anda bilgisayarlara oturup Güneş patlamasını incelemeye başladılar. Ben ise araştırılması gereken şeyin patlama değil depremin olduğunu düşünüyordum. Bilgisayara oturdum ve depremin verilerini incelemeye başladım.

Tahmin ettiğim gibi deprem verileri de normal değildi. Tüm Dünya'da aynı anda bütün fay hatları kırılmış olmasının imkanı yoktu. Ayrıca bunun Güneş patlamasıyla da alakalı olamazdı.

"Güneş patlamalarını incelemen gerekiyor" Luka başımda her zamanki gibi bitmişti. Her zamanki gibi emirler veriyordu.

"Depremi incelemeyi tercih ediyorum"

"Salak mısın kızım? Depremin ne önemi var sonumuz Güneş patlaması olacak... Sana patlamayı araştır diyorum"

Cevap vermeden depremin verilerini incelemeye devam ettim. Luka'nın elini masaya vurması ile irkilerek ona baktım. "Bizim için çalışıyorsun" diye haykırdı. "Sana patlamayı incele dedim"

Yavaşça ayağa kalktım. Mika ile göz göze geldik. Sakin olmamı istediği belliydi ama bu adam sabrımı taşırmıştı artık.

"Evet sizin için çalışıyoruz" dedim Luka'nın ses tonunda. "Sizin kıçınızı kurtarmak için buradayız... Dilersen biz gidelim" diye haykırdım. "Bu patlamayla oluşan deprem sizce normal mi? Eğer bu patlamayla oluşan bir deprem ise bu şu anda yanıp kül olmamız lazımdı"

Fısıltılar artmaya başladı. Sanırım bana hak veriyorlardı.

"Neden ümit veriyorsun" dedi sessizce Luka.

"Olduğu için" dedim ve bilgisayarıma oturup verileri incelemeye devam ettim. Göz ucuyla Luka'nın gittiğini gördüm.

Luka odadan çıktığında herkes kendi bilgisayarına döndü. Kimisi benim dediğim gibi depremi inceliyordu. Kimisi de patlamayı inceliyordu.

Depremin kaynağına baktığımda tam merkezden geldiğini fark ettim. İmkansız bir şeydi. Dünya'nın çekirdeğinde oluşan sarsıntı Dünya'nın paramparça olmasına sebep olurdu.

"Kendini fazla zorluyorsun"

Kafamı kaldırıp Mika'ya baktım. "Yaklaştığımı düşünüyorum"

"Eminim... Hepimizden daha iyisin. Ben senin gözünden göremiyorum asla"

"Senin genlerini taşıyorum Mika... Bu özelliği illaki birinden aldım"

Gülümsemesi beni rahatlatmıştı. "Bence biraz daha açık görüşlü olmalısın... Bu güne sabit kalıyorsun"

Haklı... Her zaman son veriyi inceledim bunca zaman. Belki geçmişte olan veriler ile karşılaştırma yapmam lazımdı. Mika'nın çözümü bulduğunu ama benim bulmamı istediğini düşünmeye başladım.

"Hayır sadece yardım ediyorum" dedi ve ortalıktan kayboldu. Zihin engellemeyi bir an önce öğrenmeliyim.

Belki saatlerce verileri geçmişe dönük inceledim. Karnımın acıkmasıyla kendime geldim. Sabahtan beri buradaydım. Saate baktığımda öğleyi geçmişti. Gözüm Aiden'i aradı ama bulamadım. Mika veya Peark ile birliktedir diye düşünerek yemekhaneye doğru yöneldim.

Yemekhanede tahmin ettiğim gibi Mika,Peark ve Aiden birlikte oturuyorlardı. Ama Aiden'in yanında bir bayan daha vardı. Üstelik gözlerini Aiden'den alamıyordu.

Ne bu Nora kıskançlık mı? Evet...

Hızla yemeğimi alıp yanlarına doğru ilerledim ve hiçbir şey demeden Aiden'in karşısına oturdum. Beni gördüğünde yüzünün gülmesinden kızdan rahatsız olduğunu hissettim. Ama sesimi çıkarmamakta kararlıydım.

"Nasıl gidiyor bıdık" dedi Peark... Bana isim takma konusunda üzerine yoktu. Bıdık nedir ya?

"Sabahtan beri hiçbir şey yemediğimi fark ettim... Yaklaştım inanıyorum"

"Hayat çok kısa iyi değerlendirmek lazım... Dimi Aiden" dedi kız baygın baygın gözlerle.

Aiden ise gözlerini benden ayırmıyordu. Göz bebekleri büyümüş vereceğim tepkiden korkuyor gibi bir hali vardı. Aslında haklıydı insanı yanım bu tip durumlarda baskın geliyordu.

Aiden cevap vermeyince kız biraz bozulur gibi oldu ve nihayet beni gördü. "Hoş geldiniz Nora hanım" geldiğime pek sevinmiş gibi görünmüyordu.

Ben ise cevap vermeden sadece gülümsedim ve yemeğime gömüldüm.

"Yalnız vücudunuz kilo almaya çok müsait bence o kadar fazla yemeyin"

Sinirlenmeme mi çalışıyorsun kızım? "Sen beni merak etme" dedim ve yemeye devam ettim.

"Hayır erkekler kilolulardan hoşlanmazlar da sizi düşündüğümden söyledim"

Ekmeğimden ısırdım "Beni düşündüğünden mi erkek arkadaşımın içine düşüyorsun" dedim onun duyacağı bir şekilde mırıldanarak.

Mika ve Peark'ın kıkırtılarını duyabiliyordum. Aiden ise hala bana bakıyordu ama kahkaha atmamak için kendini zor tuttuğu belliydi. Kız ise hiçbir şey diyemedi. Ağzı açık bana bakıp kalmıştı.

"Şey neyse beni babam çağırmıştı zaten sonra görüşürüz" dedi ve kalkıp gitti.

Hiçbir şey konuşulmadı masada... Ta ki...

"Buldum" diye yerimden fırlayana dek. "Buldum"

"Neyi buldun" dedi Mika heyecanlı bir şekilde.

"Yanlış giden ne onu buldum" 

...

***Oy verip yorum yaparsanız sevinirim. Birlikte büyüyelim...***


Yeni DünyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin