Bölüm 6

272 22 2
                                    

***Oy verip yorum yaparsanız sevinirim. Birlikte büyüyelim...***

 "Tatlım mecburdum... Bilmediğin çok şey var" sesi titriyordu. Çekingen bir şekilde yanıma gelip oturdu.

"Anlat o zaman... Sana inanmam için anlat" gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum. Daha fazla dik duramayacaktım.

"Tamam anlatacağım... Mika ile iletişime geçtiğimde onu diğer gemiden biri sandım, çok geç anladım onun başka bir yaşam formu olduğunu..." bir an duraksadı "bizden hiçbir farkı yoktu... Sadece düşünce yapısı çok farklıydı... Sanki bizim evrim geçirmiş halimizdi... Görüşü olaylara bakış açısı çok farklıydı" başını ellerinin arasında alıp devam etti "James'e deli gibi aşıktım ama onun çocuğu olmuyordu ve iki ay içerinde hamile kalamazsam beni başka biri ile eşleyeceklerdi. Sevmediğim biri ile sırf çocuk yapmak için birlikte olamazdım, Mika gemiye geldiğinde ondan akıl istedim. Bu fikre çok karşı çıktı ama çaresizliğime acımış olsa gerek ki kabul etti"

"Peki şu anda ne oldu. Babam on sekiz sene mutluydu. Ya şimdi. Sana bakışını gördüm nefretle bakıyor..." Gözlerimdeki yaşları sildim "Biliyor mu olanları?"

"Resmi olarak hayır" sesindeki pişmanlığı duyuyordum fakat hiç içime işlemiyordu. Anlattıklarına rağmen hala hatalıydı hala nefret doluyum.

"Peki istedikleri kişi ben miyim?" cevabını duymaktan korktuğum soru nihayet dudaklarımın arasından döküldü. Gitmem bunca insan için daha mı iyi olurdu. Daha da korkuncu beni neden istedikleri?

"Mika ile iletişime geçmeye çalıştım ama başaramadım. Ne olduğunu bilmiyorum"

Mika dediği o şey bunca zaman ne olduğunu biliyordu da neden şimdiye kadar sesleri çıkmamıştı. Ben nasıl olursa farklı bir dilde konuşabiliyordum? Ciddi anlamda korkuyorum. Biyolojik babamın nasıl biri olduğunu ırkının nasıl ir ırk olduğunu da bir yandan merak ediyorum. Bunca zaman önce bize ulaştılar ise demek ki teknolojik anlamda çok ileri düzeydeydiler.

"Peki ne olacak"

"Bilmiyorum tatlım... Sizden çalınan nedir diye geri mesaj gönderdik? Jordan hatta onları buraya davet etmemi istedi"

"Bende orada olacağım" direk ayağa fırladım. İnanılmaz heyecanlanmıştım. Nedenini anlamadım. Ama korku ve heyecanı aynı anda yaşıyordum.

"Asla olmaz sana zarar vermelerinden korkuyorum"

"Şu an olduğumdan daha kötü olamam" dedim ve arkama bakmadan izleme odasından dışarı çıktım. Jordan kapının önünde dikiliyordu. Sanırım bizi bekliyordu. "Bay Jordan bana başka bir daire ayarlayabilir misiniz rica etsem? Yalnız kalmak istiyorum"

Hiçbir şey söylemeden onaylarcasına başını salladı ve yan dönüp bana yo verdi. Arkama bile bakmadan asansöre bindim. Jordan da peşimden asansöre bindi. Herkes son hızla çalışıyordu. Kimsenin çalışmak dışından derdi yokmuş gibi konuştukları tek konu işleriydi. Jordan'ın asansöre bindiğini bile kimse fark etmedi. Normal boş zamanlarda olsa herkes bir anda susar ve fısıltılar konuşmaya başlardı. Jordan her ne kadar herkese çalışması konusunda çok baskı yapsa da bu olaylarda ne kadar yardım sever bir insan olduğunu da gördüm. Daha önce hiç eşi ile tanışmamıştım. O da çok kibar bir kadınmış.

Yine yönetici katına çıkmak için bekliyorduk. Kat Yetmiş yedide biz haricinde kimse kalmamıştı.

"Bay Jordan sizce gelecekler mi?"

"Bilmiyorum Nora... Bütün bu olanlar çok fazla geliyor. Hiç böyle planlamamıştım" gerçekten üzgün ve bitkin görünüyordu. Bunca insanı bir arada güvende tutmak cidden zor olmalıydı. Birçok yardımcısı olsa da senelerdir Jordan baş yönetici olarak görev yapıyordu. Annesi de babası da işçi olan bir insanın bu kadar yükselmesi gerçekten harika bir örnek.

"Bahsettikleri kişi bensem eğer gitmeye razıyım Bay Jordan... Bunca insan güvende olsunda"

Yüzündeki gülümseme çok sevecendi "Saçmalama Nora sen bizim kızımızsın her ne kadar annen saçma sapan bir şey yapmış olsa da kimse seni yapmak istemediğin bir şey için zorlayamaz"

"Gerçekten ne yapmam gerektiğine dair bir fikrim yok yalnızca kafamı dinlemeye ihtiyacım var" Bu gün derslere de girmemiştim. Herkes döne dolaşa muhtemelen beni arıyordu. Jane muhtemelen meraktan delirmiştir. Leyla ise herkese çoktan aklındaki saçma sapan fikirleri anlatmıştır.

Yönetici katına çıktığımızda odada kimse kalmamıştı. Ama masada hala kahvaltılıklar vardı.

"Benim işime dönmem lazım Nora... Dilediğin gibi kalabilirsin burada"

"Teşekkür ederim" dedim ve içeri girdim. Jordan benim arkamdan hemen aşağıya indi.

İlk işim dün kaldığım odaya gitmek oldu. Kitap okumak iyi gelebilirdi. Sadece kafamı dağıtıp sonrasında sakince düşünmem lazımdı. Kitaplara bakınırken gözüme yine aynı yıldızın ışığı vurdu. Cama doğru ilerledim. Sanırım yanından geçtiğimiz yıldızların arasında en ihtişamlısıydı. Gemimiz dönerek ilerlediğinden sadece belirli bir süre görebiliyordum fakat öyle bir an geliyordu ki sadece ondan başka bir şey görünmüyordu. Bu kadar muhteşem bir şeyin bu kadar yıkıcı olması çok ironik. Daha da enteresan olanı bu kara deliğe çok yakındı. Belki de yakında yok olup gidecekti.

Uzaklara dalıp gittiğim anda Jane aklıma geldi. Neredeyse öğle saatine yaklaşıyorduk. Kesin merakından delirmiştir. Zihnimi mesajlara açtım ve "Jane yönetici katındayım... Gayet iyiyim bir ara her şeyi anlatacağım" mesajını Jane'e ilettim. Eğitimde olabilir ve cevap vermeyebilirdi. Ama içi birazda olsa rahatlayacaktır.

Kitaplardan herhangi birini rastgele çektim ve okumaya başladım. Okuduğumdan hiçbir şey anlamadığımı anlamam yaklaşık on sayfamı aldı. Ama devam ettim. Bir saniye bile olsa bütün bu olaylardan uzaklaştırsa bile işe yarıyor demekti.

...

***Oy verip yorum yaparsanız sevinirim. Birlikte büyüyelim...***


Yeni DünyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin