Bölüm 8

296 26 3
                                    

***Oy verip yorum yaparsanız sevinirim. Birlikte büyüyelim...***

  Leyla ve ekibinin üzerime "Uzaylı pislik" diye gelmeleri ile kendime geldim. Yere oturmuş ellerim başımın arasındaydı. Neden saklanıyordum? Bana ne yapabilirlerdi ki? Aiden ve Jordan birazdan burada olurdu.

"YETER!" diye haykırdım. Herkes bir anda sustu. Leyla ve arkadaşları oldukları yerde kalakaldı. Sadece etrafımızdaki diğer insanların fısıltıları duyuluyordu. Yavaşça ayağa kalktım ve direk Leyla'nın gözlerinin içine baktım. "Bütün bu olanlar benim suçum mu Leyla? Böyle olmayı ben mi seçtim? Neden beni yargılıyorsun? Ben seni sırf yönetici katına çıkmak için sevmediğin bir insana sulandığın için yargılıyor muyum? Aiden'in yönetici olacağından bu kadar emin misin? Daha da önemlisi sevmediğin bir insanla sırf hayat şartları için evlenme çabası da neyin nesi." Sonunda ağzımı açtırmayı başarmışlardı.

Herkesin her şeyi iki hafta içinde öğrenmesi ayrı bir olaydı. Kimsenin ağzı durmuyor ki. Sır diye herkes herkese anlatıyor. Her şey bütün bu olanları Jane'e anlattıktan sonra başladı. Gidip kime anlattıysa bilmiyorum herkes hızla öğrendi. Jane bile benden korkuyordu. Bu zamana kadar onlara en ufak bir zarar vermiş miydim ki şu anda vereyim. Hayatım iyice berbat bir hal almaya başlamıştı.

"Bu seni hiç ilgilendirmez" Leyla benimle alay etmeyi bırakıp kendini savunmaya geçmişti bile. Konunun değişmesine sevindim.

"Haklısın ilgilendirmez... Benim hayatımın seni ilgilendirmediği gibi"

Cevap verememişti. "Nora" Aiden'in sesiyle bakışlarımı Leyla'nın üzerinden çektim. Aiden hızla yanıma geldi. Leyla şaşkın bir şekilde bize bakıyordu. Sanırım ilk defa karşı karşıya gelmişlerdi.

Bu zor süreçte yanımda olan tek kişiydi Aiden. Başka biri canlının çocuğu olduğumu öğrendiğinde de "bu senin sen olduğun gerçeğini değiştirmez" demişti. Haklıydı da. Bunca zaman yanımda olan tek arkadaşım şu anda benden korkuyordu. Ben değişmedim ki. Bende korkuyorum ama desteğe ihtiyacım var.

Toplantıya geldiklerinde beni hissetmemeleri için neredeyse depoya indireceklerdi beni. Aiden ile bitki bölümünde tamı tamına iki gün geçirmiştik. Ağaçların arasında karanlık hiç hoş değildi. Aklıma izlediğimiz o korku filmleri geliyordu. Sanki biri aniden arkamızda elinde bıçak ile çıkacaktı.

Babam ise bu durumu umursamadığımı hala onun kızı olduğumu söyledi. Öyleydi de. Annemin yaptığı saçmalık bunu değiştiremezdi. Yine de onlardan ayrı kalıyordum. Annemle yüz yüze gelmeye hala dayanamıyordum. İnanılmaz bir sinir ve nefret açığa çıkıyordu. Sonrasında da söylediğim laflar beni üzüyordu.

"Aiden hayatım..." Leyla anlaşılan ne söyleyeceğini bilemiyordu "Yanında olduğun bu kız."

Aiden susması için Leyla'ya doğru elini kaldırdı "Tek bir kelime daha etme... Kendini ne kadar küçük düşürdüğünü farkında mısın?" Kolumdan tuttuğu gibi beni sürüklercesine asansöre doğru götürmeye başladı.

Aiden yürüdükçe kolumu daha da sıkı tutuyordu. "Aiden canımı acıtıyorsun" diyerek olduğum yerde durdum. Neden bu kadar sinirliydi. Benimle ilgili biri bir laf etse aşırı derecede sinirlendiğini fark ediyordum ama bu gün kendini gerçekten aştı. Sürekli alttan aldığı hatta beklide hoşlandığı kişiydi.

Bir anda elini çekti "Kusura bakma Nora... Hadi gel gitmemiz lazım"

"Nereye gidiyoruz"

"Mika ve diğerleri geliyor ne demiştin onlar için hatırlamıyorum ama... seni uzaklaştırmam lazım"

Yeni DünyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin