***Oy verip yorum yaparsanız sevinirim. Birlikte büyüyelim...***
Elimden tutup hızla uzaklaşmaya başladık. Arkama baktığımda Marie yerinde yoktu. Ama korkmuştum da... Hırs insana her şeyi yaptırabilirdi.en büyük örneği de Leyla'ydı aslında. Daha iyi bir hayat sürebilmek için Aiden ile ilgileniyormuş gibi davranıyordu.
Mika'nın yanına geldiğimizde nefes nefese kalmıştım. Aiden ise burnundan soluyordu. Mika çoktan neler olduğunu biliyor olmalıydı. Herkes bizim anlatacaklarımı dinleyecek gibi bakıyordu. Aslında zaten konuşuyor olduklarını fark etmem zaman aldı. Düşünceleri ile çoktan konuşmuşlardı. Aiden nedense korkuyor görünüyordu. Ben ise neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Ne kadar zorlarsam zorlayayım zihin okuma konusunda hiç başarılı değildim.
"Neden benden saklıyorsunuz?" diye dayanamayıp sordum. Çok sinir bozucu bir durumdu. Ama kimse bana cevap vermedi. Transta gibi birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı. Aiden'in sıkı sıkı tuttuğu elimi çektiğimde Aiden birden kendine geldi ve direk bana baktı. Sinirlerim iyice bozulmaya başlamıştı.
"Nora Dünya'ya gidiyoruz tatlım" dedi Eva yavaşça bana doğru gelerek.
"Neler oluyor?"
"Prlin'in bize ihtiyacı varmış... Sen yıldızlar konusunda çok fazla araştırma yapmışsın... Hep birlikte olursak daha verimli olur"
"Benden ne saklıyorsunuz dedim" sesim gittikçe sert çıkmaya başlıyordu.
"Tatlım bir şey sak-"
"Yalan söyleme Eva... On dakikadır düşüncelerinizle bunu konuşuyor olamazsınız" diye haykırdım. Leylin sesimin yüksekliğinden ağlamaya başlasa da o an için pek umurumda olmadı. "Az önce Marie ile karşılaştığımızı biliyorsunuz ve asıl konuştuğunuz konu bu" sinirden gözlerimden yaşlar süzülüyordu.
Mika gelip kollarımdan tuttu. Beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Ben ise kollarından kurtulmak için çırpınıyordum. Benden sürekli bir şeyler saklanıyordu ve bu durum hiç hoşuma gitmiyordu.
"Nora sakin ol" kollarımdan tutmaya çalışırken
"Bırak beni... Bıktım artık sürekli bir şeyler saklamanızdan... Yoruldum anladınız mı?" Kollarından sıyrılıp yere oturdum. Aiden'de direk yanıma çöktü. "Hayatım bunca zaman yalan üzerine kurulmuş zaten... Buraya geldiğimde bunun biteceğini düşündüm" Gözlerimden süzülen yaşları Aiden sildi.
"Özür dilerim" dedi sessizce. Gözlerimin içine yavru köpek gibi bakıyordu. Ağlayan ben bir anda gülmeye başladım. Sanırım sinirlerim iyice bozulmaya başladı. Benim gülmeme kimse anlam veremiyor gibi görünüyordu.
"Seni korumaya çalışıyoruz Nora"
"Beni yalan söyleyerek korumayın ne olur?"
"Haklısın hayatım" dedi ve Aiden beni kendine doğru çekti.
Bir süre bu şekilde kaldık. Gözlerimi kapattım ve hiçbir şey düşünmemeye çalıştım. Sakinleşmem gerekiyordu. O sırada diğerlerinin ne yaptığını bilmiyordum. Muhtemelen bir yere oturmuş bizi izliyorlardı.
"Haklısın en geç yarın buradan gitmemiz lazım" Mika'nın sesini duyduğumda irkilmemek için kendimi zor tuttum. Kendi sesi değil iç sesiydi bu. Hiçbir şey yapmadan öylece durmaya devam ettim.
"Oraya da gelemez değil mi? " Aiden'in iç sesi bile tedirgindi.
"Gelebilir... Ama Korah'lar bile onun nasıl biri olduğunu biliyorlar. Gelişmiş bütün toplumlar tarafından sürgündeler ve ölümü serbest. Cesaret edemez." Mika Marie'den bahsediyor olmalıydı. Anladığım kadarıyla benim peşimdeydi. Oğlunun dediklerine rağmen hala pes etmemiş miydi?
Sonrasında dikkatim dağıldığından sanırım hiçbir şey duymadım. Duymam gereken her şeyi de duymuştum.
Anlaşılan yarın Dünya'ya gidiyorduk. Anlatıldığı gibi bir yer mi diye hep merak etmişimdir? Genelde savaş hali olan bir toplumlarmış eskiden. Toprak için birbirlerini öldürürlermiş. Ama bence savaşlar bitmiştir. Herkes öleceğini biliyor.
Bir anda heyecanlanmaya başladım. Aslında geldiğimiz yeri görecektik.
...
***Oy verip yorum yaparsanız sevinirim. Birlikte büyüyelim...***
Not: Kısa bir bölüm oldu farkındayım. Ama bundan sonra birkaç bölüm Aiden'in ağzından yazmayı düşünüyorum. Dünya'da yaşanacak olaylara girmeden biraz geçmişe dönerek Aiden'in düşüncelerini yazmak istiyorum. Bir veya iki bölüm olacak şekilde. Sizce nasıl olur?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Dünya
Science FictionDünyada kalmak için gönüllü olan çok fazla insan var. Yeni bir dünya bulamayacağımızı düşünen, bir yıldızın çekim kuvvetine yakalanıp yok olacağımızı düşünen, hatta uzaylılar ile karşılaşıp saldırıya uğrayacağımızı düşünen. Ama bizler umudunu kaybet...