7.Bölüm

9.8K 568 135
                                    

Kafamı kulağımın içinde yankılanan sese çevirmiyorum.

Çünkü şuan karşımdaki kapı emirin saçma sorusundan daha cazip geliyor.

Denizi seviyormusun?.

Bu soruya kafamın içinde yanıt aradım.

Bu saçma soruyu bana soracak kadar kafasının içinde ne yaşadı bilemiyorum ama benim denizi sevmediğim kesin.

Acaba beni kişilik olarak nasıl görüydu?

Böyle her önüne gelene asılan ve aşık olan salak kızlardanmı.

"Ne saçmalıyorsun sen?"

Sonunda karşımdaki kapıdan vaz geçip arkamı dönerek hala yatağın üzerinde yatmış ve tavanı izleyen emire cevap verdim.

Aslında soruya soruyla cevap verdiğim için normal olarak cevabını alamamıştı.

Ama benim o soruya yüklediğim anlamlarla gayette cevabını verdiğimi düşünüyordum.

Tabi anlarsa..

Gözlerini tavandan yüzüme çevirirken konuştu.

"Boş sorularını es geçip soruma cevap versen ikimiz içinde iyi olur, ha ne dersin?"

Soğuk ama kararlı çıkan sesi beni pekte etkilemeyi başaramamıştı.

Mutfakta yaşanan olayları unuttuğunu umuyorum çünkü o sinirden sonra bu kadar sakin konuşması tuhafıma gitti.

"Buraya elbiselerimi almaya geldim, yani senin saçma ve boş sorularını yanıtlamaya değil."

Gözlerimle elbiselerimi göstererek konuştum.

"Ve elbiselerimi aldığıma göre daha fazla vakit kaybetmemede gerek yok"

Arkamı dönerek kapının koluna uzandığımda biraz yüksek bir ses tonu ile konuştu.

Acaba sesini yükselttiğinde ona itaat edeceğimimi sanıyordu?.

Eğer öyleyse baştan yanılmış.

"Hiçbir yere gitmiyorsun sorumu yanıtlayana kadar.
Denizi seviyormusun?"

"Denizi sevip sevmemem seni neden bu kadar ilgilendiriyor benimle ilgilenmediğini sanıyordum oysaki?"

"Sorumun cevabını hala alamadım ve sabrımı zorlamaya başlıyorsun"

Sabrını zorluyormuş hah.
Sanki o bu saçma soruları diretirken benim sabrımı zorlamıyordu.

Ne arkamı dönmüş nede sorusuna cevap vermiştim.

Boynumda ılık bir nefes hissederken tüylerimin diken diken olduğunu hissede biliyordum.

Şuan tam arkamda ve kafasıda boynumum girintisine çok yakındı.

Tatlı kendine has kokusu beni kendine bağlarken, bu düşüncelerden ve kokusundan uzaklaşmak için arkamı dönerek kapıya yaslandım.

Bu yaptığım hareket üzerine yüzünde kibirli bir gülümseme oluşurken.

Aramızdaki, ondan biraz olsun uzaklaşmak için açtığım küçük boşluğu bir adımıyla kapattı ve beni kendi ile kapı arasında hapsetti.

Yüzünü yüzüme yaklaştırırken kalbimin hızlandığını hissedebiliyordum.

Bir an için kapının içinden geçip gitmek istedim.

SAAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin