21.Bölüm

6.8K 375 63
                                    

"Dilay! Sana diyorum iyimisin?

Denizin sesi tekrar kulaklarıma ilişirken kafamı iki yana sallayarak kendime gelmeye çalıştım. Ellerimi kollarından çekere ondan ayrıldığımda bir adım atarak aramızdaki mesafeyi de biraz açtım.

"Evet iyiyim... Teşekkür ederim tutmasaydın iyi olacakmıydım bilemiyorum."

Emirin gözlerinin üzerimde olduğunu hissettiğim her saniye tuhaf bir şekilde gerilim filmi içerisindeymiş gibi hissediyordum. Öyleki ne zaman masaya oturmuş ve kahvaltı etmeye başlamıştık hatırlamıyordum bile. Elimdeki çatalla tabağımdaki yiyeceklerle uğraşırken tek dileğim şu kahvaltı faslının çabuk geçmesiydi.

Öylede oldu. Herkes kahvaltısını hızlıca ederken sohbetlere pek katılmamış ve sonunda da Ada ile masaya toplamaya başlamıştım. Kahvaltı bitenedek de ne kafamı tabağımdan kaldırmış nede doğru dürüst bir şeyler yiyebilmiştim, sabah ki mutluluğum bir anda uçup gitmiş ve yerine kafamın içinde dolanan tek bir soru ile kalakalmış bir durumdaydım.

Bizi öyle gördüğünde ne düşünmüştü ki? Ve ya bu sorunun binbir türlü versiyonuda diyebiliriz.

Sadece bir kaç saniyelik bakışı ile bu düşüncelere daldığıma inanamıyordum. Halbuki o umursamadan yerine geçmiş ve rahatça -beni rahatsız eden bakışları ile- kahvaltısını yapıp ayrılmıştı. Ve ben ise burada bunları düşünürken tabakları kaldırıyordum.

Neden bu kadar umursuyordum ki ne düşündüğünü? O umursamadan rahatça davranırken benim içinde onun ne düşündüğü umurumda olmaması ve rahatça davranmam gerekiyordu değilmi. Evet öylede yapacaktım bu kadar gerilmek ve bu kadar düşünmek bir raddeden sonra yorucu oluyordu.

İşimizi bitirdiğimizde Ada ile televizyonda bir film izlemeye başladık. Film zevkli bir şekilde ilerlerken Ada ayağa kalkarak sehpanın üzerinde duran televizyon kumandasını aldı ve bir anda filmi durdurdu. Hadi ama! Tamda heyecanlı bir sahnesinde filmi durdurmakta ne oluyordu şimdi.

"Dilay biz senin sağlık testini yapmadık değilmi? Hadi gel hemen şu testleri çok geç olmadan yapalım."

Sağlık testide neyin nesiydi? Sağlığımla ilgili bir sorun olduğunuda düşünmüyordum.

"Buda ne şimdi? Hem film bittikten sonra yapsak olmazmı?"

Kaşlarımı kaldırarak Adaya bakarken elimi tutarak ayağa kaldırdı. Halbuki ben popomun şekilini almış kanepe minderinin üzerinde çok mutlu ve huzurluydum.

"Kaçırıldın ve buraya geldiğin sürece sana bir test uygulamadık. Tedbirimizi almamız gerekiyor. Hem filmi sonrada izleyebilirsin ama testi ne kadar erken yaparsak o kadar iyi."

Hızlıca Ada ile bir odaya girdik, bu odayı bir yerden hatırlıyordum karşıda ki laboratuvarı gördüğümde her şey netleşti. Ah evet! Burası Ada ile ders yaparken kullandığımız odaydı. Ama bu kez laboratuvar hazır halde bulunuyordu ve önceki havuz ortalıkta yoktu. Kapıyı kapatarak bir yandanda belime koyduğu eli ile beni yönlendirmeye çalışan Ada'ya direnmedim.

"Bana bir şey yapmadılar Ada bundan emin olabilirsin, hatta getirdikleri yemekleri bile yemedim."

Ada kafasını iki yana sallayarak gülümsedi.

"Test sonuçlarını görmeden hiçbir şeyden emin olamayız canım. Hem kısa bir sürede bitecek."

Kafamı tamam anlamında sallayarak Adanın beni yönlendirdiği yere yürümeye devam ettim. Sağlık testlerinin çabucak bitmesini umuyor huzurlu ve mutlu olduğum yere geri dönmek istiyordum.

SAAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin