The Letter [Tamamlandı]

Bölüm 4 Ertesi Sabah

  Yazar: EXObubz

Çevirmen: Elsa

- Ertesi Sabah -

Chanyeol gözlerini açıp odaya baktı. Gözleri bir anlığına çıplak yatan Baekhyun'a kaydı. Chanyeol biraz kahve almak ve mutfağa kahvaltı emretmek için yataktan kalkarken örtüyü tekmelemişti. Chanyeol tüm gece çıplak yattığı çocuğa dönüp gülümsedi. Gözlerinin önünde resmen açık büfe gibiydi ve Chanyeol onu yemek istiyordu.

Chanyeol'un hormonları yerinde durmasa da dayanmak zorundaydı. En yakın masaya ilerleyip kahve için yer ayarladı. Etrafı toparlamaya başladığında geçen geceyi hatırlayıp kendi kendine gülümsedi.

Chanyeol yatağın kenarına oturup Baekhyun'un açıkta olan poposuna doğru ilerlerkenn Baekhyun bacaklarından birini kaldırıp kıpırdandı. Baekhyun biraz daha kıpırdandığında uyanmak için hazırlandığı belli olduğu için Chanyeol olduğu yerde dondu. Bir süre durdurduktan sonra Chanyeol devam etti. Parmağını Baekhyun'un girişine bastırmaya başlayıp sıkılığı hissetti. Parmaklarından birini yavaşça içine kaydırdı.

Sıcak bir şeyin içinde gelip gittiğini hisseden Baekhyun sızlandı. " Ngh...Sehun..." diye inledi. Tanrım, bu ne ... Baekhyun yavaş yavaş uyanmaya başladı. "Sehun, dur .. deliğim hala hassas.."

"Yah, ben Sehun değilim," Derin bir ses cevap verdi.

Aniden Baekhyun gözlerini açtı ve sesin sahibine doğru döndü. Baekhyun yatakta oturan kişinin Sehun olmadığını gördüğünde kalbinin donduğunu hissetti. Baekhyun çaresizce içinde ilerleyen parmakları çekmeye çalıştı.

"Ah. Sana sormadan parmaklarımla deliğinle ilgileniyorum seveceğii düşündüm." Chanyeol konuştu.

Baekhyun korkmuş ve hırçın bir şekilde sordu "Sehun nerede?"

Chanyeol gözlerini devirdi. "Hala o veleti mi soruyorsun?" Yataktan kendisini itip kahve masasının üzerindeki şişeyi aldı. "Eğer bilmek istersen dün gece oldukça sıradışıydı. Her neyse, dün gece Kris onu kendi evine bıraktı."

"Ha-hayır .. Burası onun evi." Baekhyun ağladı. Sesi çatladı. "Ve burası onun odası! Sen burada ne yapıyorsun?!"

"Sana bakıyorum ve bunu sevdiğimi söylemiştim sanırım." Chanyeol, Baekhyun'un çıplak tenine bakıp mırıldandı.

Baekhyun'un gözleri büyüdü. Etrafına bakıp tüm vücudunu kapatacak hızda örtüyü çekti.Ne yazık ki Chanyeol'un yüzündeki aptal gülümsemeden de anlaşıldığı gibi penisinin hatları net olarak görülüyordu. "Cevap ver bana Park Chanyeol!"

Chanyeol bir kaşını kaldırdı. "Ah, kim olduğumu biliyor musun?"

"Elbette biliyorum seni aptal!"

Chanyeol bir anlığına gülümsemesini kaybetti. "Hey! Buradaki salak kim sence?! Benim kim olduğumu biliyorsun ama nerede yaşadığımı bilmiyor musun?!"

"Nerede yaşadığını bilmek zorunda mıyım?!"

Chanyeol inledi. Tanrım, karşısındaki çocuk onun üst seviyesi olan bir öğrenciye nasıl davranacağını bile bilmiyordu. Elindeki şişeyi sallayarak ve birazda dökerek odasını sergiledi. "Peki, şu an benim evimdesin Baekhyun. Ve benim yatağımda." Baekhyun ona boş gözlerle bakıyordu. "Muhtemelende bacaklarının arkasında benim kurumuş menim var. Kontrol edebilirsin. Banyo orada."

Bu .. Ama .. Bu ... Olamaz. Baekhyun her şeyin kendisi için bittiğini hissediyordu. Panikleyerek hızlı hızlı nefes alıp deli gibi etrafına bakmaya başladı sanki çıkış arıyordu. Belki pencere iyi olurdu. Aman Tanrım.. "Hayır, hayır, hayır. Ben geçen gece seninle uyumadım Sehun ile uyudum Chanyeol. Sen değildin!" Baekhyun sesini yükselterek konuştu. Chanyeol'un önünde çırılçıplaktı ve kendini saklayacak bir şeyler arıyordu. Giysilerini aramaya başlamıştı ama elbiseleri hiç bir yerde yoktu. Oda mükemmel ve temizdi. Her şey yerli yerindeydi ama kıyafetler yoktu.