Çalıntı
Baekhyun vücuduna dalga dalga yayınla bir acıyla gözlerini açmaya zorluyordu kendini. Acıyordu, canı çok acıyordu. Kollarının arasına olan adamı fark ettiğinde huysuzca yüzünü gömdü boynuna.Sonunda gözlerini açabildiğinde etrafa bakındı. Her yer tanıdıktı. Bu yeri biliyordu. İlk önce Sehun'un odasında sandı kendini, eski günlerde ki gibi. Daha sonraları aklı başına gelmişti. Şu an Baekhyun, Park Chanyeol'un odasındaydı.
Baekhyun gözlerini kırpıştırdı. Eğer cidden Chanyeol'un odasındaysa kendisini çok suçlu hissedecekti. Hissetmeye başlamıştı da. Özellikle çıplak olduğunu anladığında. Chanyeol'un kolunu kendi bedeninden çekmeye çalışmıştı. Panik halinde gitmek için küçük bir savaşa girişmişti. Ancak hareket edeceği ilk anda birisi onu tutmuştu.
"Bir yere gidemezsin." Chanyeol yeni uyanmış uykulu sesiyle mırıldandı.
Baekhyun irkildi. Açıkça kırmızının herhangi bir tonuna bürünüyordu. Yani cidden, onu saatlerce yağmur altında bekleten adamla mı yatmıştı. "Be-B"
"Gitmiyorsun." Chanyeol yineledi. "Ben izin verene kadar buradasın." Chanyeol yattığı yerde kıpırdanmıştı. "Sana ağrı kesici getirmiştim. Masanın üzerindeler. Al onları."
Baekhyun gerçekliğin tam ortasındaydı. Gerçekten onunla yatmıştı. Yatağın üzerinden masaya uzandığında keskin bir acı bedenini kaplamıştı. Ne yapmışlardı böyle... Hapları aldı ve ardından birkaç yudum su içti.
Bardağı yerine çabucak bırakarak biraz hızlı hareket etmişti. Ancak Chanyeol ondan daha hızlı hareket ederek beline sarılmış onu yeniden yatağa çekmişti.
"Baek, denemeyi kes." Söylendi Chanyeol. "Eğer ben izin vermezsem bu evden çıkamazsın."
"Fakat bu bir hataydı!" Baekhyun haykırdı. "B—ben. Ben.." cümlesinin devamını getiremeyip yatağa oturmuş elleriyle yüzünü kapatıp yaşananlar yüzünden duyduğu hayal kırıklığı eşliğinde inildemişti.
"Hata mı?" Chanyeol'un sesi sertleşti. "Yaptığımız hiçbir şey bir yanlış değil, Baek." Durakladı. "Sehun'u öpmen dışında. Evet, bak o hataydı.""Sana olanları çoktan anlattım!" Baekhyun hırsla Chanyeol'e döndü. "Onu öpmem, oh evet ondan hoşlanıyorum gibi bir şey değildi. Boş ver Yeol. Mektubumu okumadığın gerçeğini hiçbir şey değiştirmez. Aslında biliyor musun iyi ki okumadın? Şimdi anlıyorum da onu yazmakla bile aptallık ettim."
Belki de atmosferden kaynaklanıyordu ama sanki birbirlerinden çok uzaklaşmış gibilerdi.
Chanyeol kaşlarını çattı. Diğer adamın bedenini çekmiş sırt üstü yatmasına neden olmuştu. Bedenini diğerinin bedeni üzerine eğdi. "Mektubu almadım. Eğer alsaydım dün gece yaşananlar birkaç gün önce yaşanmış olurdu."
Baekhyun Chanyeol'e kaşlarını çattı. "Neyse ne. O kızın kıçından ayrılmıyorsun bile."
"Dün gece söylediklerim hakkında bir bok hatırlıyor musun? Sana her şeyi anlattım. Taeyeon ile seni kıskandırmak için oyun oynadığımızı söyledim. Çok mu sarhoştun seni aptal tilki.""Ben—"
"---- Ve dün gece kıçımı kaldırıp, sırf Kai arayıp seni almamı söylediği için seni almaya geldim." Chanyeol olanları anlatırken öfkeleniyordu. "Ve ne gördüm tahmin et. Partinin ortasında millete kaşarlanıyordun." (ÇN: Daha ağır bir şey yazıyor ama ben sempatikleştirdim.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Letter [Tamamlandı]
FanficByun Baekhyun iki yıl boyunca; soğuk duruşuna rağmen aslında kibar ve başkalarını önemseyen biri olduğunu bildiği birine, Oh Sehun'a sessizce hayrandı.. .... "O mektup senin için değildi Chanyeol ." "Mmm, peki, ama benim dolabımdaydı.Ve kendisini ka...