—3 Yıl Önce Tao Gittikten 13 Gün Sonra—
Dışarı cehennem gibiydi. Tao'nun penceresinin yanında ki ağacın dalı camı dövüyordu. Tao'nun pek umursadığı söylenemezdi. Çatıya vuran damlaların sesinin ve camına vuran dal sesinin dinlendirici olduğunu düşünüyordu.
Odasında bir şey yoktu, tek şey yağmur ve kendi nefesinin sesiydi. Yağmurun kokusu ona iyi geliyordu. Sanki arkasında kalmış dünya gitmiş ve solmuş gibiydi.
Başucunda duran müzik çalarına uzanmış kulaklıklarını takmıştı. Listeden bir şarkı seçtiğinde, yatağına uzandı ve mükemmel uyumun arasında gözlerini kapatıp mırıldanmaya başlamıştı.Dışardaki fırtına gittikçe daha da kötüleşiyordu sanki. Tao uyuyakalmıştı ama büyükannesi tarafından aniden uyandırılmıştı.
Tao uyanırken inildedi ama yaşlı büyükannesini çok zorlamadan yatakta toparlandı.
"Tao, kapıda bir yabancı var..." dedi sessizce.
Tao gözlerini ovuştururken yağmurun vurduğu camına baktı. "Kapıda... Dışarıda mı demek istiyorsun?" dedi yorgunca.
Büyükannesi başını salladı. "Burada. Yani neden burada olduğunu bilmiyorum ama sırılsıklamdı. Üşüyordu ve dişleri üşümekten birbirine vuruyordu. Ben de onu eve aldım." Usulca devam etti. "Boyları senin boylarında olduğu için kıyafetlerinden vermeni rica edecektim."
Tao gözlerini kırpıştırdı. "Pekala..."
"Mutfağa getir. Isınsın diye ona çay ikram ettim."
"Tamam." Dedi Tao müziği kapatıp toparlanırken. "Bir dakikaya oradayım."
Büyükannesi odadan ayrılmadan önce ona gülümsedi ve Tao'nun gözleri dolabına kaydı. Ne alacağına emin olmayan bir halde en büyük tişörtünü ve şortlarından birini aldı.
Elindeki kıyafetlerle odasından çıkmış mutfağa ilerlemeye başlamıştı. Hava kafayı yemiş gibiydi. Büyükanne ve büyükbabasının mutfağında oturanın kim olduğunu gördüğünde içinden aptal Kris'e bir küfür savurdu.
Tao donmuştu, büyükannesi ona sorgulayıcı bir şekilde baktığında ise harekete geçmişti. Kris'in varlığından rahatsız olduğunu bir an olsun gizlemeden kıyafetleri ona verdi sertçe.
Giysileri eline alan Kris'e baktı Tao ve o giysileri Kris kullandıktan sonra yakması konusunu da zihnine not etti.
Kris bir şeyler demek için dudaklarını araladığı sırada Tao'nun büyükannesi onu kesmişti. "Tao onu düzgün bir şekilde selamla."
Yüzü Kris'e döndüğünde Tao gizlemeden oldukça sinirli bir şekilde baktı ve mırıldandı. "Merhaba."
"Merhaba..." Kris karşılık verdi.
"Sanırım odama döneceğim..." Tao, Kris ile aynı evde olduğu gerçeğini bir kenara bırakmak için ayrılmıştı mutfaktan.
Tao kendisini odasına atmıştı. Köşeye sıkışmış gibi hissediyordu. Yaklaşık otuz dakika geçmişti ve merak ediyordu doğrusu, Kris'in hala evinde olup olmadığını merak ediyordu.
Tao'nun kafası birkaç şeyle meşguldü. Bunlardan biri ise Kris'in hala odasına gelmemiş olmasıydı. Büyük ihtimalle ninesi ve dedesi onu mutfakta lafa tutmuşlardı.
Kris'in tüm yaptıklarının ardından, küçük figürün ve ardından Kris'in odasına girmesi durumunda neler yapabileceğini düşünmeye başlamıştı şimdi de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Letter [Tamamlandı]
FanfictionByun Baekhyun iki yıl boyunca; soğuk duruşuna rağmen aslında kibar ve başkalarını önemseyen biri olduğunu bildiği birine, Oh Sehun'a sessizce hayrandı.. .... "O mektup senin için değildi Chanyeol ." "Mmm, peki, ama benim dolabımdaydı.Ve kendisini ka...