Bölümü okumaya başlamadan önce lütfen yazdıklarımı okuyun. Bölümün adı madem ciddi bir konuşma benim de söylemek istediklerim var;
- Nasıl olduğunu ve neyin doğru gittiğini bilmiyorum ama The Letter hikayesinde başladığımda buralar hep dutluktu. Şimdi bir bölümü 100 e yakın insan okuyor. The Letter benim hikayem değil, benim cümlelerimi barındırmıyor ama her gün bölüm atmak için hayat mücadelem içinde çabalıyorum. Bazen geciktirdiğim oluyor ama en fazla iki gün aksatıyorum. The Letter totalde toplam 487 sayfa bir hikaye ve ben bu hikayeden 100 sayfa bıraktım geriye. Geri sayıma başladık, The Letter bitmek üzere. Son 20 bölümün içine giriyoruz yakında. Bir hikayeyi yeniden çevirmek, ona edebi bir anlam kazandırmak o hikayenin yazarı olmasa dahi çevirmenin de hikayesi haline geliyor hikaye. Yani The Letter aynı zamanda benim hikayem. Çünkü zaman, emek ve güç harcıyorum bu hikayeye. Öyle uzunca safsatalar yazmayacağım çünkü hikayeyi çevirmem için kimse kafama silah dayamadı. Ancak bir bölüm benim 3 saatimi alıyorsa sizin hikayeyi okumanız 5 dakika bir tane yorum yapmanız ya da oy vermeniz bir dakikanızı alıyor. O beş dakika da kendinizi mutlu ediyorsunuz bir dakika da beni mutlu etseniz olmaz mı? Yapılan işin geri dönüş almaması beni her zaman üzer. Bu kendim içinde diğer yazarlar içinde geçerli. Bir çevirmenin ya da sizinle bir şeyler paylaşan kişilerin hevesi sizin onları heveslendirmeniz ile endeksli. O yüzden madem okuyorsunuz o güzel parmaklarınızı saniyelik çalıştırın olmaz mı?
- The Letter hayran kurgu kategorisinde 393'ü gördü. Bunun için ciddi anlamda minnetarım. <3 Yaptığınız yorumları, hikayenin son hallerini hep EXObubz'a anlatıyorum.
Şimdi reklam kokan hareketlere başlayacağız. Bi sabırla bunu da okuyun.
- Yukarıda da belirttiğim gibi verilen emeğin karşılığının verilmemesi beni üzer ve bu sadece benimle alakalı bir durum değil. Bazen küçük ama aslında içinde büyük detaylar olan harika şeyler kaçırabiliyoruz. İnsanız, wattpad desen derya deniz, ay şunu da mı okuyayım bunu da mı okuyayım derken gelip gidiyor dakikalar saniyeler. Özellikle çok vote almış, çok yorumlanmış, çok göz önünde olan hikayeleri okuyoruz çoğumuz. Hakkımız. Neden okumayalım? Ve cidden o hikayelerde çok göz önünde bulunmayı, çok vote almayı da hak etmiyor değil. Ediyor. Ciddi anlamda yazarlarının beynine sağlık derecesinde hak ediyor. Peki ya göz önünde olmayıp beynine sağlık olan yazarlar, hikayeler? Çok vote almamış, yorum almamış hikayeler? Ondan sakınıyor insan belki de kötü yazılmıştır diye. Bu noktada özellikle çok göz önünde olmayan hikayeleri okumaya AŞIĞIM. Ve ben faydalanıyorsam, her zaman derim, sizde faydalanın. Etiketleme özürlüsü olduğum için bu bölümü ona ithaf ettim. Profiline girip lütfen neler yazdığını bir gözden geçirin. Merak etmeyin pişman olmayacaksanız bebeklerim. <3
- Şimdi geldi kendi reklamıma. Kendim için bir şey demeyeceğim. Sadece şunu diyeceğim aslında.. DAHA ÖNCE HİÇ KENDİ REKLAMIMI YAPMADIM. Mind, Element and Time hikayemi belki de -üzgün olarak belirtmek isterim ki- The Letter hikayemden biraz biraz daha çok severek yazıyorum. Konumuz element bükücüler ve zihin bükücüler. Fantastik-korku tadında bir hikaye. Baya eğlenerek yazdığım bir hikayede The Letter okuyucularını da görmeyi çok isterim. Hem sizi görürsem az daha eğlenirim kim bilir? Kendi reklamım da bu kadardı.
Şimdi haberlere geçiyoruz;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Letter [Tamamlandı]
FanficByun Baekhyun iki yıl boyunca; soğuk duruşuna rağmen aslında kibar ve başkalarını önemseyen biri olduğunu bildiği birine, Oh Sehun'a sessizce hayrandı.. .... "O mektup senin için değildi Chanyeol ." "Mmm, peki, ama benim dolabımdaydı.Ve kendisini ka...