The Letter [Tamamlandı]

Bölüm 13 İkinci Yıl

Yazar: EXObubz

Çevirmenler: Elsa // Vera

- İkinci Yıl -

Sehun giriş kapısında özel öğrenci<Luhan'ı> arıyordu. Görüş alanına giren çocuğu bir süre kendi halinde yürümesine izin vererek izledi. Yeterince izlediğini düşündükten sonra aniden karşısında belirerek yürüyüşünün bölünmesine neden oldu. Luhan bu ani harekete anlam veremeyerek şaşırmıştı.

"Oh! Yine sen." çantasının iki yandan saplarını kavrayarak "Sana söyledim değil mi benim işim seninle arkadaş ya da sevgili olmaya uygun değil. Kısa süreli işleri tercih ederim. Yap, al, kendi yoluna git benim felsefem bundan ibaret."

"Biliyorum."

"O zaman şu an önümde dikilerek ne halt yemeye çalışıyorsun?"

"Şe-şey yapmak istemiştim." Sesi mırıltı gibi çıkmıştı. Çantasına uzanıp içinden bir miktar para çıkardı bir hafta öncekinden daha az gözüküyordu. Ona soran gözlerle bakan çocuğa usulca uzattı elindekileri.

"Neden?" Luhan kendisini sormak zorunda hissetti. "Bakir gibi gözüküyorsun, muhtemelen öylesin değil mi? Bekaretini alan kişi ben olmak istemiyorum."

"Ama---"

Luhan parayı almadan Sehun'un elini geri ittirdi. "Git ilk önce bekaretini kaybet."(ÇN: eben diyorum Luhan ne kadar güzel. Nunana gel Sehunnie) kahkaha atıp "İki günahkârın sevişmesi, bir melekle şeytanın sevişmesinden daha iyidir." Konuşmayı unutan Sehun'un kalçasını hafifçe sıkıp yürümeye başladı. "Hoşçakal güzel çocuk, solduğun zaman geri gel." (ÇN: itsin yemin ediyorum kurda kuşa yem edecen oğlumu.)

***

Sehun önündeki kızlara bakıp gömleğinin düğmelerini çözmeye başladı.

Luhanla konuşmasından bu yana üç ay geçmişti ve hala içindeki arzuyu bastıramamıştı. Bu sürede karaoke partilerine gidip, parti sonlarında en az bir kızı otele atmayı alışkanlık haline getirmişti. Luhan'a gidebilmek için artık hazırdı, her ne kadar istemeyerek de olsa artık bir bakir değildi. Bekâretini Chanyeol'ün partilerinden birinde sarhoşken kaybetmişti. Kız onun gibi sarhoş değildi aslında kızı da hatırlamıyordu emin olduğu tek şey kızın içinde, cıvık öpücüklere maruz kalırken ayık olmak istemediğiydi.

O zamandan beri farklı okullardan birkaç kız birden seçiyordu. Yaşadığı yerde hiçbirinin izinin kalmasına izin vermiyordu. Gizemli tipi oynamayı öğrenmesi çok zamanını almamıştı. Sessizliğini avantaj haline getirip avını hazır hale getiriyor ve kapana kıstırıyordu.

Bu hali kendisinden iğrenmesine neden oluyordu. Ama bunların hepsi masum olduğunu iddia edip onu kendinden uzaklaştıran aptal sarışının standartlarına uyum sağlayabileceğini göstermek içindi. Kendisinden ne kadar iğrense de, adım adım hazza yaklaşıyordu, bu işin inceliklerini öğrenip parasını Luhan'a kabul ettirebildiği zaman sarışını kendisine hayran bırakacaktı. Kendinden fazlasıyla emindi bu işin sonunda ilk önce hedefinin yatağına girecek sonrasında da kalbine sızacaktı.

Luhan da bilmediği bir şeyler vardı, onu Luhan'a çeken, onu sevmesine neden olan şeyler... Tanrı vergisi bir yetenekle doğmuştu ve ne kadar zeki olduğu gün gibi ortaydı, önüne gelenle yatmasına rağmen okulun başarı listesinden adı eksilmiyordu. (ÇN: Allah yürü ya kulum demiş.) Ama aynı zamanda Sehun'a karşı olan tavrı onu deli ediyordu. Niye ona çocuk muamelesi yapıyor anlayamıyordu. O ---

"Sehun oppa!" Kızlardan biri ince sesiyle bağırarak düşüncelerinin dağılmasına neden olmuştu. "Hadi ama, neden bu kadar uzun sürdü?"

Diğer kız da yatağa atlayıp "Oppa, acele et!" diye bağırdı.