**** İki bölümü birleştirdim smut bölünüyor diye. İyi okumalar ~
Gardiyan Part 1
Suho kolunu demir saplara yasladığında Lay'in kaçacak pek fazla yeri kalmamıştı. Açıkçası Lay'i çekip götürecek güce bile sahipti. Eh, sonuçta Lay silahla tehdit edilmiyordu ama Suho'nun aklından geçenleri de tahmin edebiliyordu.
Lay'i kolundan kavrayıp okula doğru ilerledi. Merdivenlerden çıkarken bile Lay'i resmen sürüklüyordu. Boş olduğunu gördüğü sınıflardan birine geçtiklerinde kapıyı kitleyen Suho ısrarla Lay'i bırakmıyordu.
Lay serbest kalabilmek için kıpırdansa bile nafile, olmuyordu. "Lanet olsun. Bu kadar sıkı tutacağını bilmezdim gardiyan."
"Her neyse." Suho kapıyı sıkıca kitlediğine emin olduktan sonra Lay'e döndü. "Ancak konuya dönersek. İkisini de rahat bırakman gerektiğini söylediğimi hatırlıyorum."
"Bana yapmam gereken şeyi söylediğinde ben de yapmayacağımı söylediğimi hatırlıyorum." Lay açıkça meydan okuyordu. Işıklar açık değildi sadece pencereden yansıyan doğal ışık vuruyordu.
"Sana emir vermemiştim sadece öneriydi." Dedi Suho sert bir sesle.
"Bu konuda ne yapacaksın peki? Bana vuracak mısın? Tıpkı Park gibi? Eğer öyleyse istediğin yere vur ve siktir ol git!"
Suho Lay'e doğru yürüdü usulca. "Bedensel cezalar bana göre değil." Uzanıp alnında ki saçları geri çektiğinde Lay kaşlarını çatmıştı. Tam o anda Suho, Lay'in saçlarını kavrayıp onun alnını kendi alnına bastırdı. "Bu gibi cezaların işe yaramadığını söylüyorlar özellikle senin gibi çocuklarda."
Lay onu itmeye, elini tutmaya çalışıyordu ama açık ara fark ile güçsüzdü. "Saçımı bıraksan iyi edersin!"
Gözleri ona kitlenen Suho ellerini daha çok sıktı. "Yoksa sözümü dinleyip Baekhyun'u rahat bırakmaya mı karar verdin?"
"Bu benimle alakalı kimseyi ilgilendirmez."
Suho'nun yüzü gerilmişti resmen. Bakışları Lay'in yüzünden başka bir yere kaydığında debelenen Lay bu detayı yakalayamadı. "Yanlış cevap, sürtük."
Dünya bir an da baş aşağı döndü, her şey tersineydi sanki. Suho eğilmiş Lay'in dudaklarını bulmuştu. Yumrukları gevşeyen Lay şok olmuş bir şekilde Suho'yu itmeye çalışıyordu.
Suho, Lay'i masalardan birine itti. Debelenen ve karşı koyan birisiyle öpüşmek canını sıkıyordu. Tam da bu yüzden dizini Lay'in bacak arasına bastırmıştı. Bu bastırış Lay'in ağzını aralamasına neden olmuş Suho ise dilini kaydırmıştı.
Sadece öpüşmekle ön sevişme yapamayacağını Suho durmuş ve saçlarını bırakmıştı. Lay elini itip ona baktı. "Ne---" Suho'da yakıcı bir şekilde ona bakıyordu. "Ne sikim----" dedi nefes nefese bir sesle. "Suho---"
Suho cevap vermiyordu. Bunun yerine elleri üniformasının önüne gitmiş ve düğmesi ile uğraşmaya başlamıştı.
Suho aynı zamanda önünde yatan çocuğun pantolonunu çözmüş ve dizlerine kadar sıyırmıştı. "Küstah." Diye mırıldandı. Bakışlarını kaldırıp Lay'e baktığında kıpkırmızı kesilen bir yüzle karşılaşmıştı. "Onunla ilgilenebilirim tıpkı senin iflah olmaz kişiliğin ile ilgileneceğim gibi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Letter [Tamamlandı]
FanfictionByun Baekhyun iki yıl boyunca; soğuk duruşuna rağmen aslında kibar ve başkalarını önemseyen biri olduğunu bildiği birine, Oh Sehun'a sessizce hayrandı.. .... "O mektup senin için değildi Chanyeol ." "Mmm, peki, ama benim dolabımdaydı.Ve kendisini ka...