Yazar: EXObubz
Çevirmenler: Elsa // Vera
-Hırsızlar -
Luhan'ın perdesinden süzülen güneş ışığının gözlerini bulmasıyla, Sehun yavaşça göz kapaklarını araladı. Yanında uzanan bedeni uyandırmamaya çalışarak rahatsız edici aydınlıktan kaçarcasına kırpandı. Kolları hala dün geceki gibi Luhan'a sarılıydı. Luhan'ın kıvrımlarıyla, dağınık saçlarıyla oynayarak adeta huzuru yaşıyordu.
Ben burada ne halt yiyorum... Herhangi kırgınlık, kırgınlık hissetmemesine rağmen kaşlarını çattı. Baekhyun, Luhan için bırakılmaya değiyor muydu? Buraya onu getiren şeyin ne olduğunu bile bilmiyordu. Eğer değmiyorsa burada onun için hiçbir halt ifade etmeyen biriyle ne bok yiyordu... Alnını hafifçe Luhan'ın saçlarına yasladı. Ölümden dönmüş biri gibi Luhan'ı hissetmek onu hayata geri döndürmüştü sanki. O kadar uzun süredir boğuluyordu ki, Luhan'ı görmek ihtiyacı olan nefes gibiydi.
Hiçbir plan yapmaksızın çalmıştı kapıyı. Ne söylemeliydi? Ne yapmalıydı? Bilmiyordu. Tek bildiği kaybedikleri zamanın ve terk edilmenin acısını Luhan'ın da tatmasını istediğiydi... Ama şu an bu haldeydiler... Luhan'ın omuzlarına baktı, son görüştüklerinden bu yana zayıflamıştı ama bunun gardını düşürmesine izin vermeyecekti. Lanet olsun, nasıl bu kadar mükemmel olabilirsin... Senden nefret etmeliyim....
"Sehun..." hafifçe mırıldandı Luhan, hala yarı uykuluydu. "Neden hala buradasın..." Luhan'ın sesini duyduğunda gözlerini kırptı ama uzaklaşmadı. Yanında olduğundan emin olmak istiyordu. "Bugün okula gitmeye---- "
"Gitmeyeceğim." Ensesine doğru mırıldandı ve iyice kendine çekti, Luhan itiraz etmemişti. "Luhan... öpücük izleri..." soluk izleri hatırlayarak.
"Onlar hakkında konuşmayalım."
"Bilmek istiyorum."
Luhan iç çekip biraz kımıldandı. "Üniversitedeki profesörler diğer çocuklar kadar hasta ve sapıktı, Sehun-ah." Arkasındaki adamın gerilmeye başladığını hissetmişti. Kendi etrafında dönerek yüz yüze gelmelerini sağladı. "Ama senin endişelenmene gerek yok, benim aksime sen, kimsenin herhangi bir şekilde kirletmek isteyeceği türde biri değilsin."
"Belki fahişeliği bırakırsan---"
Luhan hafifçe güldü, arkasına dönüp tavan boşluğuna gözlerini dikti. "Seninle karşılaşmadan önce bırakmıştım zaten.."
Sehun şüpheli bir şekilde kaşlarını kaldırdı. "Ne?"
Dirseklerinden destek alarak oturup omuz silkti. "Yok bir şey." Ona bakmayı sürdüren Sehun'a dönüp "Gitmelisin, unut beni Sehun, okula git, bahsettiğin o hoş çocuğu bul. Kahretsin! Zamanını benimle boşa harcamayı bırak artık. "
Sehun kaşları çatık bir şekilde Luhan'ı kendine çekip yüzünü sırtında gezdirdi. "Beni kendinden uzaklaştırıp durma Luhan! Bu oyunu sırf senin güvensizlik sorunların olsa da günün birinde iyi olacağımıza inandığım için bir buçuk yıldır devam devam ettiriyorum ben. Ama bu sadece asla geri dönmeyeceğini bildiğim halde çaresizce gelmeni beklediğim aptal bir kumar haline geldi." Luhan küçük bir kahkaha atmadan önce biraz sessiz kaldı.
"Geri dönmek mi? Aşk hastalığına kapılmış şımarık bir kız çocuğuna benziyorsun. "
"Öyleydim."
"Biz tam olarak çıkmadık bile."
"Benim olman için ne kadar denedim farkında mısın? "
"Biliyorum."Luhan başını sallayarak onayladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Letter [Tamamlandı]
FanfictionByun Baekhyun iki yıl boyunca; soğuk duruşuna rağmen aslında kibar ve başkalarını önemseyen biri olduğunu bildiği birine, Oh Sehun'a sessizce hayrandı.. .... "O mektup senin için değildi Chanyeol ." "Mmm, peki, ama benim dolabımdaydı.Ve kendisini ka...