Multimedya ~ Onur Can Özcan Yaramızda Kalsın
(Huzur içinde uyu güzel insan <3 )
Keyifli okumalar dilerim... 🤗🤗
~16. BÖLÜM: ATEŞKES?~
"Büyüyor, kalbimdeki kor ateş,
Atma bu kadar hızlı, sakinleş.
Nasıl konuşur insan biraz sessizleş,
Ruhum, zaten seninle ateşkes..."
-VıldarSerkan'ı öylece bırakıp cafeden çıktık. İkimizinde umurumda değildi açıkçası.
"Ela'yı bulmamız lazım," diye mırıldandım.
Sesini çıkarmadan beni takip etti. Beraber cafenin arka tarafına yürüdük. Ela ve Ahmet amca beraber tek kelime etmeden duruyordu. Ela'nın gözleri beni bulur bulmaz, oturduğu sandalyeden kalkıp koşarak yanıma geldi ve artık alışmış olduğunu düşündüğüm -benim de yadırgamadığım- hareketi yaparak kollarını boynuma sımsıkı doladı.
Kafasını boyun girintime saklayıp orada gözyaşlarını özgürce salıverdi tutsak oldukları yerden. Babası teşekkür edercesine bakarken bize bir ilki yaptım. Ellerim havalandırarak ürkekçe, hissedilmeyecek şekilde sırtına yerleştirdim. Pars yaptığım hareketleri izlerken cesaret vermek ister gibi göz kapaklarına gözlerine ağır ağır örtüp kaldırdı. Ela'nın sırtında olan ellerimi yutkunarak hissedebileceği şekilde bastırdım. Bana daha sıkı sarılarak karşılık veren Ela, benim bu hareketimle ağlayışlarının sesini ortamdakilerin duyabileceği şekilde arttırdı.
Yutkundum. İlk defa biri bana gerçek anlamda sığınıyordu. İlk defa biri bana içten sarılıyordu. Gökyüzüne bakarak fısıldadım. "Teşekkür ederim."
Ela geri çekilince bende ellerimi çekerek yaşlı gözlerine baktım. Ben ondan birazcık uzundum. Montumun yanında duran ellerimi tutarak gözlerimin içine bakabileceği en içten bir şekilde baktı. "Çok teşekkür ederim, Aleda. Sen olmasan asla yapamazdım. O pislikten kurtulamazdım. Sen benim kahramanımsın." Duyduklarımla şoka uğrarken tepki bile verememiştim. Ela daha devam edecekti ama ben izin vermedim. Bu kadarı bana fazlaydı. Çok, çoktu bana bu kadarı.
Ellerimi tutan ellerini sıktım.
"Yeter bu kadar, ben sana yardım etmedim, seni kurtarmadım. Ben sadece senin isteğinin sesi oldum o kadar. Bunu sen başardın. Bir başkası değil. Teşekkür etmene gerek yok." Sesimi olabildiğince ifadesiz tutmuştum.Söylemlerime itiraz edecekti ki Ela'nın babası, kızının omzuna elini koyarak onu kendine çevirdi.
Bir adım geriye çekilerek Pars'ın yanında yer aldım. Sonra gözlerim Ela ve babasına ilişti.
Ahmet amca kızını kendine çevirdi ve titreyen sesiyle konuşmaya başladı.
"Ela'm, güzel kızım benim. Saçının teline kıyamadığım minik yavrum. Yüreğimin en içi, can parçam. Beni affetme tamam mı kızım? Çünkü sen affetsen bile ben affetmeyeceğim. Ben nasıl göremedim kızımın acılar içinde kıvrandığını? Ben nasıl fark edemedim kızımın yanımda içten gülümsemediğini? Keşke yapmasaydın be yavrum. Benim için onca zamanını eziyet içinde geçirmeseydin. Özür dilerim kızım, gözümü bu kadar kör ettiğim için."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUDUN MELODİSİ (ARA VERİLDİ)
Teen FictionBazı insanlar doğuştan şanssız doğmuşlardır. Hayat daha dünyaya geldikleri ilk anda onlara tokadını atmış ve izlerin oluşmasına izin bile vermeden yenilerini durmadan mutlu oldukları anda atmaya devam etmiştir. İşte bu şanssızlardan biriydi Aleda. R...