Multimedya~ A Korean Odyssey Dizi Müziği
Nasılsınız?
Beni soracak olursanız pek iyi olduğumu söyleyemem. Ne kadar sabredersem sabredeyim birkaç kişi dışında neredeyse hiç kimsenin yorum yapmaması beni üzüyor ve açık konuşmak gerekirse bu benim yazma hevesimi de kırıyor. Sizden bu konuda biraz daha hassas olmanızı rica ediyorum...
Bu bölümü kitabı ilk okuduğu andan beri beni destekleyen çok sevgili kıvırcığıma ithaf ediyorum: EvindarTuncer
Keyifli okumalar dilerim.
~27.BÖLÜM: PARS'IN ŞARTI.~
"Benimle 'biz' olmaya ne dersin?
Benimle, benim için savaşmaya cesaret eder misin?"
-VıldarSorumun üzerine eğlenen gözleri bana döndü. Okyanus mavisi gözleri birkaç saat öncesindeki gibi soğuk bakmıyor, bu da benim umudumu arttırıyordu.
"Birkaç saatliğine kardeşime bakacaksın."
"Ne?"
Şok içinde ona döndüğümde gözlerindeki haylaz parıltılar artmış tüm sevimliliği ile bana bakıyordu.
Bir saniye,
Sevimlilik?
"Duydun," dedi omuz silkerken.
Büyük bir kahkaha attım. Hatta öyle ki bir an gülmekten gözümden yaş gelecek sandım. Hâlâ gülüşümün kırıntıları dudaklarımda asılıyken Pars'a baktım. Kaşları havada bana bakıyordu. Okyanus mavisi gözlerine şimdi garip ışıltılar da eklenmişti.
"Güzel şaka," diyerek elimle alkış tuttum ancak yüz ifadesi sabit kaldı. Gülüşüm yavaşça solarken elimi Pars'ın gözlerinin önünde salladım.
"Pars." Seslenmem üzerine bana transtan çıkmış gibi baktığında dediğimi tekrar ederek oluşan garip havayı dağıttım.
"Güzel şaka, hadi gerçek şartını söyle."
Bıkkın bir nefes verip bana bir adım yaklaştı. "Şaka değil Aleda, şartım bu."
Boş boş ona baktım. Daha kaç yaşında olduğunu bile bilmedigin bir çocuğa bakmak? Ben? Hayalden öteye geçemeyecek bir durumdu bu bana göre. Yutkunarak ona bakmaya devam ettim.
"Sen ciddi misin?"Basını salladı büyük bir ciddiyetle.
"Hiç olmadığım kadar hem de.""Ama," dedim karman çorman olmuş bir sesle. "Ben ne anlarım çocuk bakmaktan?"
Gerçekten öyleydi. Ben anlamazdım. Bir kere başına bir şey gelmesinden korkarak hiçbir şey yapmasına izin vermezdim. Onun dışında çabuk sinirlenen bir yapım vardı ve çok çabuk yükseldiğim gibi o an karşımdakinin düşünce ve duygularını umursamadan bağırır dururdum.
Yani...
Yanisi basitti işte, yapamazdım.
"Olmaz," dedim başımı sallayarak. "Başka bir şart söyle. Bunu yapamam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUDUN MELODİSİ (ARA VERİLDİ)
Teen FictionBazı insanlar doğuştan şanssız doğmuşlardır. Hayat daha dünyaya geldikleri ilk anda onlara tokadını atmış ve izlerin oluşmasına izin bile vermeden yenilerini durmadan mutlu oldukları anda atmaya devam etmiştir. İşte bu şanssızlardan biriydi Aleda. R...