~31. Bölüm: "Beni affet artık İzem!"~

1.9K 103 57
                                    


Selammm, ben geldim!!!

Nasılsınız? Inşallah iyisinizdir...

Neyse lafıfazla uzatmayıp sizi bölümle baş başa bırakayım.

HAYIRLI RAMAZANLARR!!!

Multimedya ~ Kahraman Deniz Doğal Afetim


~31.BÖLÜM: "BENİ AFFET ARTIK İZEM!"~

"Ölüyorum yana yakıla
Anlasana, yokluğunda..."
-Vıldar

Miran Ateşdağ'dan...

Aleda ve Pars'ı yalnız bırakalı on beş dakikayı geçmişti. Biz de Alaz ile Pars'ların bahçesinde oturmuş onları konuşuyorduk.

"Ne dersin?" diyip sırıttı Alaz. "Aleda ve Pars çift olurlar mı sence?"

"Yakındır," diyerek bende sırıttım. Konuşa konuşa bir on beş dakikayı daha devirdiğimizde Pars'tan bir mesaj gelmişti. Açıp okuduğumda şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım.

"Lan oğlum," diye mırıldandım bön bön telefona bakmayı kestiğimde. "Pars diyor ki 'Ben bir halt yedim konuşmamız lazım.' Ne yapmış olabilir lan yarım saat içinde?"

Alaz şaşkınlıkla başını kaldırıp bana baktığında omuz silktim. Bende onun gibi şaşkın ördektim. Sadece bana ne yazmışsa okumuştum o kadar. Alaz'dan bir farkım yoktu yani.

"Alt tarafı yarım saat," diye mırıldandı Alaz da benim gibi. "N'olmuş olabilir?"

***

"Oha lan!"

"E yuh!"

Pars'ın anlattıklarını büyük bir şaşkınlıkla dinlerken, aynı zamanda sadece yarım saat içinde bunca olayın yaşanmasına hayret ediyordum. Cidden, sadece yarım saat içinde nasıl bu hale gelebildiler? Aklım almıyordu.

"Oğlum sendeki bu cesarete hayranım," diye mırıldandım. "Yani 'bir kız nasıl zor durumda bırakılır?' çok güzel göstermişsin."

Pars sıkıntıyla ensesini kaşıyınca daha fazla üzerine gitmemeye karar verdim. Zaten her şekil yanındaydım onun; doğrusuyla da yanlışıyla da. Ama yaptığı yanlışı da yüzüne vururdum ki, bu da sadece onu düşündüğümden olurdu yine.

"Oğlum üzerime gelmeyin daha fazla. N'apayım ben olaya el atmasaydım dayısı gelip Aleda'yı götürecekti. Buna müsaade mi etseydim?"

Aha, tuzak soru.

Pars farkında olmadan kendi kendini tuzağa düşürmüştü. Konuşacak olan Alaz'a elimle durmasını işaret edip ciddi bir ifadeyle Pars'ın yanına gidip oturdum.

"Niye?" Ağzımdan çıkan bu tek soru Pars'ı irkitmişti. Boş bir yüz ifadesiyle bana döndüğünde Alaz da onun diğer yanına oturmuştu. "Niye dayısının Aleda'yı yanında götürmesine engel olmak istedin? Sen değil miydin onu popülerlik için türlü oyunlar çeviriyor diye suçlayan?"

Bu iş artık fazla uzamıştı. Pars'ın duygularına bir isim vermesi gerekiyordu. Bunun için onu zorlamam gerekirse, bunu sonuna kadar yapacaktım.

"Biz onunla aramızdakileri düzelttik."

"Yani arkadaşsınız?" Alaz da bana katıldığında niyetimi anladığını biliyordum. Biz sadece ne istediğini bilsin istiyorduk. Daha o gün Aleda'yla beden eğitimi dersinde söz gelimi 'özel' olarak konuştuğumda az daha gelip Aleda'yı kolundan tuttuğu gibi kendi yanına çekeceğini üçümüzde biliyorduk.

UMUDUN MELODİSİ (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin