~30. Bölüm: Güven Kırıklığı...~

1.7K 84 85
                                    

Selam ben geldimmm!!!

Nasılsınız?

Geçen bölümde en çok yorum yapan kişiye  bölümü ithaf edeceğim demiştim ve o isimmm; writerladyy

Keyifli okumalar, lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin...

Multimedya~ Barış Akarsu Rüzgar 


~30. BÖLÜM: GÜVEN KIRIKLIĞI...~

"Bir uğultu var kulaklarımda,
Ayrılığın şarkısı mı bu senfoni?
Bir cam kırığı var, en kuytuda,
Tut, çıkar kalbimden, kurtar beni..."
-Vıldar

Yüzüme çarpan nefesi yön değiştirerek kulağıma doğru ilerlediğinde çaktırmadan nefesimi dışarı üfledim. Rahatlamıştım. Ama neden rahatladığımı da bilmiyordum açıkçası.

Tam kulağıma geldiğinde fısıltıyla şöyle dedi: "Sen ...beni kıskandın mı?"

Ha?

"N-n ne saçmalıyorsun?" Kekeleyerek konuşmamla kendime lanet ederken gözlerim hala kapalı haldeydi. Pars sözlerimi tiye aldığını belirtir şekilde nefesini vere vere güldü.

Nefesini vere vere güldü? Hani bu kalp hoplatan olandan?

Ne tarafa ölüyoruz?

Kalbim maratona yol alırken kendime gelebilmek için gözlerimi açtım. Allah'ım bana n'oluyordu yahu? Yoksa kalbimde bir rahatsızlık falan mı vardı? En yakın zamanda hastaneye gidip bir check in yapmam gerekiyor sanırım. Çünkü kalbimin bu sebepsiz halleri beni korkutmuyor değildi.

Pars gözlerimi açmamı fırsat bilerek alnını alnıma yasladı.

Ciddi anlamda dizlerim titremeye, kendimi yere bırakmaya hazırlamıştım bile. Hele kalbim... Allah'ım kalbimin nesi vardı böyle? Niye bu kadar hızlı atıp göğüs kafesimi tekmeliyordu?

"Ben," dedim düşüncelerimin karışıklığını bastırmaya çalışarak. "Ben..."

Ne diyeceğimi bilemiyordum. Okyanus mavisi gözleri karanlıkta bile seçilecek parlaklıkta bana bakarken yüreğim ağzımda dedikleri tabire birebir uyuyordum. Önceden başıma hiç böyle bir şey gelmemişti. Gelmediği gibi de çevremde de böyle bir durum yaşayan birini görmemiştim.

"Sen?" Kaşlarını kaldırarak bana bakmasıyla düşünmeye başladım.

Evet Aleda, sen?

'Ne söyleyeceksin çok merak ediyorum doğrusu,' diyerek kıs kıs güldü iç sesim.

İç sesime şu an onu tınlamayacak bir halde olduğumu itinayla ima ederken onu takmadan Okyanus Mavisi'ne bakmaya başladım. Normalde kahverengi gözlü olan insanları daha sıcakkanlı bulurdum ancak tuhaf derecede Pars'ı samimi buluyordum.

"Ben... ben, ben eve gitmeliyim."

"Böyle yapma," diye patladı Pars. Alnı hala alnımdayken konuşmaya devam etti. Okyanus mavisi gözleri buz mavisine dönmüştü. "Ne zaman konuşmak istesem hep kaçıyorsun. Ben ne zaman hatalarımı anlayıp yanına gelsem sen gidiyorsun öylece, hiç dinlemeden. Artık dinle beni Kiraz Çiçeği..."

UMUDUN MELODİSİ (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin