Merhaba!!!
Ben geldim, hemde yeni bölümle geldim.
Bu bölümü, bölüm atmam için ısrar eden yeni ve tatlı okuyucum YNRTSrosa -umarım surprizimi beğenmişsindir- ve bana verdiği aşırı normalden dolayı jminik 'e ithaf ediyorum.
Multimedya~ Berk Coşkun Fake Love× Idol
Bu arada yeri gelmişken BTS'i kırdığı rekordan ötürü çok tebrik ederim...
Keyifli okumalar!!!
~20. BÖLÜM: KALP TEKLEMESİ.~
"Çok gürültülü bir sessizlik oldu aniden. Kalpler tekledi, gözler sadece o tebessümde takılı kaldı."
-VıldarGece tüm şahaneliğiyle pusluydu. Belli aralıklarla belli yerlere doluşan sisler; insanın zihninin içine benziyordu. Tehlikeli, amacını belli etmekten kaçınan ve acımasız. Sisin arkasında ne var bilmiyor, göremiyordun. O sisten kaçabilenler ise sisin izin verdikleriydi. Düşüncelerimden is kokusu yükseliyor, onlara yaklaştıkça bende ise bulanmaya başlıyordum. Hatta bazen o sisler beni boğacak hale getiriyor, zinhar uzaklaşmama izin vermiyordu. Bazen ise daha insaflı davranıyor, boğazıma sarılmadan önce duraksayarak bana kaçma imkanı sunuyordu.
Ve ben; tam da şu an kendimi bu iki anın arasında sıkışmış hissediyordum.
Barakanın arkasındaki Siyah Yıldız'ın kaputuna yaslanmış şekilde Pars'ın gelmesini bekliyordum. Ayaklarım çapraz şekilde birbirine yaslanmış, günün bitmesini sabırsızlıkla bekliyordum. Bundan sonra kimseyi beni küçümsememesi gerektiğini söylemeyeceğim gibi aynı zamanda da takmayacaktım.
Aradan çok fazla geçmeden Pars, barakanın arka kapısını kapatarak görüş alanıma girdiğinde kazandığı için tebrik etmem gerektiği zihnime balyoz etkisi yaratarak düşmüştü.
Her ne kadar direktifi ben vermiş olsam da asıl kontrol oydu, kazanan oydu.
Acele etmeden yavaş adımlarla gelip karşımda durduğunda yüz ifadesi kaşlarımı çatmama, anlamsız ses tonumun kulaklarına ulaşmasını sağlamıştı. Sanki bir şey söylemek istiyor gibiydi.
"Tebrik ederim, her ne kadar beraber yarışsakta yükün çoğunluğu üzerindeydi. Hey, ne bakıyorsun öyle?"
Çok... Değişik bakıyordu. Tarif edemiyordum. Bu bakışı tarif etmeyi bırak tahmin bile edemiyordum.
Bir süre öylece, aynı yüz ifadesiyle yüzüme baktıktan sonra derin bir nefes alarak ellerini pantolonunun cebinden çıkardı ve bedenini tamamen bana döndürdü.
"Aleda, konuşmamız lazım." Sesi, sessizdi. Bir insanın sesi sessiz olabilir miydi? Pars'ın sesi, sessizliğini kuşanmıştı üzerine.
Siyah Yıldız'a yasladığım bedenimi dikleştirerek aramızdaki iki adımlık mesafenin bire inmesini sağladım. Dik bakışlarımın odağı olan Pars bu hareketimi anbean izlemiş, vereceğim cevabı sabırla beklemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUDUN MELODİSİ (ARA VERİLDİ)
Teen FictionBazı insanlar doğuştan şanssız doğmuşlardır. Hayat daha dünyaya geldikleri ilk anda onlara tokadını atmış ve izlerin oluşmasına izin bile vermeden yenilerini durmadan mutlu oldukları anda atmaya devam etmiştir. İşte bu şanssızlardan biriydi Aleda. R...