~29. Bölüm: "Kiraz Çiçeği, Loya'yı açık ara farkla solladı."~

1.6K 83 74
                                    

Selam, ben geldim. Keyifler nasıl bakalım?

Lütfen oy vermeyi unutmayın, sizi çok seviyorum.

Keyifli okumalar...

Multimedya- Umut Baysal Aşk Bulur Bizi

~29. BÖLÜM: "KİRAZ ÇİÇEĞİ, LOYA'YI AÇIK ARA FARKLA SOLLADI."~

"Niye yüreğimdeki bu sızı?
Çok mu kötüydü yarası?
Ya içimdeki fısıltısı,
Bu kadar acıtır mıydı?"
-Vıldar

Acısı en fazla olanlar kimlerdir? Acısı en fazla olanlar, bunca acıyı içinde tutabilmiş midir peki? Şey diyorlar ya hani; 'Çok gülen insanlar aslında acısı en fazla olanlardır.'

Bana göre değil.

Çok gülen insanlar, hayattaki her anıyla mutlu olabilmeyi başaran nadir insanlardandır. Acı çekmiş veya çekmemiş fark etmez. O en çok gülenler, hayatın her anının tadını çıkarmayı biliyordur mesela.

Oysa acı çekenler, onlar öyle değildir işte. Sahte gülümsemeler saçarlar mesela, onlara değer verenler üzülmesin diye. Akıllarının bir köşesinde, yüreğinin kuytusunda,  gözlerinin bebeğinde bile kalıp gibi yerleşmiş acıya rağmen, sahte de olsa gülümserler. Bunun aslında daha fazla acıttığını bilirler ama işte, bir türlü vazgeçemezler.

Gülümsemeye korkarlar mesela, olur da gülümsersem acısı çıkar diye düşünürler hep. Ürkek bakarlar; kimisi gözlerine çekilmiş perdenin arkasından kimisi avaz avaz attığı çığlıkların arasından...

Bana göre; çok gülenin değil, gülüşü güzel olanın acısı en fazladır işte.

Gülüşü öyle güzeldir ki, dalıp gidersin uzaklara. Kimi zaman geçmişe kimi zaman ise hayallerine. Öyle büyüleyicidir ki, etkisi altına girmeden edemezsin. Ve öyle göz kamaştırıcıdır ki gözlerini ondan alamazsın.

Peki, kimin gülüşü güzeldir? Kimin gülüşü kime güzel gelir?

Kardeşi öyleydi Pars'ın. Çok masum bir gülümsemesi vardı. Aslında çocukların hepsinin gülümsemesi böyleydi. Biri daha vardı gülüşü güzel olan. Pars'ın gülüşü güzeldi, içten tebessüm sunduğunda gözlerini onun tebessümünden alamıyordun.

Ve o an; göz kırparak öyle bir gülümsedi ki bana, böyle gözlerini kısıp ukala ukala, nefesim boğazıma dizildi.

Kalbim tekledi.

Ellerimi kalbimin üstüne koyup, tutuğum nefesimi salmaya çalıştım.

Ama;

Ne kalbimin atışını sakinleştirebildim elimi üzerine koyup,

Ne de nefesimi salıverebildim.

Arda'nın uyuyan yüzüne bakıp iç geçirdim ve yavaşça yatağından kalkıp odasının kapısını açarak dışarı çıktım. Önüme dönmemle birine çarpmam bir oldu.

"Özür dilerim," diyerekten geri çekilince çarptığım kişiye baktım. Ortalama omuzuna yeni girmiş gibi görünen kapalı bir hanımefendiydi. Boyu benden biraz daha uzundu ve mavi gözleri vardı. Allah'ım gözleri resmen Pars ile aynıydı. Şaşkınca ona bakarken o da bana aynı şekilde bakıyordu.

UMUDUN MELODİSİ (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin