Zara larsson-Ain't my fault
Burada durmaktan sıkıldığımda derin bir nefes alıp dışarı üfledim.Gerçekten sıkılmıştım.
"Efendim kılıflarınız buyrun."
Orta boy paket süslenmiş bir şekilde elime tutuşturulunca gülümseyerek beğendiğimi gösterdim.
"Tekrardan teşekkür ederim ücretini kasaya bıraktım."
Çalışan bir kaç laf edip başka müşteri ile ilgilenmeye başladığında mağazadan çıkmıştım.
"Heayoung !"
Adımı duymam ile arkama döndüm.Jimin yanıma gelmiş sırıtıyordu.Elindeki anahtarı sallamasıyla üvey annemin anahtarı olduğunu anlamıştım.
Sinirlenirken kafamı eğerek elimdeki poşeti arkama sakladım.
"Heayoung kılıflar mı, bakabilir miyim ?"
Elini poşete götürüp almaya çalışırken kafamı olumsuz biçimde salladım.
"Sana değil, neyse gidelim."
Sinirlendiğimi anlamış olacak ki dudaklarını bastırarak,
"Bana anahtar için sinirlendin değil mi ? O anahtar bana aitti zaten çalmadım."
Doğruydu.Neden böyle hissettim bilmiyordum ama babamın böyle bir kadını nasıl ailemize bulaştırdığına sinirliydim.Başka biri olsa ölür müydü ?
"Heayoung artık gidelim mi ? Geç oldu."
Sıkıntı ile nefesimi üfleyip cevap vermeden asansöre yöneldim.
...
Şuan marketten aldığım kore etini kızartıyordum.Yemek yememizin üstünden dört saat geçmişti.
Acıkmıştım.Tek kişilik yemek olduğu için küçük tabakları tercih etmiştim fakat boyum baya kısa olduğu için yetişemiyordum yine.
"Jimin, yardım eder misin ?"
Kollarımı yetişmek istediğim yerden çekip beklediğimde terlik sesleri ile içeri girdi.
"Çekil."
Kollarını yukarı uzatıp iki tane tabak aldı ve tezgaha bıraktı.
"İki değil bir tane alacaktın ben yemek istemiyorum demiştin bana."
Ağzındaki nereden ne ara aldığını anlamadığım kürdanla uğraşırken
"Fikrim değişti."
Diyip ayaklarını sürte sürte mutfaktan çıktı.Gözlerimi devirip poşetteki bir kaç parça eti de alıp tavaya koydum.
...
"Ne ara bu kadar acıkmışım ben."
Söylene söylene yemek yiyordu.Teşekkür bile etmemişti odun.
"Teşekkürler lezzetli olmuş."
Sözümü geri alıyorum.
"Ama daha iyi olabilirdi."
Yok vazgeçtim kalsın.
Az önce tabağındakileri bitirmesiyle benim etlerime dadanmıştı.Sesimi çıkarmayıp onu izlerken etlerimi yediği için doymadığımdan ramen yapmıştım
Acı soslu rameni mideme indirirken chopsticklerini tabağa daldırdı.Hadi ama..doyamayacak mıyım ? Sabret Heayoung sabret.İkimizde sesimizi çıkarmadan yiyorduk.
Aynı anda ramen aldığımızda ramenin bir ucu onun dudakları arasında diğer ucu da bendeydi.Klişe şeyler neden bizi bulur ki ? Dizi mi çekiyoruz şurada.Bunları düşünürken tepkisizdim.
Fakat o gözlerimin içine bakıp yerken yaklaşmaya başlamıştı.Sırıtıp rameni kopardığımda şaşkınlıkla bana baktı.
Ne yani öpüşse miydik ?
Ağzından sarkan rameni yediğinde ayağa kalktı.
"Uykum var yatmaya gidiyorum."
Kafamı salladım ve boş tabakları alıp tezgaha bıraktım.Salona ilerlerken onun orada yattığını gördüğümde geri dönüp yatak odasına ilerledim.
