11- gerçekler

156 18 0
                                    


+bir dakika bir dakika ne demek baban yaşıyor? siz benimle dalga mı geçiyorsunuz?

-hayır tabiki canım dalga geçmiyorum. biliyorum kendini kandırılmış hissediyorsun ama buna mecburdu baban.

+nasıl bir mecburiyet, bir kadının daha 3 yaşındaki bebeğiyle hiç bilmediği bir şehirde yanlız bırakmayı gerektirir?

-sakin kalmaya çalış canım anlatıyorum.

+pekala dinliyorum buyrun efendim

-baban bu dünyada olan nadir safkanlardan biriydi. babaanen ve deden bizim ileri gelenlerimizdendi. iki özel yetenekli insan birleşince ortaya çıkabiliecekler çok ilginç olabiliyor. ve babanda tam öyleydi. aklına gelebilecek tüm yeteneklere sahipti. ışık hızında hareket etmek, nerdeyse %100e yakın bir zeka, telepatlık, şekil değiştirme, görünmezlik bile bir tek onda olan bir yetenekti. baban gibi doğan çocuklara multi çocuklar deniyor. türkiyede tek dünyada 5 taneler zaten şuan ama sanırım artık 6'lar. evet şaşırdığını görüyorum sende bir multi çocuksun hemde annen bir özel yetenek sahibi değilken.. bizim tüm eski kitaplarımızda senin fizyolojinde ve görüntünde bir çocukdan bahsediliyor. sen hiç kimsenin sahip olamayacağı yeteneklere sahip dünyada siyah ve beyazı gride birleştirebilecek tek safkansın. farkındayım henüz yetenkelerin ortaya çıkmadı ama merak etme 18ine girekene kadar hepsi ortaya çıkacaktır. şuan yeteneklerin ve sayıları tahmin edilemiyor ama multi çocuk olduğuna eminiz. baban konusuna dönersek; baban böyle yetenekli ve özel biri olduğu için çok fazla düşman çekti ve sizden uzakta çok zor bir hayat geçirdiğine eminim çünkü sana ve annene tapıyordu adeta. sevgi demek hafif kalırdı. gitmesi ve sizi hiç görmemesi onun içinde çok kötü olmuştur ama dediğim gibi sizin hayatınız için buna mecburdu. soyadınıda annene bıraktığı bir mektupla anlatıp halletmiş onun gittiği gün senin yeni bir kimliğin vardı annenin kızlık soyadını aldın annende babandan boşanmış oldu böylece. şimdi bunları hazmetmen için sana bu pazartesiye kadar izin veriyorum zaten artık ders programın değişecek. şuan okulumun babandan sonraki ilk siyah ve beyazın ortak öğrencisisin. şimdi çıkabilirsin canım iyi dinlen ve pazartesi dinlenmiş bir şekilde ilk önce benim yanıma gel. o zamana kadar iyice düşün ama babanın haklı yanlarını görmeye çalış annenin haklı yanlarınıda öyle. lütfen kafanı toparlayıp dön. çıkabilirsin

bu kadar şey anlatıp bana öylece çıkabilirsin diyordu. soracak birsürü sorum varken ...

istanbul-izmir otobüsüne bindiğimde hala kendimde değil gibiydim. yanıma adam akıllı hiç kıyafet bile almadan okuldan telefonum cüzdan çıkarken mert beni yakalamış ve garaja bırakabileceğini söylemişti. hiç konuşmamıştık yol boyunca. garaja girincede teşekkürler dileyip hızlıca otobüsümün olduğu perona gelip binmiştim. annemede geleceğime dair kısa bir mesaj yazıp telefonumu kapatacakken aslanın mesaj attığını gördüm..

"iyi yolculuklar yeni kız. merak etme herşey güzel olacak. "

ben mesajı okurken mert de mesaj atmıştı.

"kalp suratım hemen kaçtın gittin otobüsüne de daha vardı ama yanlız kalmaya ihtiyacın olduğunu düşündüm gelmedim arkandan. sadece dinlen ve düşün. kendini çok fazla yorma. geleceğin günüde önceden haber ver ben yine seni alırım. iyi tatiller :) "

mesaj atamıcak yada kelimeleri toparlayamacak kadar kötüydüm. telefonu kapatarak insanlardan uzaklaşacak gibi hissediyordum ve telefonu kapatmak dahda iyi hissettirmişti.

izmir'de bir de annemle yüzleşecektim ve buna hiç hazır değildim ..

ÖZGÜR LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin