ÖZGÜR LİSESİ

22-ilk rakip

oylamayı unutmayın canlaaarr :))) umarım beğenirsiniz..

.

aslan benim canıma okuyacak olan 'kötü polis'ti.

bende bu moral bozukluğuyla kızların yanına geri dönmedm ve kendimi kütüphaneye attım. odama gitmemiştim çünkü bendeki bu şansla odada Çok sevgili oda arkadaşımla karşılaşır ondan bir azar da orada yerdim. neyse yarın salı bakalım mertle ilk dersim nasıl geçecek ?

okuldan sonra okulun orman kısmında buluştuk. bu sefer zamanlı gitmiştim. duelloları duyduğumdan beri güçlerimi öğrenmek ve onları en güzel şekilde kullanmak konusunda hırs yapmıştım. karşıma kimin çıkacağını güçlerim belirlerken ben bu konuda hem çok heyecanlı hem çok meraklıydım.

-kalp surat çok dakiksin.

+selam mert. dün aslanla olan dersim çok kısa sürdü. seninle olan biraz lsun uzun sürsün diye dikkatli oldum.

-neden kalp surat ne oldu

+geç kaldım aslan da azarlayıp gitti.

-hiç vazgeçmeyecek güç gösterilerinden. ama merak etme kalp surat bu sene düellolarda onun canına okuyacağım artık tek bir galip olacak.

+evet yeni öğrendim şu duellolar olayını. bakalım benim nasıl olacak. snein eşin belli. bakalım benim kim olacak.

-aa bak bunu hiç düşünmemiştim gerçekten merak uyandırıcı bir konu. görücez. her neyse hazırsan başlayalım mı?

+hazırım mert. sordun mu bu arada sen kalkan paratoneri dediğin olayı müdüre?

-evet sordum canan. bu yetenek eskş ama olan bir yetenekmiş. ve senin benim nasıl gücümü istemsiz kullandırttığını anlattım ve bu doğruladı. yeni gücün hayırlı olsun kalp surat. artık bir kalkan paratonerisin.

+tam olarak naptığımı anlamasam da teşekkürler. evet bugün napıyoruz?

-şimdi öncelikle ben biraz araştırdım babanın multi çocuk özelliklerinin en başında telepatlık varmış ve bunun genlerle geçtiğini bildiğimize göre senin telepatlık özelliğini ortaya çıkaralım.

babamdan bahsedince ister istemez kötü oluyordum. ben bir kere bile ona 'baba'diye seslenememişken insanların bababn diye bahsetmesi çok garip hissettiriyordu. içten içe üzülüyordum. benim içimde babasız büyüyen ama dışarı kendini çok güçlü gösteren küçük yaramaz bir canan vardı. ve kimseyi henüz onunla tanıştırmamıştım ama içimden bir his çok yakında birinin onunla ilk teması kuracağını söylüyordu.

-canan iy imisin kötüysen başka bir gün devam edelim? gerçi başlamadık daha ama ..

+baban deyince düşüncelere daldım kusura bakma mert başlayabiliriz gayet iyiyim.

-seni üzdüysem özür dilerim ama bunu söylemenin yumuşak bir yolunu bulamadım.

+sorun yok mert başlayalım artık.

-şimdi canan ben senden bir kalkan düşünmeni istiyorum ama bu kalkan senin aklını okumama engel olarak şekilde zihinsel bir şey olacak. hazır olduğunda başla düşünmeye.ve aynı anda saçma sapan şeylerde düşün. yani demek istedğim kalkanı hayal et ama birşeylerde düşün ki yapıp yapamadığına bir bakalım.

o dakikadan sonra zihnimde kalkan hayal etmeye başladım. işe yaramayacağını düşünüyordum aynı anda da ..

-canan başladın mı?

+evet dene istersen düşüncelerimi duymayı..

-canan ben zaten sana hazırsan başla dediğimde beri deniyorum sen sanki kalkan sözcüğünü duyduğundan beri aklında bir duvar gibi. toslayıp toslayıp durdum.

+yapamadım mı yani?

-kalp surat sen saf mısın ? denedim olmadı diyorum. yani başardın canan. babandan almışsın telepatlığı hemde en güçlü telepat olma yolunda büyük bir rakibimsin. bu da demek oluyor ki duellolarda ilk rakibin ben olacağım. ..

babamdan bir yetenek aldım mı diye sevinsem mi üzülsem mi bilemiyordum. hiç anı biriktirmediğim biriyle aynı güce sahipp olmak .. güzel hissettirmişti.

bir dakika ilk rakip mi?