17-nedenler

146 16 0
                                    

Biliyorum biraz geç oldu ama istediğim desteği henüz göremedim bu beni biraz üzdü. Tabi ki bölüm yayınlayacağım ama hayalet okuyucu olmayan lütfen :(

Teşekkürler

.

.

bunu kime soracağımı düşünürken burnuma tanıdık bir koku doldu. ..

-selam oda arkadaşım

+selaaam aslan

-çok düşüncelisin. hayırdır odada beni havluyla gördüğün günü mü düşünüyorsun yoksa ?

+ya sen hep böyle megolaman mısın ?

-aslında daha çok etkileyici sıfatını severim ama megolaman da hoşuma gitti

+bunu bile iltifat sanıyorsun

-genel olarak hakaret değil iltifat duyarım çünkü güzellik. herneyse madem beni düşünmüyorsun nedir böyle düşünceli haller?

+siyah ve beyaz diye bir ayrım var. peki bunun sebebi ne aslan neden ayrılar bu kadar ? okulun ilk günü siyahın kapısından geçemezken şimdi gri denilen ben her kapıdan geçiyorum peki neden ilk gün geçemedim harry potter'ın şapkası gibi mi bu kapılar da beyazı siyahı griyi ayırıyor? ve ..

 peki bunun sebebi ne aslan neden ayrılar bu kadar ? okulun ilk günü siyahın kapısından geçemezken şimdi gri denilen ben her kapıdan geçiyorum peki neden ilk gün geçemedim harry potter'ın şapkası gibi mi bu kapılar da beyazı siyahı griyi ayırıyor?...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


-canan bir dur. anladım soru bombandırmanına tutacaksın beni. bırak da tek tek cevaplıyayım

+ya çok pardon alışık değilsin tabi sen benim bu hallerime tamam tek tek soracağım

-heh şöyle bir yavaş ol. gel kantine geçelim birer kahve içip konuşalım aklındakileri.

+olur

sen otur ben kahveleri alıp geliyorum.

demesiyle gitmesi bir olmuştu. kantini kapısından girdiğimizde beri tüm gözlerin üzerimizde olduğu ve garip fısırdaşmaların başlaması keskin şahin gözlerimden kaçmamıştı. ve gri konusundan sonra okulun benim hakkımda konuşacak yeni bir şeyi vardı.

en uzak köşedeki masayı seçip oturmuştum. aslan da geldi ve ben tüm odağımı ona verdim.

-canan nasıl dünyada iyi ve kötü diye bir ayrım varsa doğaüstü yaşamda da siyah ve beyaz diye bir ayrım var. sadece bir kere gri de birleştiler onu da baban sağladı. ve artık anlaşılıyor ki babandan sonra bu bayrağı sen tutacak ayrımları sonlandırıp bir birleşme sağlayacaksın.bu iyi mi kötü mü diye soracak olursan bunu kimse bilemez. belki büyük siyah kahinleri yada beyazın kahinleri bilebilir ama onlarıda yıllardır gören olmadı. o yüzden şuan için bu konu tamamen muaamma. siyah büyükleri çok aykırılardır. ilk özel yetenekler ortaya çıktığında bunlarla normal insanlara hükmedebileceğimizi ve dünyayı yönetebileceğimizi savunmuşlardır. ve beyaz büyükleriyse buna tamamen karşı çıkıp masum normal insanlardan ayrı gizli bir yerleşim kurmalı ve orada kendi halimizde yaşamamız gerektiğini savunmuştur. bu düşünceler öyle çok savunulmuştur ki dünya ekvator denilen çizgi sınır bilinerek ikiye ayrılmıştır. alt yarım küre siyaha üst yarım küre beyaza aittir. ve tabiki türkiye gibi bazı ülkeler her ikisininde mensuplarına sahiptir. ayrım vardır ama bu ayrımın saygı çerçevesi de önemli bir noktadır. beyaz ve siyah o kadar birbirlerine saygılıdır ki asla birbirlerine karşı gayet medenilerdir. tabi arada çıkıntılar da olur. çıkıntılar hangi taraftan ise o taraf sessizce cezasını verir ve olay kapanır.

+vay be. nasıl bir dünya varmış dışarıda ben saf saf sınavdı okuldu uğraşmışım.

-hahahahha canan o kadar anlattım tek takıldığın nokta bu mu?

+evet saflığımın farkına varmam neden bu kadar komik geldi?

- komik çünkü bunları başka bir 1.sınıfa anlatsam ve senin gibi kozasından yeni çıkmış olsaydı daha ilk on cümlede bu yükü kaldıramayıp bayılmıştı.

+evet ben bayılmadım o yüzden gül aslancım

-ahahahha canan gerçekten sen çok garip bir kızsın

*ooo sohbetiniz bol olsun nedir bu kadar komik olan?

ve işte klişelerin klişe kraliçesi sarı başkan bomba gibi düştü ortamıza. ve konuya dahil olmak için ilk çırpınmasını aslanın omzuna sarılarak yaptı

*ee canan hadi banada anlat da ben de güleyim.

+ya ayla boşver şimdi benide sen nasıl bu kadar klişe oluyorsun her seferde anlatsana biz asıl ona gülelim?

*ben klişe değilim sen çok garipsin aslında canancım. aslan, hadi gel uzun zamandır başbaşa kalamadık biraz odama çıkalım sana anlatacağım şeyler var

-ayla biz ayrıldık ve sen bunu inatla hazmedemedin. sana bunu tam olarak daha nasıl anlatabilirim bilmiyorum. şimdi izin verirsen cananla sohbet ediyoruz.

*ama aslan hiç beni dinlemiyorsun ki herşeyin bir açılaması vardı.

-dinlememeyi tercih ettim ayla. kolunu omzundan çeker misin ve lütfen güzelce söylüyorum gider misin?

+aslında aslan ben gideyim daha sonra yine konuşuruz sizin konuşacaklarınız varmış. ben klişelerden boğulmak istemiyorum. sonra görüşürüz.

bu ikiliyi ardımda bırakıp kantinden çıktım. tabi ki deli gibi merak ediyordum ne konuşacaklarını ama kalıp klişe denizinden boğulamayacak kadar güzel ve gençtim. bahçeye doğru çıkarken mertle karşılaştım.

--naber kalp surat? son olaydan beri konuşamadık.

+aslında şuan çok iyi bir zaman değil mert benim biraz düşünmeye ihtiyacım var. sindirmem gereken şeyler var.

--anladım da neden bu kadar aklında aslan var ?

ÖZGÜR LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin