Multimedya-Zeyneb⬆⬆⬆
Bu duyguyu ilk defa tadıyordum. Karnımda kelebekler uçuyor derlerdi inanmazdım amma gerçekten öyleymiş. İlk öpücüyüm, ilk hoşlandığım insan şimdi beni öpüyordu. Nasıl karşılık vericekdim? O beni seviyormuydu? Yoksa zevktenmi yapıyordu?
Elleri yanağımdaydı. Dudağımı aclıkla emiyor öpüyordu Ateş. Durmamız gerekdiyini anladım ellerimi göğsüne koyub itdim. "Du-dur artık" dedm kekeleyerek. İkimizde nefes-nefeseydik. "Ne-neden yaptın bunu?" Dedm kısık sesle. "Çünki istiyordum" dedi nefes-nefese olarak. Anlamamış şekilde baktım.
"Pardon? Her istediyini yapamazsın Ateş bey. Ben istemiyordum en önemlisi bu" dedm kollarımı göğsümde birleştirib bakışımı başka tarafa bakarak. Güldü "İstemediyin çok belli. Onun için karşılık veriyordun" dedi. Gözlerim pörtledi. Hay ben kendimi sikeyim. Gerçekten oldu ya.
Durumdan kaçmak için hızlıca yanağına tokatı geçirdim. Yüzü sağa doğru çevrilmişdi. Sinirlendiyi belliydi çenesi kasılmıştı üstüme geliyordu.
"Sakın bidaha bana dokunma" dedm elimi uyarır şekilde tutarak. Sinirliydi üzerime gelince bende arkaya gitmeye başladım. "Dokunursam naparsın?" Dedi sırıtarak. "Hiç iyi şeyler yapmam" dedm durdum. Sinirli bir şekilde bakıyordum. Güldü allahm çok tatlı gülüşü var amma kanmak yook. Bana yaklaşdı. Teni tenime deyiyordu. Gözlerimi kapatdım. Kulağıma "Gün gelecek üstüme atlayıb beni öpüceksin. Amma bunu sen istiyeceksin ben değil." Dedi kulağıma fısıldayarak. Yanağımdan öptü ve yanmdan hızlıca ayrılıb gitdi. Ben hala öpücüğün şoku etkisindeydim.
"Melisa" duyunca hemen ses gelen yere baktım. Can kapıda durub bana sesleniyordu. Bana doğru geldi. "Ne oldu? Ateş nerde? Sana bir şey yapdımı?" Dedi sorular ard-arda geliyordu. Endişelenmiş gözüküyordu. "Ha yok bir şey hava almağa çıkmışdım. İçeri biraz beni boğdu. Ateşi görmedim" dedm. Yalan söylemeliydim. Sapıkın beni öpüceyini söyleyemezdim herhalde. "Ee tamam. Hadi girelim içeri çocuklar seni merak ediyordu." Dedi ensesini kaşıyarak. Başımı salladım içeri doğru yürüdüm.
Zeyneble Murat dans ediyordu. Onları öyle görüb gülümsedim. Çok yakışıyorlardı. İkiside birlikteyken çok mutluydu. Bizim oturduğumuz yere baktım Rüzgar içki içiyordu. Yanına gitdim. İçkiyi dudağına götürünce elinden aldım. "Hey noluyoruz? Ne dedm ben sana?" Dedm ayağımla ritm tutarak.
"Melisa seni kırmak istemiyorum amma sen bana karışamasın. Ben kendi başımın çaresine bakarım." Dedi bana bakarak. "Kendi çarene böylemi bakıyorsun? Elinde içki depresyona girmiş halde oturuyorsun. Böyle yaparak bir şey değişmiyor. Belki Hayat artık başkasıyla çıkıyor. Belki sen kıpırdanmadığın için umudunu yetirdi. Salak hala anlamadınmı? O senin için döndü buraya." Bağırıyordum şaşırmış şekilde bakıyordu. "Hala umudun var" dedm sesim kısık ve üzgün çıkmıştı.
Hala bana şaşkın-şaşkın bakıyordu. Sinirden güldüm "Lan kalkıb gitsene kızın yanına neyi bekliyorsun?" Dedm ona bağırarak. Başını aşağı eydi "Yapamam. Onun karşısına çıkmağa yüzüm yok." Dedi bıkmış ses tonuyla. Offladım yanıma baktım Zeyneb Murat Can yanımda duruyordu. "Artık gidelimmi?" Dedi Zeyneb yorulmuşa benziyordu. Başımı salladım. "Ben bırakırım seni eve" dedi Can. "Tamam" dedm yürüyerek. Muratla Zeyneb arkamızdan geldi. Rüzgar kıpırdanmadı. Arkamı dönüb baktım "Murat onunla kalsan iyi olur bence" dedm. Başını salladı "Tamam görüşürüz. Can kızlar sana emanet" dedi Murat. "Tabi ki de" dedi Can.
Arabaya geldiğimizde Zeyneb arkada ben karşıda oturdum. Can arabayı çalışdırdı. Derin nefes alıb verdim. "Melisa düzelicekmi Rüzgar?" Dedi kısık sesle Zeyneb. "Evet Kuzum düzelicek. Her şey güzel olucak" dedm. Arkama bakıb gülümseyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Tonu
Teen FictionMelisan kötü geçmişini atlatarak yeni hayatı, yeni evi, yeni okulu yeni arkadaşları Ve o "Ateş Akgül" kalbini fet etdiği adamın yanına geldi. Amma geçmişi onun peşini bırakıcakmı? Acı çektiricek, ağlatıcak. Peki Melisa hala sevecekmi? Vazgeçecekmi...