19. Bölüm Tanışma

131 18 2
                                    

Multi Melisa ve Ateş⬆⬆⬆

Krem bahanesiyle okşuyordu resmen ve dokunduğu yerler alev alıyordu. Elleri baldırlarıma gelince durdurdum onu, bana baktığında yutkunmak zorunda kaldım.

Gözleri arzudan kararmıştı, nefesi hızlanmış, dudakları hafif aralanmış bana bakıyordu. Anı yaşamaya karar verdim. Şezlonga uzanıp üzerime çektim onu. Benden aldığı cesaretle öpmeye başladı beni. Önce yavaş sakindi ama bir anda alevlendi sanki. İkimiz de yanıyorduk.

Ellerim saçlarını bulduğunda bacaklarımı okşamaya başladı. Farkında olmadan bastırdı kendini bana. İnledim. Dillerimiz buluştuğunda onunda boğazından bir hırıltı koptu. Alt dudağımı emmeye başladığında ellerimi omuzlarına indirmiştim. Öyle bir öpüşüyorduk ki biraz daha devam etsek boşalabilirdik. Dudağını ısırdığımda ayrıldık birbirimizden, nefes nefeseydik.

"Seni istiyorum Melisa "

Gözlerimi açtım. Yatakta doğruldum. Derin nefes alıb verdim. Gördüyüm Rüya beni terletmişti. Onu bu aralar hep rüyamda görüyordum.

Kızlar Tuvaletindeki konuşmadan sonra onu hiç görmedim. Tam 1 ay geçmişti. Evet onu düşünmemeliydim amma onu düşünmeden edemiyordum. Yakınımda olmadığı için kendimi eksik hiss ediyordum. Gözleri, kokusu, sesi, bakışı her şeyini özlemiştimm. Geceleri Rüyama giriyordu. Bu adam beni artık delirtmişti.

Onu görmeyince her şeyin iyi olacağını sanmıştım. Amma dahada kötü oldu. Onu görmeyince daha çok istemeye başladım. Onu gerçekten çok özlemiştim. Ne kadar inkar etsem de doğrusu buydu. İnsan hiç kendine zarar veren birini severmi? Ben seviyordum hemde çok seviyordum. Amma olmazdı dimi? Onunla birlikte olmazdı.
Bu düşüncelerden çıkmağımın sebebi kapının sesiydi.

"Gir" dedm ayağa kalkarak.
"Günaydın Kızım" dedi annem bana sarılarak. "Günaydın Sultanım" bende Anneme sıkı-sıkı sarıldım.
"Heyecan varmı?" Dedi benden ayrılarak. Aslında hiç yoktu çünki hep İtalyada böyle kokteylere katılırdım. Heyacanımın olması belki bu gün Ateşi görme umuduydu.

"Biraz" dedm. "O zaman hadi kahvaltıya, sora hazırlanman lazım kuzum" dedi Annem yanağımı öperek. "Tamam anne geliyorum" dedm. Bende onu öperek.

Bu gün büyük bir koktey var. İş adamları olan bir koktey. Akgül ve Sayer Holdinglerinin birlikteliyinin 22-ci yılıydı. Her kes Selim Sayerin yani beni merak ediyormuş onun için bende gitmeliyim. Çünki Türkiyeye gelib babamın hiçbir kokteyine katılmadım. Akgüllerdende Ateş belki geldi. Gelir ya yani insan şirketinin partisine gelmezmi?

Bu salak düşünceleri atmaq için banyoya girdim. Yüzümü yıkadım. Yeşil gözlerim sanki yorgundu. Çok yorulmuştum evet Canla olan sevgili oyunu beni sıkmağa başladı. Can kendini gerçektende kaptırmıştı. Sanki gerçekten sevgilim gibi davranıyordu. Yanımızda birileri olmasada. Bu salak oyunu bitirmem lazımdı.

Merdivenlerden ikişer-ikişer indim. Oturma odasına geçib babamı sıkıca öpüb sarıldım. "Günaydın Yakışıklı" dedm masaya geçerek. "Günaydın Prenses. Bu gün çok güzel görüneceyine eminim. Nede olsa ben yaptım" dedi anneme bakıb göz kırparak. Annem altdan babama tekme atdı. Kahkaha atdım hala liseli aşıklar gibiydiler. Ve bunların aşkı beni büyülüyordu.

"Merak etme baba çok güzel görünücem Her kes Selim Sayerin kızını nasıl biri olduğunu görecek. Nede olsa sen yaptın" dedm bende göz kırparak. Oda gülüyordu.

Meyve suyunu elime alıb yudumladım. "Ateşlemi gelicen partiye?" Diye soranda baba Meyve suyu boğazıma kaçtı öksürmeye başladım. Annem gelib sırtımdan vuruyordu. "Helal Helal" diyordu. Kendime geldiğimde "Hayır baba Canla gelicem" dedm.

Karanlığın TonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin