13. Bölüm İntikam

146 17 2
                                    

Gözlerimi açtım güneş işıkları gözlerimi acıtıyordu. Yorganla yüzümü tutdum.
"Günaydın uykucu" allahım bu ses burdamıydı yani? Benim evimde, benim odamda, benim yatağımda. Yorganı indirdim Ateş sırıtıyordu. Hemen ayağa kalktım "Ateş ne yapıyorsun burda?" Dedm şaşkın vaziyyetde. "Sevgilimi özledim" dedi tırnaklarına bakarak sanki pedikür yaptırmışta şimdi nasıl diye bakıyo. Aha o bana ne dedi? Gerçekmi duyduğum?

"Sevgilim mi?" Dedm şaşkınlığımla. Yemin ediyorum şimdi aptal görünüyorumdur. Ayağa kalktı derin nefes aldı yüzümdeki saçlarımı arkaya atdı. "Evet sevgilim" dedi. "Allah-allah ne zaman oldu bu ve benim neden haberim yok?" Dedm kollarımı göğsümde birleştirerek. Güldü sonra diliyle dudağını ıslatdı bu görüntüye bayıla bilirdim. Belimi sıkıca tutub kendine çekti "Öpüştük, bir-birimize sevgimizi itiraf etdik. Daha ne bekliyorsun Melisa Sayer?" Dedi dudağıma bakarak. Ben kıpkırmızı olduğuma yemin ede bilirdim. "Odunluktan çıkmağını" dedm kaşlarımı çatıb. "Ha sevgilim bana Karizmatik, yakışıklı odun dedi." Dedi beni dahada sıkarak. "Öyle bir şey demedim" dedm gözlerimi devirib bakarak.


"Amma demek istedin biliyorum" dedi.
"Bak ya kendinden bu kadar emin nasıl oluyorsun Ateş Akgül?" Dedm. Omuz silkti "Bütün kızlar böyle düşünür" dedi. İtdim onu "Defol burdan uyuyucam ben" dedm. Yatağa uzanarak. Kahkaha atıyordu. "Uykucu prensesi öpücüklede uyandırırım" dedi.
"Rüyanda" dedm.
"Rüyamı gerçekmi görürsün sevgilim" dedi sevgilim lafını vurguluyarak. Ben dahada kızardım ama arkam ona dönük bir şekilde olduğu için göremezdi. Yapıcağını biliyordum çünki o qıcık Ateş Akgüldü. "Kızardığını biliyorum Melisa" dedi. Ah hadi amma. Hiç bişey demedim. Güldü "Neyse bu akşam okulda parti var haberin olsun 7de ben seni alarım" dedi.

Arkamı döndüm "Ne partisi? Benim niye haberim yok?" Dedm. Ensesini kaşıdı "Bizim universite başka universite takımlarını yenib Basketboll maçı kazandığı için böyle bir parti düzenlenmiş. Seninde haberinin olmaması dün okulda açıklandı ve sen yokmuşsun. Sahi nerdeydin?" Dedi.
"Başım ağrıyordu 1 ders sora çıktım" dedm. Ne yani sapık bir mafya beni küçüklüğümden beri rahatsz ediyo diyemezdim. "Anladım." Dedi. Bana doğru geldi. Ellerini yatağın iki tarafına koydu. Ben uzanmış şekildeydim oda üstümde "Ne yapıyorsun?" Dedm kısık sesde. Gülümsedi ve dudağıma yapıştı. Açlıkla öpüyordu. Ellerimi boynunda birleştirdim. Öyle öpüyorduki sanki bir daha öpemeyecekdi.

İkimizde nefes-nefeseydik.
Ayrıldı gözlerime baktı. Yutkundu "Biraz daha öpersem dayanamayacağım. Ben gidiyorum akşam görüşürüz" dedi. Bir daha derin bir öpücük dudağıma bırakıb gitdi. Hala eve nasıl girdiyini bilmiyordum.

Yatakta sırıtan halde kalmışdım. Saate baktım saat 13:35di oha ne kadarda uyumuşum. Ayağa kalkıb yüzümü yıkadım aşağıya indim. Mutfaktan sesler duydum
Mehtab ablayla Ahmet abi gülerek bir şey konuşuyorlardı. "Aşk kumruları ne konuşuyorsunuz?" dedm. Portakal suyunu elime alım yudumladım. "Ateş bey ve senin arandakılardan konuşuyorduk" dedi Mehtab abla. Portokal suyunu ağzımda püskürdüm.

Ahmet abi güldü. "Ya bizim aramızda bir şey yok sadece arkadaşız" dedm ağzımı peçeteyle temizleyerek. "Onun içinmi senin odana girdi?" Dedi Mehtab abla kaş-göz yaparak. "Ya öyle bir şey yok. Parti varmış onu demek için gelmiş" dedm saşımı topuz yaparak. "Telefonu yokmu?" Dedi Mehtab abla. Dudağımı ısırdım.
"Gitme kızın üstüne Mehtab kızardı kızcağız" dedi Ahmet abi. "Hararetdendir hararetden" dedi Mehtab teyze altdan-altdan piç-piç bakıb gülerek. "Ee şey yumurta varmı?" Dedm. Konuyu değiştirerek. Güldü "Var-var veriyorum" dedi. Ve konu bitdi çok şükür.

Kahvaltımı etdikten sonra odaya çıkıb duş aldım. Saçlarımı kurutdum. Dolabı açtım giyecek şeyleri hazır koymak için. Elbiseleri üstüme tutub bakıyordum. Kırmızı ımm hayır, bu hayır, bu olurmu acaba olmaz

Karanlığın TonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin