- 1 -

15.3K 296 23
                                    

   Yeniden merhaba :) Bugün oldukça heyecanlı bir gün benim için :D Yeniden açılış yapıyoruuuz :) Neyse, umarım yine güzel vakitler geçiririz, geçireceğimizi biliyorum :D Şimdi, ilk anı için baya geriye dönmek istedim . Nedeni yok ama böyle bir giriş yapmanın daha güzel olacağını düşündüm. Umarım beğenirsiniz. Şarkı muhteşeem, multimedyanın kim olduğunu biliyorsunuz ;)

İlk Gün, İlk Aşk

MELİS 

      Güneşin penceremden içeri sızması beni uyandırmaya yetmişti. Kolayca uyanabiliyordum fakat bu uykumun hafifliğinden dolayı değil, yaşadıklarımın beni iyice paranoyak yapmasından kaynaklanıyordu. Her an kapı çalacak, hatta tekmelenecek ve o gelecek diye korkar olmuştum. Yine anneme vuracak, evi başımıza yıkacak diye düşünmeden edemiyordum. Onun artık bizi bulamaması için başka bir yere taşınmıştık. Fakat aklımda sürekli kötü düşünceler vardı ve ben kendimi yiyip bitiriyordum. Korkularım, kendimi hayattan soyutlamama neden olmuştu. Görünmez olmayı seçmiştim tüm yaz boyu. Belki bu her şeyi daha çok kolaylaştırır diye düşünüyordum ve ardına saklanacağım kalkanım buydu. 

       Yavaşça yatağımda doğrulduğum sırada annem, odamın kapısını gülerek açtı. Gülüyordu ama içi kan ağlıyordu,biliyordum. Daha iki ay olmuştu babamdan ayrılalı. O, hala ağız alışkanlığıyla babam dediğim adamı gerçekten sevmişti annem. Ama babamın onu sevdiğini sanmıyordum. Annemi defalarca dövmüş, her gece elinde bir içki şişesiyle eve gelmişti. Ben mi? Ben hiçbir şey yapamamıştım. Sadece kilitli kapılar ardından, Mehmet'e sarılarak o bana kafayı yedirten sesleri dinlemiştim. İşte bu beni öldürüyordu. Çaresiz kalmıştım. 

      Babam bu evden tam anlamıyla defolup gittiğinde her şey düzelecek sanmıştım. Yanılmışım. Daha mahkemenin bitişinden birkaç saat sonra kapıda bitmişti. Onda olan yedek anahtarla eve girdi ve her yeri darmaduman etti. Anneme saldırdı, Mehmet'i almak istedi. Mehmet yalnızca 6.sınıfı bitirmişti ve hala oldukça küçüktü. Ama yaşından büyük bir adam gibi davranmayı başarabiliyordu. O benden her zaman daha olgun, daha güçlüydü. Her iki-üç gün gecede bir evimize polisin gelip babamı götürmesiyle olay kapanıyordu. Ya da biz öyle sanıyorduk. Belkide olayın sıcaklığıyla farkında değildik ruhumuzda açılan derin yaraların. Sizi olmak istemediğiniz biri gibi olmaya iten yaraların. 

    Ve ben bu bütün yaraları kapatmaya çalışırken kendimi kaybetmiştim. Kendimi yalnızlığa itmiştim. Annemle bile çok az konuşmuştum. Daha içine kapanık, daha karanlık birine dönüşmüştüm. İlgisini sadece derslerine veren birine. Çünkü sadece bu şekilde biraz olsun olanları unutabiliyordum. Kısacası bu yaz beni değiştirmişti. Şimdi ise 8. sınıfın ardından bir liseye gidecektim.

  "Güzel bir gün olacak." dedi odaya girip, yatağımın köşesine otururken. Hala yalancı gülümsemesini yüzünde tutuyordu ve benimde gerçekten buna inandığımı sanıyordu. Ben de inanıyormuş gibi davranıyordum açıkçası.

   "Biliyorum."dedim ona tıpkı bana gönderdiği gibi yalancı bir gülümseme gönderip. Ah, hayır bilmiyordum. Benim görüşlerim tam tersi yöndeydi. Kesinlikle berbat bir gün olacaktı. Lise hakkında birçok şey biliyordum. Fazla agresif, fazla acımasız insanların toplandığı yer. Ben de şimdi onların arasına karışacaktım.

     "Şanslısın, Eda'yla ayrılmadınız."dedi omzumu sıvazlayıp.  Şanslı olduğumu biliyordum, Eda'ya sahip olduğum için. O benim her zaman en iyi arkadaşımdı. Bana pek benzemese de, ben de ona pek benzemesem de iyi anlaşıyorduk. Benim ilgi alanım genellikle kitaplar ve filmlerken onun ilgi alanı erkekler, eğlence ve dedikodu gibi kızsal şeylerdi. O kesinlikle normaldi, normal olmayan bendim yani. 

Melis'in Anı DefteriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin