3. Bölüm

6.9K 301 3
                                    

        Erkek tarafı bu akşam gelecek diyen abisini duydu Sultan kız. Bu kadar çabuk mu diye geçirdi içinden. Kesin beni yaşlı bir adama veriyorlar ve adam hasta bunun başka anlamı yok bence diye düşündü Sultan kız. Demek başlık parası verildiği sürece kendisinin  kiminle bi ömür paylaşacağını bilmesi de uygun görülmüyordu evinde. Anneme sorsam söyler mi kim olduğunu damat beyin. Neden merak ediyordu ki..... Ama bir ömür kiminle yaşlanacaktı. Sahi bir ömür ne kadar zamandı ki onun kaderinde. Kaç yıl 10- 15 yıl mı? Daha azı da olabilirdi daha fazlası da. Rabbim alnına ne kadar yazdıysa o kadardı işte. 

        Hemen akşam için hazırlıklar yapıldı. Evler temizlendi. En güzel yemekler yapıldı. Annesi normalde bu kadar hazırlığı çok önemli kişiler geldiğinde yaptırırdı. Ablasını istemeye geldiklerinde hiç böyle heyecanlı değildi. Bu kadar da hazırlık yapılmamıştı. Kimdi bu adam ya. Kesin bizim köyde hanımı yeni ölmüş, yaşlı ama zengin bir adam var o olmalı diye düşündü. Olabilir miydi acaba? Anası kızına kıyabilir miydi ki? Sanki annesinin söz hakkı varmış gibi annesine kızmaktan vazgeçti. Ya babası nasıl layık görürdü kendisinden daha büyük bir adama damat demeye. Yine içinden sayıyordu, ama ne bir duyan vardı boğazındaki sessiz çığlığı ne de gözlerindeki hüznü görebilen. Sorsa birine ayıp ne kadar meraklısın derler, kızsa karşı gelse haddini bil sen nasıl oluyor da ağalarının babanın sözünün üstüne söz söylersin diyeceklerdi.

        Hazırlıklar tamamlanmıştı artık. Odasına gidip işleme yapmaya başladı Sultan kız. Her nakışta gözlerinden yaşlar akıyor ama o yine devam ediyordu işlemeye. Hüznünü, acısını iğne ile iplikle paylaşıyordu. Akşam olmuş misafirler gelmişti. Gelenleri tanımıyordu. Kız istemeye gelenler damat olmadan gelir ve kıza yüzük takıp giderlerdi. Karşılama faslı bittikten sonra kadınlar bir odaya alındı, erkeler bir odaya. 3 kadın 3 erkek vardı. Kadınlardan bir tanesi bembeyaz tenli ve masmavi gözlü çok güzeldi. Diğeri de ona benziyordu. En yaşlıları ise kumral tenli ela gözlü hanımağa havasında biri idi. Orta yaşlı kadın "kızımız  çok güzelmiş maşallah. Tam bizim oğlumuza göre" dedi. Bir diğeri "Ağam ile pek yakışacak birbirlerine " diyince Sultan içinden Allahım kesin o yaşlı adama istemeye geldiler diye düşünüp hüzün gözlüklerini taktı birden. En geç olan kadın - ki bu yaklaşık 40-45 yaşlarınd idi.- bu kızın bir sevdiği falan mı var da birden böyle yüzü düştü diye geçirdi içinden. Sevdiği olsun olmasın Şahin Ağa istiyorsa onu alacağız diye devam etti düşünceleri.

        Şahin Ağa acaba ne oldu orada daha da gelemediler diye evin avlusunu turlamaktan sıkılmış bir durumdaydı. En iyisi doru atına binip biraz dolaşmaktı. Ne kadar panik olmuştu. Ya kız istemezse diye geçirdi birden ve bunun münkün olamıyacağını bilmesine rağmen öfkesini, hırsını, hasretini rüzgara vermek istercesine dörtnala koşturdu atını. Bu ata bindiğinde hep mutlu olurdu ama bugün nedense ne mutlu olabiliyordu ne de sakinleşbiliyordu. Gözlerine baktığı anda vurulduğu kadını her gün evinde yanıbaşında görmek istiyordu.

Gönlümün Sultanı (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin