Sultan Hanım'ın kızları büyümüş, neşeleri ile ağa evinin huzuru olmuştu. Hatice 10 yaşına girmiş, Ayşe 7 yaşına, Kiraz ise 6 yaşında idi artık. Sultan Hanım artık biliyordu ki evindeki huzurun bitmesine az bir zaman kalmıştı.
İki kadının normal şartlarda bile zor anlaştığını düşünecek olursak, aynı adamın iki eşi olunca anlaşma pek mümkün olmayacaktı doğal rutin süreçte. Bir kadın eski eş olarak; eskimiş ya da işe yaramaz yaftasını üzerinde taşıyacakken, diğer kadın ise; ikinci, yuva bozan, yuva üstüne gelenin hayırlı olmadığı yaftasını taşıyacaktı. Ortak olan tek şey acı olmayacaktı yeni hayatlarında. Eşleri ortak olacak, mücadeleleri ortak olacaktı, evden giden kişi olmamak için...
Kuma gelenin kulağına fısıldanacaktı bu arada; nikahını üzerine almaya bak denecekti, kapı önüne konmamanın garantisi demekti bu. Nikahı üzerine alabilmesi için de birincil koşul; kumanın erkek doğurması idi. Bir erkek evlada sahip olan kadın nelere sahip olmuyordu ki! Dağdan da gelse, bağdakini kovabilme hakkına sahip olabiliyor, bir başka kadının yıkımına kendi geleceği için ortam oluşturuyordu; bazen isteyerek, bazen farkında olmadan, olamadan.
Babaevine dönüş tek yolla olursa makbüldü; o da kefenle. Kefensiz dönüşler zulümdü, hor görülmeydi, eksiklikti. Bu dönüşü hiç bir kadın göze alamıyor, ölümüne işkenceye, zulme maruz kalsa bile koca evinde, dönemiyordu doğduğu babaevine. Eskilerin bir sözü çınlar kulaklara... "İyi olsa kocaevi olur muydu adı? Goncaevi evi olurdu ya da Gülgoncası..." İyi olanı olmuştur elbette...
Nişan süresi dolunca Şahin Bey ile kuma olacak Keklik Kız'ın dini nikahları kıyılır. Keklik Kız artık sıfat değiştirir, Kuma Keklik olarak. Düğün bile yapılmaz onlara, kumalara. Erkek evinde düğün 3 defa yapılır. Birincisi ilk defa evlendiğinde, ikincisi oğlu olduğunda, üçüncüsü ise oğlunun sünnet düğününde. Eş alma sayısına bakılmaz. Kaderine kuma olmak yazılan genç kızların hayalleri de yıkılır böylece... Konu komşunun kinasına, düğününe gidebilirlerse, orada gördüklerinden heveslenir, hayal kurarlar kendilerince. Kuma olmazsam inşallah ile başlayan dualar ve yaşanılan gerçeklikler. Yeni nesil ifade ile hayaller....., hayatlar ......
Sultan Hanım düğün süresince ortalıklarda görünmez. Odasına kapanır, sıradan bir günmüş gibi işlerini yapar. Bilir artık Şahin Bey ne zaman isterse o zaman odasına gelir, aynı havayı teneffüs eder. İstemezse hiç bir şey yapamayacaktır. Tek bir ricası vardır Şahin Bey'den kabul ederse. Bu köyden gitmek ister, ilçeye taşınıp, kendisini kınayan gözlerden uzakta olmak ister. Başka da bir şey istemez artık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gönlümün Sultanı (TAMAMLANDI)
عاطفيةYarım kalan bir sevda masalı. Herkes kendinden, geçmişinden bir şey bulacak bu hikayede. Bazen hüzün, bazen öfke bazen ..... İlk yazılmaya başlandığı tarih 26 Ağustos 2014.
