27. Bölüm Taşınma

3.3K 175 13
                                    

Hikayeyi yazmaya çalışan kişi coştu bu aralar. Oylarınız ve özellikle yorumlarınız feci gaza getirdi beni. Yorumlarınız bana yol gösteriyor arkadaşlar, devam ederseniz bu garibanı sevindirirsiniz. 2013 yılında yazmaya başladığım ama hep engeller sonucunda bir türlü bitiremedigim hikayeyi( Ki bu arada 5 yıl olmuş 😀) inşallah finale kadar hızla devam edeceğim. Keyifli okumalar...

     Sultan Hanım bir türlü uyuyamamıştı ama uymuş gibi kaskatı duruyordu döşeğinde. Şahin Bey'in ona "Sabah hazırlanın! Sizi yollayacağım!" demesinden korkuyordu. Biliyordu kendisi gitmek istemişti, canına tak etmişti paylaşmak zorunda kalmak Şahin Bey'i. Onsuz geçen bir ay yetmişti ayrı kalmaya dayanamayacağını anlamasına. Ne gerek vardı şimdi gitmesine. Pişmandı işte bal gibi. Gitmeyi geciktirmeye çalışmak en iyisiydi artık. Ne kadar geç o kadar iyiydi artık.
Babasının yanindan ayrılan Şahin Bey usulca odaya girdi. Anlamıştı uyumadığını Zümrüt gözlüsünün. Nefes alışverişleri bile hızlıydı. Siniri daha geçmemişti. Belki de Şahin Bey'i görmeye tahammülü yoktu, o yüzden böyle sinirliydi hanımı. Olabilir miydi? Bu kadar mı nefret ediyordu kendisinden? Etsin, nefret de etsin zulüm de etsin ama ondan ayrı Zümrüt gözlüsü nefes almasın istedi bencilce. Onun gazabına da razıydı cefasına da. Müstehaktı Şahin Bey'e. Telafi edecekti elinden geldigince. Yavaşça yanına uzandı ve Sultan Hanım'ın o asla duymak istemediği cümleyi kurdu:
- Sabah yükünüzü hazırlayın. Sizi ilçeye götüreceğim!
Sultan Hanım yandı, bitti, tükendi duydukları ile. Belki bir daha görmek nasip olmaz diye sarıldı uzun zamandır içinden geldiği gibi davranamadığı kocasına. Son kez de olsa bu gece ben de mutlu olayım ki aklımda alsın dedi. Gece onları vuslata ulastırdı. Sabah neler olacağını bilmek istemeden yumdu gözlerini Sultan Hanım. Yarın ola hayrola...
Sabah namazından önce kalkıp tüm eşyasını toparladı Sultan Hanım. Geç hazırlanıp, azar işitmemek niyetinde idi. Kahvaltı sofrası erkekler ve evin büyükleri için ayrı hazırlanıp, sonrasında çocukların karnı doyurulurdu. En sona ise gelinler ve kızlar kalırdı. Yemek kalırsa ya da misafir gelmezse çat kapı. Kendisi de yemek yemeye oturduğunda kuması olan Keklik'in gelmediğini farketti Sultan Hanım. Mecbur kalmadıkça iletisime geçmiyorlar, aynı ortamda bulunmuyorlardı. Nereye gitti diye düşünürken, evin büyük torunu Hatice annesine yeni gelinin sabahtan annesine gittiğini öğrendi. Ne oldu ki acaba derken, gözleri ağlamaktan şişmiş bir şekilde içeri girdiğini gördü kumasının. Kavga da etmemişlerdi, Şahin Bey mi bir şey dedi diye düşüne dursun; Keklik Gelin ilçeye gideceklerini öğrendiginde son kez de olsa anasınin babasının elini öpmeye gitmişti. Gidip, dönememek, gelip görememek vardı belki kaderde.
Hazırladıkları denklerini avluya getiren Sultan Hanım, bu kadarmış bu evdeki zamanımız, güzel günlerinin hem sonu hem de başlangıcı olan eve bakarken, bir damla gözyaşı firar etti yine. Göstermeyecekti artık kimseye ne hüznünü ne de acısını. Vazgeçilen, en kolay vazgeçilen oldum bir anda. Nasibimize düşen de buymuş demekten başka bir şey gelmedi elinden.
ŞahinBey tuttuğu arabacı kapıya yanaşınca, anladı gitme vaktinin geldiğini. Çocuklarını yanina çağırıp, Ağababasınin ve Ağaanasınin ellerini öptürdü Sultan Gelin. Hayır duası alsın isterdi çocukları her daim. Yükleri yerleşince çocuklarına Babanızın ellerini de öpün demesine rağmen öptürmedi Şahin Bey. Bu kadar mıydi yani? Çocuklarından da mı vazgeçmişti Şahin Bey...
Gelen kamyonun ön tarafına geçti çocukları ile. Arabada şöför yoktu henüz. Keklik Gelin de arabanın kapısını açarak içeri geçti usulca. Sultan Hanım şaşkın şaşkın bakınırken Şahin Bey de bindi şöför koltuğuna ve yola koyuldular. Demek ki Şahin Bey vazgeçmemişti ne hanımından ne de çocuklarından. O da geliyordu ilçeye, ayrılmayacaklardı demek ki... Yanlarında giden kumasının gözyaşlarını anlamıştı şimdi. Sultan Hanım köyden gitmek isterken, başkaları da vedalaşıyordu aynı zamanda, çocuklukları ile, hayalleri ile, yuvaları ile... Bilemezdi ki tüm bunlara sebep olacağını Sultan Gelin. Hoş Ay'ım dediği Şahin Bey yanındaydı ya gerisi ne olursa olsundu artık...

Gönlümün Sultanı (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin