Yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Kıyamadım bölüm isteyenlere 😀 Bu son yazılmış kısımdı. Bir süre mazur görürsünüz umarım beni
Keyifli okumalar🤗
Şahin Bey elinde tahliller ile çalmadık kapı bırakmadı, Ankara'da ve İstanbul'da. Aldığı cevaplar aynı idi: Eşiniz göğüs kanseri ve tedavisi yok, iyi bakım ile daha az acı çekmesi sağlanabilir ve malesef sonuç; ölüm. Kendinizi bu sona hazırlayın. Henüz 34 yaşında bir kadın içindi bu sözler. 1960 yılında bu cümleler kesin idi.
Kabullendi naçar bir halde döndü konağa. Henüz annesine doyamamış olan küçük kızı Refika'ya baktı. Daha 4 yaşına yeni girmişti. Oğlu Ahmet henüz 9 yaşında, kızı Kiraz 14 yaşında, Ayşe 17 yaşında ve Hatice 20 yaşında idi. Hatice'yi köyden ilçeye geldikten sonra hemen nişanlamıştı Şahin Bey.
Bembeyaz teni ve masmavi gözleri ile Hatice'yi kaçırırlar korkusu ile kendi eli ile nişanlayıp, 5 sene sonra da evlendirmişti Şahin Bey. Ayşe ise nişanlı idi. Annesinin hastalığı ağırlaşmadan hemen düğününün yapılmasına karar verdi Şahin Bey. Eli tutarken bir kızının da mürüvvetini görsündü en azından Sultan Hanım. Düğünden sonra Kiraz hem Ahmet'e hem de Refika'ya göz kulak olurdu da nasıl dayanacaklardı ki çocuklar anasızlığa? Hem anasız kalacaklar, hem üvey anneleri ve kardeşleri ile aynı evde yaşayacaklardı. Şimdi de öyle yaşıyorlar ancak anaları var onlara en büyük destek olarak. Hayattaki destekleri yıkılınca ne olacaktı? Yaşayıp göreceklerdi.
Sultan Hanım hasta olduğunu biliyordu, her ne kadar Şahin Bey söylemese de az zamanı kaldığının farkındaydı. İçine attığı ne varsa hepsi kendisine dert olarak dönmüştü. Keşke dedi; içime atmayıp, bağırıp, çağırsaydım da bu hale gelmeseydim. Sessiz kalmak işe yaramıyordu işte. Duvarı nem, insanı gam yıkar derler ya işte gam bitirmişti Sultan Hanım'ı. Gözü arkada kalacaktı işte, evlatlarını bırakıp gidecekti ya tek bu yüzdendi sıkıntısı.
Şahin Bey onun için bu dünyada yoktu zaten. Ölüp giderken bile helallik verip vermeme konusu düşünüyordu. Helal miydi Şahin Bey'e hakkı? Sevdasına sahip çıkamamış, büyük sözüne karşı gelinmez düsturunu kendine bahane göstermişti Şahin Bey. Her büyük sözü dinlenir miydi? Hata yaparak yine kapatılır mıydı hatalar? Sessiz kalışlardan hiç bir şey anlaşılmaz mıydı? Sahi hakkı helal miydi Şahin Bey'e Sultan'ın?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gönlümün Sultanı (TAMAMLANDI)
RomanceYarım kalan bir sevda masalı. Herkes kendinden, geçmişinden bir şey bulacak bu hikayede. Bazen hüzün, bazen öfke bazen ..... İlk yazılmaya başlandığı tarih 26 Ağustos 2014.
