23.BÖLÜM- GELMİŞİNE GEÇMİŞİNE BAŞLARIM ❤️ KIZIL GÜNEŞ -2. PERDE

13.2K 1.1K 176
                                    

KIZIL GÜNEŞ –2. PERDE

Ezdi geçti yokluğun
Geride bir enkaz bıraktı.
Yollar anlamsız,
Bu şehir bile sensiz tatsız...
Güneş mi?
Kızıl olmadıkça o da anlamsız...
Başlatma artık geçmişe, geleceğine de yeter sövdürme!
Geri dön bize!

2 YIL SONRA...

“Ecrin Eva nerede?” diyerek kaşlarını çattı Cem.
“Alışverişe gittiler Çınar’la hayatım. Gelinlik, birde eksik olan ev eşyalarını falan alacaklarmış.”
Cem tabletten haberlere bakıyordu, “Bu saatte?” dedi yüzünü buruşturarak. “O hergele de kapıda mı sabahlıyor nedir, her fırsatta alıp kızı götürüyor.”

Ecrin bir şey demeden kahvaltıyı hazırlıyordu. “Hıı...” dedi sadece.
Cem haberlerde aşağılara indikçe “Bu ne? Banane,” diyerek geçiyordu. Bir haberi daha tam geçecekken tanıdık yüzlerle durakladı.

“Ünlü Mimar Çınar Soylu ve Nişanlısı Ünlü Takı Tasarımcısı Cem Ernez’in kızı Eva Ernez Ön Balayında Görüntülendiler...
Üç hafta sonra evlenecek olan çift samimi pozları ile çok konuşuldu. Ön balayında olan çiftin düğünleri merakla bekleniyor."

“Ecrin!” diye bağırıp ayağa kalktı. Gördüğüne inanamıyordu, “Çınar kızımı kaçırmış!”
“Ne?” dedi kadın adamın yanına gelerek.
“Bak, yazmışlar. Ön balayında Paris’telermiş.”
Ecrin eli ile adamın omzuna vurdu, “Ay iftira atıyorlar canım. Alıverişe gittiler, ön balayı falan değil.”
“Yani Paris’teler?”

Ecrin bir salatalığı ağzına attı, “Evet. Gece uçtular.”
Cem elini kalbine koydu, “Ecrin, benim neden haberim yok?” diye dehşetle bağırdı.
“Ay hayatım uyuyordun, uyandırmak istemedim. Suç mu?”

Adam inanamıyormuş gibi kahkaha attı, “Lan bütün gece seviştik, ne uyuması?”
Kadın ellerini adamın boynuna doladı, “Yani sevgilim, o anı mı bölseydim? Ayrıca uçtuklarında uyumuştun.” Sesi oldukça ateşli çıkmıştı ve bu Cem’i delirtmişti.
“Gel buraya baş belası gel!” kendine çekip masaya oturttu.

***

Çınar kızı kollarına alıp sardı. “Günün nasıl geçti?”
“Mükemmel!”
“Eksik gibi,” derken hafifçe kalçalarını okşadı.
“Hımm... Ne eksikti acaba?”
“Cadısın! Bayılıyorsun süründürmeye değil mi?” dudaklarını kendi dudaklarıyla örttüğü an telefon sesi anı bölmüştü ama Çınar’ı Eva’nın dudaklarından ayırmaya yetmemişti.

“Çı-Çınar tel-”
“Siktir et! Devam!” kızı kucaklayarak banyoya götürüyordu ki Eva’nın cebindeki telefon yeniden çalmaya başladı. Çınar sinirle kızı banyodaki lavaboya oturtarak telefonu cebinden çıkarıp yanıtladı. “Efendim sevgili babacığım?”

“Hırsız! Hem kızımı çalıyorsun hem de telefonu cevaplamıyorsun!”
Çınar başını sağa sola salladı. Yok akıllanmayacaktı bu adam, hep böyle kendi kalesine gol yiyordu.
Eva, babasının dediklerini duymuştu, duymamasına imkan yoktu ve sevgilisinin de surat ifadesini görmüştü, “Hayır Çınar, sakın!”

“Şimdi babacığım, kızın gayet de ön kapıdan tıpış tıpış yürüyerek çıktı. Kaçırma durumu yok yani. Üstelik ağzımız doluydu, açamadık ondan, kusura bakma!”
Eva elini alnına koydu, “Manyak!” diye inledi.
Cem ise gürledi, “Seni öldüreceğim Çınar Soylu.”
“Hep laf!”
Telefonu kapatıp, kızı kucakladığı gibi suyun içine soktu. Tüh, o anın büyüsü ile de korunmayı unutmuşlardı...

***

M. Ali

“Şifre değişmiş yine, maşallah,” derken sinsi sinsi güldü. “Hanımefendiye bak! Kendini çok zeki sanıyor.” Meltem her şifre değiştirdiğinde mailinden geçip alıyordu şifreyi. Zaten bilgisayar işinde de çok iyiydi.
“Bak bak bak, poza bak! Hayır görende mutluluktan uçtuğunu sanır. Ben bilmiyor muyum senin mutlu halini sanki.” -SİL!

KIZIL GÜNEŞ - B.A.S. III / FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin