27. BÖLÜM - KIPKIZIL BİR GÜNEŞ'İN SON DEMİ...

20.1K 1K 295
                                    

Yıllar, anılar, aşklar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yıllar, anılar, aşklar...
Unutulan zamanlar,
Asla akıldan çıkmayacak hatalar...
Ne çok şeye imza atıldı.
Ne mutlu sonlar yazıldı...
Ama şimdi sıra onların vedasındaydı...

“Bebeğim gel seni dayımla tanıştırayım,” dedi Mert Ali kızın ellerinden tutarken. Zaten elini bir saniye bile bırakmıyordu.
“Tamam. Tanışalım bakalım şu meşhur adını aldığın dayınla.”
“Öncelikle söyleyim, sadece ismimi ondan almışım. Kişilik tamamen farklı. O benim yaşımdayken çapkın piçin tekiydi.”

“Hımm,” diyerek adamın dudağına küçük bir öpücük kondurdu, “O zaman ben çok şanslıyım.”
“Kesinlikle ve Meltem Alahanlı gecenizin erken bitmesini istemiyorsanız, şu öpücüklerinize son verin. Zaten sınırdayım, zıvanadan çıkıp seni sırtıma attığım gibi odamıza çıkarmam an meselesi.”
Meltem kaşlarını çatarak arkasındaki binaya baktı, “Bir dakika geceyi otelde mi geçireceğiz?”
Mert Ali de kızın baktığı yere baktı, “Evet. Sıkıntı yok, bizim burası.”

“Ah!” dedi Meltem elini kalbine koyarak, “Ne kadar rahatladım anlatamam.” Adamı tuttuğu elinden kendine doğru çekti, “Ben bu otelde seninle aynı odada kalacağım, öyle mi?”
“Evet,” dedi ‘bunda ne var?’ der gibi. “Tuhaf olan ne?” sol parmağını kaldırdı, “Evlendik ya.”
“Annemler, annenler ve buradaki herkes de öyle?”
Mert Ali etrafına bakındı, “Yani düğün töreninden sonra onca insana özel uçak tahsis etmek daha masraflı ve zahmetli olacağından bu otelde konaklamaları daha uygun olur diye düşündük.”

“Düşüncene senin!” elini alnına koyup eğilerek inledi, “Bende seninle o esnada-”
“Evet Meltem sevişeceğiz ve bu gece kesinlikle mazeret kabul etmiyorum. Regl takvimini bile çaldım telefonundan ve tarihi ona göre ayarladım. Kurtuluşun yok yani sevgilim.”
“Adi!” dedi inanamayarak. “Hırsızsın.”
“Hayır, arsızım ve tabiki aşık.”

Meltem elini alnına koydu, “Mert Ali ya!”
“Ya yaz Meltem’im merak etme, bizim odamız en üst katta olacak ve onlar bizden dört beş kat aşağıda olacaklar.” Kızı belinden tutup, “Hadi dayımla tanış ve gecenin tadını çıkar,” diyerek onu ileride gülüp kahkaha atan dörtlünün yanına sürükledi. “Dayıcım!”
Mert arkasına dönüp, gülümsedi. “Oo dayısının yakışıklısı,“ dedi, yeğenine sarılarak, “Mutluluklar dilerim. Demin etrafınız kuşatılmıştı gelemedim.”

“Teşekkür ederim dayıcığım.” Sonra yanındaki kızı kollarına çekti. “Bu güzeller güzeli hanımefendi, benim bu hayattaki nefes kaynağım, hayat sevincim, gamzelerimin tek sahibi Meltem Alahanlı.”
Mert sırıttı, harbiden aşıktı yeğeni, hemde bayağı bayağı aşıktı, “Memnun oldum güzelim. Bende bu aptal aşığın dayısı Mert Beyoğlu.”

“Memnun oldum Mert dayı. Mert Ali sizden çok bahsetti.” Meltem gördüğü adam karşısında şaşkındı. Hiç yaşını göstermiyordu ve gerçekten çok ama çok yakışıklıydı. Şu yaşına rağmen emindi ki istediği her kızı tavlayabilirdi.
Mira hemen kocası Mert’in yanına gelip koluna girdi, “Merhaba küçük yeni gelin. Ben de Mert’in eşi Mira Beyoğlu. Ah beni kıskanç görümcemin pençelerinden kurtardığın için minnettarım.”
Meltem kahkaha attı, “Evet ama üzgünüm Burcu anneyle biz çok iyi anlaşıyoruz.”

KIZIL GÜNEŞ - B.A.S. III / FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin