24.Yeni Arkadaşlıklar

51 4 1
                                    

Gece boyu bir oraya bir buraya dönerek düşündüğüm tek şey Sarı Sonya'nın kim olduğuydu.İşin içinden çıkacak gibi değildim.Dertleşecek tek bir kimsem bile yoktu.Artık içime atmaktan şiştim.Kafamı dağıtmam gerekiyordu.Yataktan kalkıp mutfaktan bir bardak soğuk su alıp koltuğa oturdum.Saçma sapan film silsilesinden sonra sıkılıp televizyonu kapattım.

''Uyumadın mı sen?'' gözlerini ovalayarak gelen Asaf'tı.

''Uyumuşa mı benziyorum?''

''Eve geldiğimizden beri ağzını bıçak açmıyor.Bir şey olduğunda benimle paylaşabilirsin.Kendini uzak tutma benden.En azından bir arkadaş olarak gör.'' bana bakışlarından 'ne güzel seviyor be' diyesim geliyor.

''İstemiyorum Asaf.Yalnız kalmak istiyorum.Evlenmek istemiyorum.Ben bu hayatı istemiyorum.'' elimdeki bardağı orta sehpaya sertçe bırakıp ayağa kalktım.Titreyen ellerimi yumruk yapıp durmasını sağladım.Oturduğu tekli koltuktan kıpırdamadan yumruk yaptığım elimi tuttu.

''Bu evden gitmemi istersen giderim Sevda.Evlensekde benimle yaşamak zorunda değilsin.Bir yolunu bulurum.''

''İyi olmak zorunda değilsin bana karşı.''

''Zorunda olduğum bir şeyi yapmam ben.'' ayağa kalkıp tuttuğu yumruğumu bırakıp omuzlarımdan kavradı.

''Bazen her şey düzelecekmiş gibi hissediyorum.Sonra bir şey oluyor ve her şey bozuluyor.''

''Ne olduysa okula gittikten sonra oldu.Donduralım kaydını.Sen iste en iyi yerleri kazanırsın.''

''Yok,aslında okulu beğendim ben şimdilik.Sorun okulla alakalı değil.'' tekrar koltuğa yönelip oturdum.O da yanıma oturdu.

''Ne oldu o zaman?''

''Sahte bir hesap benimle sürekli iletişime geçmeye çalışıyor.Burak'la alakalı şeyler yazıyor.Dünde bir şey verildi bana o kişi tarafından.''

''Bunu neden zamanında söylemiyorsun?Burak'tır o.Yaptıkları yetti artık.Kim sana ne verdi?'' gözleri yerinden çıkarcasına kızardı.

''Burak'ın bana eskiden yazdığı mektup ve aldığı yüzükler bir zarfın içinde okulun güvenliğine bırakılmış.Bilmiyorlar kimin bıraktığını.''

''Bu çocuk hapiste değil mi?''

''Evet, ama sanmıyorum onun olduğunu.Bak sana mesajları göstereyim.'' sabahlığımın cebinden telefonumu çıkartıp şimdiye kadar bana yazdıklarını gösterdim.

''Burak değilse bile seni tanıyan biri.Hem Burak'ı kötülüyor sonrada ne çabuk unuttun diyor.Anlamadım ne yapmaya çalıştığını.Bundan sonra ben bırakacağım ben alacağım seni okuldan.Her adımından haberim olacak tamam mı?Güvenmiyorum o çocuğa.''

''Bulamaz mıyız kim olduğunu?''

''Yarın bilgisayar okuyan arkadaşa sorarım vardır bir yolu.Şimdi hadi yatalım geç oldu.''

''Bu kadar huysuzluklarıma karşı sakin durup beni de sakinleştiriyorsun.Nasıl birisin sen böyle.''

Yanağımdan bir makas alıp iyi geceler diledi.

**********************************************

Yalanın zehri,yılanın zehirine benzemiyormuş.İnsanı içten içe yiyip bitiren bir virüs gibiymiş.Yılan zehri sadece başkalarına zarar verirken yalanın zehri sahibinide bitiriyormuş.Şimdiye kadar değer verdiğim insanlara bu yüzden yılan bile diyemiyorum.Beni de kendilerinide bitirdiler.

Burak bana hayatım boyunca unutamayacağım şeyler yaşattı.Eskileri kapatıp yeni bir sayfa açmaya çalıştıkça peşimi bırakmıyor eskiler.Geçmişimin mürekkebi yeni sayfalarımada bulaşmış sanki,olmuyor.En iyisi şöyle anlatayım.Ben eskiden sesini duyunca konuşamazdım.Yüzüne baksam heyecandan ellerim titrerdi.Hala gülerim buna 'hayatım' dese ömrüm uzardı.Üzgünüm...Artık ismi dilime değse midem bulanıyor.

Huma KuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin