25.Acı İnsanları Birbirine Bağlar Mı?

44 3 2
                                    

'' Senin ne işin var burada? '' geriye dönüp her şeyi tekrar yaşatan bu hisleri sevmiyorum.

'' Bitsin artık şu küslük. En yakın arkadaş değil miydik biz? ''

'' Hala ne arkadaşlığından bahsediyorsun? Arkadaşlık mı bıraktın aramızda. Ben sana dostum dedim. Benim neredeyse ölümüme sebep olacaktın.'' banktan kalkıp kapıya doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım.

'' Yemin ediyorum haberim yoktu Sevda. Sana sürpriz yapacak zannettim. Aylardır senle konuşmaya cesaret bulamadım.'' arkamdan oda yürüyüp konuşmaya devam ediyordu. Bir an için durdum.

'' Madem bilmiyordun, suçun yoktu, ne diye aylardır cesaret edip ulaşmıyorsun. Suçsuz olsan kaç kere konuşurdun benimle. Onca şeyi tek başıma atlatmaya çalışıyorum hala. '' bir anda bana sarılıp ağlamaya başladı.

'' Bilsem yapmazdım. Ne olur affet beni.Seni çok seviyorum ben. İyi kalpli tek arkadaşımsın. Yerin bende çok ayrı. Vicdan azabından öleceğim artık. ''

'' Bir insanın güvenini kırdığında hemen düzeleceğinimi zannediyorsun. En kötü günümde olmadıktan sonra her şey geçince gelmen neye yarar? '' sarıldığı vücudumu serbest bırakıp yüzüme baktı.

''Tamam güvenme, kendimi affettireceğim sana.Hem artık aynı okuldayız.''

''Hımm, hayırlı olsun okul.Benim gitmem gerek.Sonra belki konuşuruz.'' titreyen telefonuma aldırmadan kapıya doğru yoluma devam ettim.Nasılsa Asaf arıyordur diyerek bakmadığım telefonu kaldırdığımda arayanın kayıtlı olmayan bir numara olduğunu farkettim.

Numara o kadar gariptiki öyle bir numaranın mevcut olamayacağı apaçık ortadaydı.Hiç bir operatöre ait değildi.Tereddütle açtım telefonu.Önce karşımdakinin ses vermesini bekledim.Anlaşılan oda beni bekledi.Ses gelmeyince telefonu kapattım.Asaf'ın ismine tıkladım.

''Yaklaştın mı?Kapıya çıkıyorum.'' artık olan hiç bir şeyi Asaf'tan saklamayacağım.Bana yardım edecek tek kişi o.Sürekli onu gözardı ederek ne kadar haksızlık ettiğimin farkına vardım.

''Evet iki dakikaya kapıdayım.''

Geldi ve deyim yerindeyse kendimi arabaya attım.Okulun ilk günlerinin benim için bu kadar kötü geçmesi her şeyin daha da kötüye gideceğini hissettiriyor.

''Şöyle bir numara aradı beni.Konuşmasını bekledim ilk önce, konuşmayıncada kapattım.Ne olursa söyleyeceğim diye söz vermiştim.'' telefonu ona uzattım.

''Biliyorum ben bunu bilgisayardan arıyorlar.Bana da arkadaşlarım şaka yapmıştı.Sana o mesaj atan kişiyle aynı kişidir muhtemelen.''

''Arkadaşına sordun mu?'' iyi haberlere o kadar ihtiyacım var ki.

''Aslında bu yüzden bu kadar erken çıktım okuldan.Ders bitmemişti.Arkadaşımla konuştum.Bulurum ama uzun sürer dedi.Yerini bulmamız için aktif bir hesap olmalıymış.Bu yüzdende o kişiyle konuşman gerekiyor.''

''Mesaj atıyor direk engelliyor.Nasıl konuşacağım ki?Bulamayacağız bu gidişle.Neyse bakalım.'' hayatımda tek iyi bir şey olsa dişimi kıracağım zaten.

''Bir daha yazarsa sert cevap verme belki kapatmaz hesabı.'' başımı sallayıp yolun bitmesini bekledim.Asaf araba kullansada sürekli dönüp dönüp bana bakıyordu.

Üzerimde aşırı bir stres var.Son zamanlarda Burak'ın bana yaptıkları sürekli gözümün önüne geliyordu.O saldırması,çatıdaki korkum...

Yüzüğümü çıkartıp bulaşıkları yıkamaya başladım.Yüzüğü takıyor olmam Asaf'ı deli gibi mutlu ediyordu.Bu kadarını hakediyor bence.Bulaşıkları yıkarken telefonum uzun uzadıya çalmaya başladı.Kendimle inatlaşarak gidip açmadım, işime devam ettim.Asaf duyup geldi telefonu eline aldı.Yine o numaraydı.

''Açıp kulağına tutacağım bir şekilde iyi konuş tamam mı?Ona ulaşmamız lazım.Arkadaşıma mesaj atacağım sen konuşurken.'' telefonu açıp kulağıma koydu.Bende ellerimdeki köpüğü yıkayıp telefonu kendim tutmaya başladım.

''Efendim?''

Telefon: ''Sonunda.'' endişeli bir kadın sesiydi.Yaşını çözememiştim.

''Kimsiniz?''

Telefon:''Ben SarıSonya.Mesajdan çokda anlaşamadığımızı farkettim.'' kadın konuştukça sesle oynandığını anlamıştım.Belki erkekti,kadınsa bile sesini değiştiriyordu.

''Benden ne istiyorsun?''

SarıSonya: ''Buradan git.''

Ben:''Neden gideyim?''

Telefon pat diye suratıma kapatıldı.Ilımlı yaklaşsam bile benim cevap vermemi önemsemiyordu.

''Neydi bu şimdi.'' suratımı asıp sandalyeye oturdum.Asaf'ta yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu.Telefonda arkadaşıyla konuşuyordu.Hoparlöre verip benimde duymamı sağladı.

Telefon: ''Biraz daha konuşsa adresini bulacaktım.Baya güvenlik duvarı örmüş resmen.Bu işlerden anlayan biri olmalı.Normalde otuz saniyemi almaz konum bulmak.''

Asaf: ''Tamam Onur teşekkür ederim.Bir daha ulaşırsa ararım seni.''

''Burak çıkamaz dimi dışarı.'' oflayarak baktım Asaf'a.

''Çıksa bile tekrar tıkmanın yolunu buluruz.Adam kaçırmak öyle basit bir suç değil.Merak etme sen.'' sırtımı sıvazlayıp ayağa kalktı.

************

Uzandığım koltukta öylece uyuya kalmışım.Konuşma seslerine uyandığımda karşı koltukta babamla Figen'i gördüm.Gözlerimi ovuşturup tekrar baktım.O kadın benim yaşam alanıma nasıl girebilirdi.

''Ben yukarı çıkıyorum indiğimde bu kadın burada olmasın.'' tekli koltuktaki oturan Asaf'a baskın bir sesle konuştum.

Arkamdan konuşulanların hiç birine kulak asmadım.Yukarı çıkıp elimi yüzümü yıkamak için banyoya girdim.Yıkarken kapım açılınca bir afalladım.

''Ne var Asaf?Gitti mi?Nasıl gelebilir buraya.'' kapıyı kapatıp lavabonun mermerine yaslandı.

''Oturmaya gelmediler zaten.Özür dilerim gelmemeliydi buraya.Anneannem vefat etmiş,bunu söylemek için gelmişler.Neyse bende annemi alıp çıkacağım şimdi zaten.Cenaze işlemleri için.Sen kendine dikkat et olur mu?Biraz yalnız kalacaksın evde.'' gözleri dolu doluydu.Ne kadar bencilim.Neyin var bile dememiştim.

''Ben, şey, özür dilerim.Başın sağolsun.Bende yanında olmak istiyorum.'' bende lavabonun mermerine yaslanıp başımı omzuna koydum. ''Seni çok iyi anlıyorum,üzülme diyemem,geçer diyemem, ama bu doğanın kanunu.Ben senin yanındayım.'' başımı omzundan kaldırıp bana sarıldı.Gözünden düşen iki damla yaşın omzumu ıslatmasıyla kendini toparlamak istercesine beni dahada sıkı sarmaladı.

''İyi ki varsın.'' kollarından sıyrılıp başını kaldırdım.Gözlerindeki yaşları başparmağımla sildim.

''Senin onu sevdiğinden kat be kat seviyordur anneannen eminim.Bu yüzden arkasından onu iyi şeylerle hatırla.Ağlayıp onu da üzme.Elini yüzünü yıka da aşağı inelim.

Bu ilk yakınlaşmamızdı.Anladım ki aynı acıları hissetmek iki insanı birbirine bağlıyormuş.

Kalbimden onun kalbine doğru giden damar buydu.Acı!

Huma KuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin