28.Neyin öfkesi bu?

41 3 2
                                    

Gelen telefonla sınıftan koşarak çıkan Yasin'in arkasından kendimi fakültenin bahçesinde buldum.Bembeyaz olan suratında yeşil gözleri patlayacak gibi duruyordu.

''Ne oldu Yasin?Susmasana korkutuyorsun.'' ellerinde sıktığı telefonu kıracaktı adeta.Parmaklarını gevşetip telefonu elinden aldım.

''O evleniyor.'' ellerini saçlarına geçirip dirseklerini dizine yerleştirdi.

''O kim?''

''Esma.Demiştim ya üç yıldır sevgiliydik.Ben ünivesiteye gelince ayrıldık.Evleniyormuş.Ben barışacağız sanıyordum hala.Bir de arayıp düğüne davet etti.Delirmek üzereyim şuan.''

''Sakin ol önce.Bir soluklan.Daha düne kadar konuşuyordunuz.Kızın istediğine emin misin bu evliliği?''

''Bizim yaşadığımız yer küçüktür Sevda.Çok şey duydum ben buraya geldikten sonra.Ama yakıştıramadım.Olmaz dedim.Ona kimse zorla bir şey yaptıramaz.'' kızaran gözlerindeki yaşları daha fazla tutamadığını farkettim.Cebimden çıkardığım peçeteyi uzattım.

Elimi kalbine doğru uzattım. ''Şuranda ki acıyı o kadar iyi anlıyorum ki.Seni sevenlerin yanında ol, üzenlerin değil.Sana üzülme demem.Üzülmen çok doğal.Ama her kötü şeyin sonunda bir iyi şeyin olduğuna inanıyorum.Ben yanındayım.Şuan sadece sinirlisin.Kendine,ona inandığın için kızacaksın.Sonra suçun aslında karşında olduğunu anlayıp sindireceksin.'' akan üç beş damla gözyaşını silip eliyle yüzünü kapattı kısa bir süre.Düşünüyordu belli ki.

''Şuan canın sıkkınken bunları demem ne kadar doğru bilmiyorum ama tutmayacağım kendimi.Annem öldü hayatıma devam ettim.Babamın annemi aldattığını öğrendim yine devam ettim.Yıllarımı verdiğim insanın en baştan beri beni aldattığını öğrendim yine devam ettim.Defalarca hırpalandım,öldürülmeye çalışıldım.Bak aynı yerdeyiz.Diyeceğim o ki annen baban sağlıklı,sen iyisin,güzel bir okulun var.Bırak sana pislik yapan o pislikte boğulsun.''

Sınıftaki askıdan montlarımızı alıp tekrar çıktım bahçeye.

''Ben giderim aparta sen dön sunumu dinle.Kaç gündür bunu bekliyordun.''

''Hayır Yasin Bey.Aparta kadar size eşlik edeceğim.Bakın hafiften kar yağıyor.Düşersiniz falan,aynı zamanda hemşireyim biliyorsunuz.''göz kırpıp montumu giydim.

Okula yakın bir apartta kalıyordu.On beş dakika yürüdükten sonra aparta vardık.

''Konuşmak istediğinde arayabilirsin beni.''

''Biliyorum Sevda, iyi ki varsın.'' bir anda bana sarılıp hızlıca geri çekildi.Ne olduğumu şaşırıp öylece kaldım.Daha sonra o aparta girdi bende durağa doğru yürümeye başladım.Kar birikmeden eve gitmeliyim.

Bu durakta bizim oraya giden otobüs saatte bir geliyordu.Kırkbeş dakikadır otobüs bekliyorum.Soğuktan çatlayan ellerime kremimi sürüp beklemeye devam ettim.

Tanımadığım bir numara beni arıyordu.Telaşla açtım.

''Sevda, ben Tolga.Hani o gün okey oynamıştık.Şey, Yasin çok kötü buraya gelebilme imkanın var mı?'' aklımdan geçen onca düşünceyle telefonu kapatıp hızlı adımlarla aparta doğru yürümeye başladım.

Erkek apartı olduğu için bir sürü bakışın arasında onların katına çıkabilmiştim.Kapıyı çaldığımda Tolga açtı.Ayakkabılarımı çıkartıp içeri girdim.

''Nerede Yasin?'' etrafıma bakıp odaları taradım.Mutfağa baktığımda ise çay demlediğini gördüm.Mutfağa yöneldiğimde kolumdan tutan Tolga'ydı.

''Odaya geçelim,geleceğinden haberi var.Çay koyup gelecek.'' ne zaman morali bozuk olsa çay demlediğini söylerdi.Bu yüzden yanına gitmeyip odaya geçtim.Odada oturacak bir yer olmadığı için iki katlı ranzanın alt katına oturdum.Tolga'da yanıma oturdu.

Huma KuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin