35.Aile yemeği

57 5 2
                                    

Bugün akşam bizim evde vereceğimiz yemekte düğünle alakalı her şeyi açıklayacaktık.Babam onları yemeğe davet etmemize sevinmiş olsa da Figen'in suratındaki ifadeyi şimdiden tahmin edebiliyordum.

Evin altını üstüne getirip temizledikten sonra mutfağa atabildim kendimi.Uzun zamandır yaşadığım bu evde, ilk misafirlerimi ağırlayacaktım.Tam anlamıyla bir davet olmasını ve bir sorun çıkmamasını umut ediyorum.

Yemekleri ocağa koyup saati kontol ettim.Gelmelerine iki saat kaldığı için masayı kurup tabakları yerleştirdim.Kalan vaktimin her dakikasını ayaklarımı uzatarak geçirmek istiyorum çünkü.

Asaf eli kolu market torbalarıyla içeri girdiğinde ben çoktan koltukta ayaklarımı uzatmıştım.

''Bunlar ne bu kadar Asaf? Bir sürü şey yaptım zaten.'' sanırım ordu doyuracağız.

''İçecek,meyve,ekmek bir de tatlı aldım.Kötü mü etmişim?'' elindeki poşetleri mutfak tezgahına bırakıp ellerini yıkadı.

''Asaf sana kaç kere diyeceğim sokaktan getirdiğin poşetleri tezgaha koyma diye.Dışarıda her yere koyuyorsun sonra da yemek yaptığım tezgaha.Bütün pislik tezgahta şuan.'' Oturduğum koltuktan ayaklanıp poşetleri birer birer yere indirmeye başladım.

''Tamam anne.'' Oda birkaç poşeti tezgahtan alıp yere bıraktı.

Yandan yandan ona bakıp gözlerimi devirdim.Poşetten çıkardığım içecekleri eline tutuşturup başımla dolabı işaret ettim. Ekmekleri doğrayıp ekmekliğe aldım.Meyveleri de yıkadıktan sonra kaplarına yerleştirip dolaba koydum.

''Almakla olmuyor,biraz işe yara sabahtan beri yoruldum.Kaçtın gittin bütün temizliği tek başıma yaptım.''koltukta oturan Asaf'a mutfaktan odaya açılan pencereden seslendim.

''Temizlikten ne anlarım ben,ama yemek yap dersen olur.''

''Yemekleri çoktan yaptım ben bu akşam bütün bulaşıkları sen halledeceksin ona göre.Bal dök yala olacak bu mutfak.'' Ellerimi son bir kez yıkayıp mutfaktan çıktım.

''Tamam,Sevda Hanım.Emriniz olur.'' koltuğun yanına gelip başında dikildim.

''Emir vermiyorum,bana yardım etmemenin cezası sadece.Başına bir öpücük kondurup odama çıktım.

Üzerime düz siyah elbisemi giyip,saçlarımı at kuyruğu yaptım.Evde giydiğim kırmızı babetlerimi dolaptan çıkarıp ayağıma geçirdim.Balerin babetine benzeyen bu ayakkabılar tüm gün beni rahat ettiriyordu.Eyelinerimi çekip rimelimi sürdüm.Hazır olduğumda gelmelerine yarım saat vardı.Tekrar mutfağa inip yemeklerin altını yaktım,ısınmaları için.

''Asaf gelip bardakları masaya götürür müsün?'' salatayı yapmaya başladım bardakları tepsiye koyduktan sonra. Onlar gelene kadar pörsümelerini istemiyorum çünkü.

''Bu ne şıklık?''yanağıma bir öpücük kondurup tepsiyi tezgahtan alıp odaya ilerledi.''

Masa da ki tek gergin kişi Figen'di.Babam ve abim yemeklere gömülmüş Asaf ve bense sürekli birbirimize bakıp ''hadi sen söyle'' diye işaretler vermekten tek lokma yiyememiştik.

************************************************

''Biraz daha yemek ister misin Abi?'' elimi tabağa doğru uzattım.

''Özlemişim yemeklerini vallahi,koy bir tabak daha.'' Yemeği tabağa koyup abime uzattım.

''Siz ikiniz bize bir şey mi söyleyeceksiniz?'' Figen geldiğinden beri tuttuğu sözlerini ağzından çıkardı.

''Yani,şey, aslında evet.'' Asaf peçeteyle dudaklarını hafifçe silip boğazını temizledi.

''Bir karar aldık ve bunu size söylemek için toplanalım istedik.''

Huma KuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin