13.Her Koşulda Severim

66 12 1
                                    

Evin içinde olan patırtı seslerine uyandım.Sabahları uykum çok hafiftir.Abimdir diyerek aldırmasamda onun bu kadar ses yapıp beni rahatsız etmeyeceği aklıma geldi. Yatakdan doğrulup terliklerimi giydim.Kapıya yöneldiğimde ise hızlıca açıldı kapım.

''Sen ne arıyorsun burada,hangi yüzle geldin.'' Ellerime onu itmeye çalışsamda gitmiyordu.Beni yıllarca kandırıp bir de odama kadar geliyordu utanmadan.

''O çocukla görüşmeyeceksin Sevda.Sen benimsin ne çabuk unuttun?'' Sabahın köründe içmiş olması lazım bana bunları söylemek için.

''Sen ne kadar utanmaz birisin.Beni hem yıllarca aldat sonrada benimsin de.Çık git polisi ararım bak.'' Kollarımdan tutup sıkmaya başladı.

''Sadece benimsin Sevda.O çocukla görmeyeceğim seni yoksa kötü olur.''

''Bırak beni canım acıyor.Seni hiç ilgilendirmez.Beni tehdit edemezsin.'' Kollarımın morardığını hissedebiliyordum.

''Sadece benimsin.'' diyerek dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı.Kendimi geriye çektikçe dahada sıkıyordu bedenimi.Tekmeleyerek zar zor ayırdım onu kendimden.Dudaklarımı silerek yüzüne tükürdüm.

''Sen iğrenç bir adamsın!'' Attığım tekmeyle kıvranırken telefona yapıştığım gibi Asaf'ı aradım.Koşarak tuvalete girip kendimi oraya kitledim.Peşimden gelip kapıyı yumruklamaya başlaması uzun sürmedi.

Asaf neşeli sesiyle telefonu açtığında ''Günaydın güzellik.'' dedi.

''Asaf lütfen çabuk bize gel Burak burada.'' Kapıyı yumruklama sesini ve bağırışlarını duymuş olacak ki kalkıp hazırlandığını anlamıştım.

''Geliyorum Sevda sana bir şey yapmasına izin verme.'' Telefonu kapatıp beklemeye koyuldum.

''Sevda çekil o kapının arkasından kıracağım.Kapının üzerine düşmesini istemezsin bence.'' İyice korkmaya başlamıştım.Mecburen çekilmek zorunda kaldım.Çekilmesemde o kapıyı kıracaktı.

Kapıyı kırmasıyla beni çekiştirerek tuvaletten çıkarıp odama götürüp yatağıma savurdu.Elinde makası görünce bir anda panikledim.Saplayacak sanarken elleri saçlarıma gitti.

''Benden başka kimse hayranlıkla bakamayacak bu saçlarına,sen sadece benimsin.''Ne kadar ittirsemde saçımın bir tarafı çoktan omuz hizama kadar kısalmıştı.''Bırak beni'' diye bağırışlarım kimse tarafından duyulmamıştı bile.

''O zengin züppesine yar etmem seni.Bizi sonunda ayırmayı başardı.Benimle yaşadıklarını öğrendikten sonra zaten seni istemeyecek.Emin ol baban ve abin öğrendiğindede hiç iyi şeyler olmayacak.'' Beynimden aşağıya kaynar sula inmişti sanki.Onunla her şey mükemmelken yaşadıklarımızı ayrıldığımızda kullanacak kadar küçülmüştü.

Yatağın ucuna iyice pusmuş bacaklarımı kendime doğru çekmiştim.''Bana bir daha dokunmaya kalkma.Çık git.'' Bu sözlerimin ardından Asaf kapıdan girdi.Girmesiyle Burak'ın yüzünün ortasına yumruğunu geçirmesi saniyelerini almıştı.Burak iğrenç tavırlarıyla yumrukların arasında ağzı kan doluyken bile konuşuyordu.

''İstediğin kadar vur bana ona sahip olamayacaksın.Benden başkasını sevemez.Ve sahip olsan bile asla ona ilk dokunan kişi olamayacaksın.'' Ağzından kanları püskürterek konuşuyordu.Asaf bu sözlerine dahada hırslanarak vuruyordu.Bense ağlamaktan iyice kötü olmaya başlamıştım.

Artık Asaf'ın yüzüne bile bakamayacaktım.Ayağa kalkıp diğer odaya gittim.İçim çıkana kadar ağladım.Tanımadığım iki takım elbiseli adam evime girdiğinde ayağa kalkıp ne yaptıklarına baktım.Burak'ı yaka paça götürüyorlardı.Asaf üstü başı kan olmuş bir şekilde yanıma gelip oturdu.

Huma KuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin