40-Bana ne oluyor?

103 4 4
                                    

''Neyin var Sevda?'' omzuma dokunan el olmasa etrafımdaki sesleri algılayamıyordum.

''Ne zaman geldin Burcu?Fakında bile değilim.''yanaklarından öpüp yanımı işaret ettim.

''Kaç dakikadır gözünün içine bakıyorum karşı masadan,dalmıştın sanırım.Kantindeki bu sesin içinde nasıl dalıyorsun,pes.''çantasını boş sandalyeye atıp yerleşti yanıma.

''Bilmem öyle...'' yüzüme anlamsızca bakmaya devam etti.

''Sevda,çıkar ağzındaki baklayı.İçinde kalırsa zehirler maazallah.'' saçlarını geriye atıp dinleme moduna aldı kendini.

''Bir şey yok halsizim,neden hiç biriniz anlamıyor altında bir şey arıyor,anlamadım.'' gözlerimi devirip masadaki eşyalarımı toparlayıp çantama doldurdum.Sesimin yükseldiğini yan masadaki meraklı gözlerin beni süzdüğünde anlamıştım.Omzuma aldığım çantamı tekrar sandalyeye bırakıp,kalktığım yere geri oturdum.Burcu'nun suratı donuklaşmış ve düşmüştü.

''Özür dilerim,özür dilerim.Gerçekten özür dilerim.Amacım bağırmak değildi.'' elimi Burcu'nun elinin üzerine koyup beni anlaması için dualar etmeye başladım içimden.

''Sevda,seni çok iyi tanıyorum iyi gitmeyen bir şeyler var.Bağırmana kırılmadım,sadece sana ne olduğunu anlamaya çalışıyorum.'' o da elini, elimin üzerine usulca bıraktı. ''Lütfen,anlat.''

''Burcu, gerçekten bir şey yok.Sonra çıldırınca çıldırdı diyorsunuz.Sadece halsizim,hareket etmek istemiyorum.Sürekli uyumak istiyorum.Bu yüzden de geriliyorum.'' derinden bir of çekip arkama yaslandım.

''Kuzum o zaman doktora git.Bir de sağlıkçı olacaksın.Uzun süreli halsizlik normal bir şey mi?''

''Asaf gibi başlama sende.Akşamdan beri başımın etini yiyor.Yeter ki susun gideceğim.'' çayımdan büyük bir yudum alıp sıcaklığın boğazımdan akıp gitmesine kulak verdim.

''O zaman çıkışta beraber hastaneye geçelim.Bugün iki de mesaim başlıyor.Nergis Hanım'a gözükürsün sende.'' benden tekrar olumlu bir yanıt ister gibi suratıma baktı.

''Tamam,canım arkadaşım.Benim dersin on iki de bitiyor burada buluşalım.Şimdi kalkmam gerekiyor.''yanağına öpücüğümü kondurup soğuk koridorlara attım kendimi.

Okulun en sevdiğim yerleri boş koridorlarıydı.Tek başına kalıp düşünecek en güzel yer oluyor benim için.Kimse sana karışamıyor,engel olamıyor.Koridorun sonundaki kırmızı deri koltuklardan birini gözüme kestirdim.Genelde boş olması imkansızdır koltukların.Yavaş adımlarla koltuğun yanına geldim.

Sınıf kapılarının açılıp kapanmasıyla oluşan rüzgarın tüylerimi ayağa kaldırışını izledim.Sonrada kollarımı sıvazlayıp o hissi yok ettim.Sınıftan çıkanların koridoru doldurmasıyla burada duramayacağımı anlamıştım.Yerimden kalkmış sınıfa doğru dönüyordum ki karşıdan ağır adımlarla gelen Yasin'i farkettim.

''Yasin!'' çok yüksek denemicek şekilde seslendim.Bir yandan da ellerimi sallıyordum.

Bana doğru yaklaştığı halde hala başı yere dönük şekilde yürüyordu.''Sana diyorum!''kolundan tutup varlığımı hissettirdim.

''Sevda,burada mıydın?''bu sorunun üzerine ona sadece baktım.''Hayır.''

''Dalga geçme,kafam yerinde değil.''  meraklı gözlerimi onun üzerinden ayırmadan yan yana sınıfa yürümeye devam ettik.

''Yavaş yavaş söyle,çok mu kötü bir şey oldu?'' çünkü ne zaman hayatını kötüye iten olaylar olsa, anlatmaya başladığında cümlelerin hiç biri anlaşılmazdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 17, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Huma KuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin