Yükseliş "İki Yıl" (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek.)

5. bölüm

8 Ekim 2017 20:00
Ramazan ve Subo iş konuşuyorlardı. Ben de yanlarındaydım. Subo kolsuz
t-shirt giymişti. Omzundaki Akrep dövmesini görür görmez bir şok yaşadım. Bu bizim dövmemizdi.

Ramazan bunu görmüştü ki "biz de onların dövmelerini vücudumuza işleyeceğiz." diye açıklama gereği duymuştu.

Demek ki sağ omzuma da bir kaplan dövmesi yaptıracaktım artık. Bu güzeldi aslında. Kaplanları severdim.

Bu düsüncelere dalmış gitmişken dövmeci salona gelmişti. Onunla tokalaştım ve tekrar yerime oturdum. Malzemelerini de getirdiğini fark ettim. Ramazan ile birlikte üzerimizi çıkardık.

İkimizinde sol omzunda Akrep dövmesi vardı. Dövmeci sağ omzumuza da bir kaplan dövmesi yaptı ve ücretini aldı. Sonra adamımız Kemal onu evine kadar bıraktı.

Subo çakmağını çıkardı ve sigarasını yaktı. Biz de onunla birlikte birer sigara içtik.

Subo sırıtarak "seninle iş yapmak gerçekten harika dostum" dedi.

"Seninle de dostum!" "Silahlar ne zaman gemide olur?" "Gemi yarın kalkacak, biz de silahları kalkmasından bir saat önce yerleştireceğiz."

Subo "güzel!" diyerek tekrar sırıttı.

Sohbet sohbeti açtı ve gece geç vakitlere sohbet ettik. Subo ile kalkmaya hazırlanıyorduk ki Ramazan "bu gece burada kalın." dedi.

Biz de "tamam." dedik ve kabul ettik. Odalarımıza çekilip uyuduk.

9 Ekim 2017 10:24
Gece geç yattığim için anca saat on'da uyanabilmiştim. Pijamalarımı çıkardım ve takım elbisemi giydim. Tabancamı belime koydum ve odadan çıktım.

Çıktığımda Ramazanı gördüm. "Günaydın Kardaş" dedim.

"Günaydın Kardaş. Hazırsan çıkıyoruz." "Tamam." dedim ve çıktık.

Limana gittik ve tabutlardaki silahları Subonun gemideki odasına yerleştirdikten sonra Subo da geldi. Selamlaştık ve tekneye geçtik.

Yanında sarışın bir kız görmüştüm. Gülümseyerek "Anna Olivenko." diye tanıttı. "İş arkadaşım" diyerek açıklama yapmak zorunda hissetti kendini.

Fakat ben sadece iş arkadaşı olduğuna inanmıyordum. Muhtemelen metresi olmalıydı.

Suboyu bilirdim, çok çapkındı. Belki bu kızın dışında da metresleri vardı, kim bilir?

Birden aklıma dehşet verici bir düşünce geldi. Acaba karısını da kendisi öldürtmüş olabilir miydi? Bu Subodan herşey beklenebilirdi.

Subo silahlara baktı ve çok beğendiğini söyledi. İkisiyle de biraz sohbet ettikten sonra gemiden indik ve yalıya gittik. Onlar da gemiyle Çanakkaleye doğru yola çıktılar.

Yalıya gittiğimizde Gamze de yalıdaydı. Sıla da Gamze de gülümseyerek bize bakıyordu.

Sıla "hamileyim!" diyerek müjdeyi verdi. Ramazan şaşırmış bir halde "gerçekten mi?" diye sordu.

"Evet, hamileyim. Böyle bir konuda şaka yapacak değilim."

Ramazan, Sılayı kucakladı ve etrafında döndürmeye başladı.

Gülümsedim ve koltuğa oturdum. Sevinçle ikisini izliyordum. Ama kuşkusuz benden daha çok sevinmişlerdi.

Onlarında küçük, mimicik bir bebekleri olacaktı.

Ramazan ve Sıla koltuğa sonunda oturdular.

"Erkek mi kız mı?" diye sordu bir an odadaki herkes.