Konseyden "evet." kararı çıkmıştı ve dağılmışlardı. Herkes adamlarını topladı. İvan'ın bilinen mekanına gittiler fakat orada yoktu. Orayı darmaduman etiler. Evdeki her şey krılıp döküldü.
Robert, Cheng Wu'nun yanına geldi.
"Sence nerede olabilir bu pezevenk?"
Cheng Wu parmağını şıklattı. Gülerek "tek bir yer olabilir!" dedi.
Robert merakla "neresi?" diye sordu.
"Aleksey'in mekanı!"
Robert şaşırmıştı. Sonradan "ikisi de Rus." dedi ve bir sigara yaktı.
"Ne yapacağız?" "İvanı geberteceğiz. Aleksey onu korumaya kalkarsa onu da geberteceğiz."
Cheng Wu "tamam." dedi ve arabalara bindiler. Aleksey'in, malikhanesine gittiler.
Malikhane kocaman, eski zamanlardan kalma korkunç malikhanelere benziyordu.
Demir kapının önünde ve arkasında dörder koruma vardı.
Silahlarını tabancalarını karşısındakilere doğrulttu.
"Ne istiyorsunuz?"
Robert tabancasını beline koydu ve "İvanı!" dedi.
"Patronunu buraya çağır. Yoksa burayı kan gölüne çeviririz."
Korumalardan biri "tamam." dedi ve eve girdi. Beş dakikaya kalmadan İvanve Alekseyle birlikte geri çıktı.
"Ne istiyorsunuz Robert?" "Bize isyan bayrağını açan İvanı!"
Aleksey demir kapnın dışarısına çıktı.
"Seninle bir anlaşma yapalım Robert."
Robert "ne anlaşması?" diye sordu.
"İvan kendi korumasını kendisi yapacak. Sizin konseyinizden ayrılıp bizim, Rusların konseyine katılacak. Bizim konseyimizle sizin konseyiniz sonsuza kadar dost kalacak!"
Robert konseydeki arkadaşlarına baktı. Hepsi olur anlamında kafasını sallıyordu.
Aleksey gülümseyerek elini uzattı.
"Anlaştık mı?"
Robert da tebessüm etti ve elini uzattı.
"Anlaştık ama ölen arkadaşlarımızın diyeti ödenecek?" "Öderiz, para sıkıntı değil, yeter ki dostluğumuz bozulmasın." "On arkadaşımız öldü. Her biri için yüz bin euro. Yarısını sen, yarısını İvan ödeyecek."
Aleksey "tamam." dedi ve el sıkıştılar.
Konsey yeniden hastaneye döndü.
Hastaneye döndüklerin de Halil'in de Hamid'in de hayati tehlikeyi atlattığını öğrendiler. Fakat Cengiz halen komadaydı.
Gamze gözyaşlarını tüketmişti artık. Ezgi Alparslan ve İkra'yı hastaneye getirmişti.
Gamze boş bir oda'ya geçti ve Alparslan ile İkra'yı emzirdi.
Sonra da Cengiz'in odasının yanı başına gitti.Camdan baktığında Cengiz'in kalbi atmıyordu.
Gamze feryat içinde bağırdı. Doktor ve Hemşireler hızla yanına geldi. Oda'ya girdiler ve şok cihazıyla kalp masajı yapmaya başladılar. Gamze de oda'ya girmişti.
Yoğun uğraşlar sonucunda hasta yeniden hayata döndürüldü.
Gamze sevinçle derin bir çekti ve kendini yere bıraktı. Üzerinin kirleneceğini hesap etmeden yere oturmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yükseliş "İki Yıl" (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek.)
AzioneBen Cengiz Doruk. 180 cm boyunda, kumral saçlı, mavi gözlü, 85 kiloyum. Güçlü bir Mafya Babasına çalışıyorum. Patronumun adı Ramazan Aynaoğlu ve onun için herşeyi yaparım. Âdeta kardeşim gibi severim. O da beni kardeşi gibi sever. İkimiz de birbirim...