Yükseliş "İki Yıl" (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek.)

31. Bölüm

Bir an için öleceğimi hissetmiştim fakat Gamzem kapıda belirdi ve USP marka tabancasıyla üç el ateş ederek hayatımı kurtardı.

Silahını beline koydu ve koşarak bana sarıldı.

Ben de ona sarıldım.

"Hadi hemen gidelim buradan." dedim.

Onlar da "tamam." dedi ve arabaya bindik. Bir sigara yaktım ve arabayı sürmeye başladım.

"Sırada neresi var Arda?" "İki okulun çevresinde uyuşturucu satıyorlar. Birisi Lise birisi de Üniversite."

Arda torpidoda duran kağıt ve kalemi aldı. İkisinin de adreslerini yazdı.

Ben de ilkini okudum ve Arjantin Lisesine sürdüm arabayı.

Biz arabadan indik ve Sıla "üzerimi değiştireceğim." diyerek arabada kaldı.

Biz de kimsenin görmemesini sağladık.

Lise üniformasını giydi ve arabadan indi.

Gülümseyerek "görevi çok ciddiye almışsın." dedim.

"Tabi ki ciddiye alacağım. Çünkü bir planım var."

"Neymiş planın?" diye merakla sordum.

"Torbacıyı etkileyip patronuna yaklaşmak."

Arda "biz patronun yerini biliyoruz." dedi. 

"Ben de, istesek mekanını basarız." diyerek laf arasına atladım.

"O zaman neden küçük lokmayla ilgileniyoruz?" "Merak etme. Akşama bonzai alışverişi var. Orayı cehenneme çevireceğiz."

Sıla sırıtarak "güzel." dedi.

"Tamam. Uzatmayalım da bulalım şu adamı."

Herkes gülümseyerek "anlaşıldı Patron." dedi.

"Herkes dağılsın ve torbacıyı bulan birbirini arasın."

Tekrar "anlaşıldı." dediler ve okulun etrafına dağıldık. Aradık taradık fakat hiç bir yerde torbacıyı bulamadık. Okulun bahçesine oturduk.

Ümidimi kaybetmiştimki telefon çaldı. Arayanın Cemil olduğunu görünce tekrar ümitsizliğe kapıldım.

"Efendim?" "Arjantin Lisesinin kantininde uyuşturucu satıldığı ihbarını aldık. Kalan hedeflerinden ilki o olsun."

Bu haber beni âdeta havalara uçurmuştu.

"Biz şimdi zaten oradayız ama kantinde satıldığını bilmiyorduk. Okulun etrafında fellek fellek onu arıyorduk. Torbacı kantin'in sahibi mi?"

"Evet, gereğini yapın."

"Tamam, görüşürüz." dedim ve telefonu kapattım.

"Ne oldu?" "Torbacı kantin'in sahibiymiş Sıla."

Sıla elini yumruk yaptı ve "vay pezevenk!" dedi.

"Kantine girelimde şu pezevengi gebertelim."

"Anlaşıldı." dediler ve kantine girdik.

Kantinciyi bulduk ve bir masaya oturduk.

Arda'ya kameraları kapatmasını söyledim.

O da hemen kantinden çıktı.

On dakika sonra geri geldiğinde kantinciyle siyaset konuşuyorduk.

Arda tamam işareti yapar yapmaz etrafımı kontrol ettim. İn cin top oynuyordu. Sustuculu Barettamı çıkardım ve beş el ateş ettim. Üçü karnına ikisi kafasına gelmişti.