29. Bölüm

435 30 1
                                    

Anna'nın hayatı bu kadar kolay verilemezdi.

"Hayatını bu kadar kolay kazanamazsın. Bize dişe kovuğa dokunur bir şeyler vermelisin."

Anna başını öne eğmek zorunda kaldı.

"Tamam. Size Yavuzu da vereceğim. Sen önceki sözünü tutacaksın."

Sıla "ne sözü?" diye sorarak araya girdi.

Anna'nın yüzüne yaklaşabildiğim kadar yaklaştım. "

Senden iğreniyorum!" dediğim anda dudaklarını dudaklarımda hissettim.

Kendimi çekmeye çalıştım. Fakat gömleğimin yakasına asılabildiği kadar asıldı ve sonun da gömleğim yırtıldı.

O kadar sinirlenmiştimki Anna'ya bir tane tokat yapıştırdım.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?" "Verdiğin sözünü yerine getirmemi istiyorum." "Getireceğim ama sen panzehiri verdikten sonra. Bir de Yavuzu vereceksin bana."

"Panzehir benim yalıda. Çalışma masasındaki çekmecede." "Yavuzun yeri?" "Onu sözünü tuttuktan sonra öğreneceksin."

"Anlaştık. Şimdi söyle. Bu nasıl bir şey?" "Küçük şeffaf bir tüp. İçinde yeşil bir sıvı var. Onu kana enjekte etmelisiniz." "Tamam. Eğer yanlış tedaviyse ölümlerden ölüm beğen!"

Anna gülümseyerek "doğru tedavi." dedi ve Arda ile birlikte dışarı çıktık.

Sıla da peşimizden geldi. Beni kolumdan tuttu.

"Dur bir dakika! Senin Anna'ya ne sözün var?" "Şu sarpasaran işleri bir çözelim sonra anlatırım." "Hayır, şimdi anlatacaksın."

"Gamzenin hayatı tehlikede!" diye bağırdığımda Sıla korkarak iki adım geri çekildi.

"Üzgünüm. Bu aralar biraz stresliyim."

Sıla omzumu sıvazladı ve "biliyorum." dedi.

"Çocuklara ve Anna'ya bakar ol."
"Merak etme. Çocuklar bakıcıyla birlikte güvende. Anna ise garajda. Bizim adamlar başında."

"Sen yine de bu işlerden ötürü çocukları ihmal etme." dedim ve Arda ile birlikte yalıdan çıktık.

Koşarak Anna'nın yalısına gittik.

Korumalara bir yalan uydurduk ve çalışma odasına girdik.

Çalışma masasının çekmecesinden tüpü aldım ve tekrar yalıya döndük.

Sılaya durumu haber verdim ve Arda ile birlikte hastaneye gittik.

Panzehiri Doktora verdim.

"Bu nedir?" "O panzehir. Kana enjekte edeceksiniz." "Kim verdi ki bunu size."

"Bir arkadaşım verdi. Bunu bil yeter!" dedim sert bir dille.

Doktor da çaresizce "tamam." dedi ve dediğimi yaptı.

İğnenin yapılmasından beş dakika sonra Gamze uyandı.

Gamze uyanana kadar o beş dakika hiç geçmeyecek sanmıştım. Zamanın  yemin bile edebilirdim.

Elimi Gamzenin alnına koydum. Ardından çektikten sonra bir öpücük kondurdum.

"İyi misin hayatım?"

Gamze gülümseyerek elimi tuttu.

"İyiyim merak etme. Azraille burun buruna geldim ama iyiyim."

"Seni Azraille buluşturan orosbu çocuklarının yedi ceddini sikeceğim!" dedim ve öfkeyle ayağa kalktım.

"Ne zaman taburcu olur Doktor?" "Yarın ya da diğer gün efendim."

Yükseliş "İki Yıl" (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin