19 Ekim 2017 10:00
Akşam ki gibi yine hep beraber oturmuştuk ve kahvaltı yapıyorduk.Ramazan'a bir telefon geldi ve o da açtı. Telefonu geri kapattığında geminin İstanbul'a geri döndüğünü söyledi.
Evin bütün erkekleri birlikte ayağa kalktı.
"Herkesi on dakikaya hazırlanmış bir şekilde burada istiyorum. Tamam mı?"
Ben de dahil herkes "tamam." dedi ve odasına gitti. Üzerimizi değiştirdik ve tekrar salona girdik. Oradan da Ramazan ile birlikte bahçeye çıktık ve araçlara bindik. Limana doğru yola çıktık. Limana doğru giderken birer sigara yaktık.
19 Ekim 2017 11:00
Limana gelmiştik ve gemiden insanların indiğni gördük.Ramazan onlardan biriyle gülümseyerek el sıkıştı ve elindeki çantayı aldı.
"Ramazan, benim silahlar nerede?"
"Seni götüreceğim yerde İsmail abi."
"Hemen gidelim o zaman."Ramazan "tamam abi." dedi ve çantayı Mustafa'ya verdi.
"Subo ve Makas ile yanınıza iki koruma alın ve Yalıya dönün."
Mustafa "tamam abi." dedi ve iki koruma seçerek Subo ve Makas ile araba'ya binip uzaklaştı.
Biz de İsmail Abi ile birlikte Şile'deki depoya gittik.
İsmail abi silahlara baktı, her bir yerini kontrol etti. Gülümseyerek "benim bunları taşımam zor olacak" dedi.
"Bizim adamlar sana yardım eder abi, sen hiç merak etme. Hem dışarıdaki Kamyon da sana kiralanmıştır."
Bizim korumalar içeri girdi ve silahları kamyona taşıdı. İsmail Abi bana ve Ramazan'a sarıldı ve kamyona bindi. İki korumamız da onunla birlikte gidecekti.
"Hoşçakal, Allaha emanet ol abi" dedik ve biz de arabalara bindik. Yollarımız ayrıldı ve biz yalıya o da kendi mekanına gitti. Arabadayken bir sigara daha yaktık.
Eve gider gitmez odama çıktım ve kitaplıktan bir kitap seçtim.
Gamze kitaba bakarak "güzel seçim" dedi. Harlen Coban'dan Ormanı seçmiştim.
Yatağa uzandım ve kitabı açtım. Kitabın ilk cümlesini okudum ve okuduğumda da kapı çaldı.
Gamze yataktan fırladı ve kapıyı açtı.
"Efendim Mustafa?" "Patron Cengiz Abiyi çağırıyor Yenge."
Elimdeki kitabı bıraktım yataktan kalktım. Gamzenin pamuk ellerini öptüm ve odadan çıktım. Ramazan'ın odasına gittim.
"Emrah Müdür hakkında bir şeyler düşündün mü?" "Evi nerede onun?" "Bebekte bir villa da oturuyor." "Hiç koruması var mı?" "Hayır, kendine çok güveniyor. Fakat hizmteçileri haftada bir evi temizleyip gidiyor. Yemeklerini dışarıdan şöylüyor." "Tamam, sen bana şu açık adresi ver bakayım."
Ramazan gülümseyerek "tamam." dedi ve adresi bir not kağıdına yazdı.
Ben de odama gittim. Üzerime bir mor kazak bir de mavi kot pantolon giydim.
Gamzeye sarıldım ve odadan çıktım.
Çalışma odasında bulunan gizli tünelden silah deposuna gittim. Ramazan burayı silahları saklamak için yaptırmıştı.
Depodaki çantalardan birisini aldım ve içine beş tane C4, iki tane Baretta, ve bolcana şarjör aldım. Palamı ve çakımı da içine koymayı ihmal etmedim.
Depodan garaja çıktım ve arabaya bindim. Bir an Makası da yanıma almayı düşündüm ama sonra Emrah Müdür'ün onu bize verdiğini hatırlayınca bu fikrimden vazgeçtim. Hemen Emrah Müdür'ün Bebek'teki Villasının yakınlarına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yükseliş "İki Yıl" (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek.)
Hành độngBen Cengiz Doruk. 180 cm boyunda, kumral saçlı, mavi gözlü, 85 kiloyum. Güçlü bir Mafya Babasına çalışıyorum. Patronumun adı Ramazan Aynaoğlu ve onun için herşeyi yaparım. Âdeta kardeşim gibi severim. O da beni kardeşi gibi sever. İkimiz de birbirim...