15. Bölüm

742 45 2
                                    

10 Haziran 2018 00:00
Aylar gelmiş geçmiş ve Sıla bebeğini doğurmak için hastaneye kaldırılmıştı. Bir aile olarak en mutlu ânımızdı.

Ramazan, Gamze ve ben de yanındaydık. Birden sancıları başladı ve Doktorlar onu doğum odasına aldı.

Ramazan da yanında girdi. Bize de dışarıda beklemek kaldı.

Bu arada Mafya işlerini soracak olursanız, Bonner İstanbul Emniyet Müdürlüğünüm başına Emrah'ın yardımcısı Orkanı getirmişti. Diğer Mafyaları öldürerek Şehir'deki nüfuzunu arttırıyordu. Tabi biz de onun işlerini baltalayarak buna biraz engel oluyorduk. Fakat kendi çıkarlarımızı da korumamız gerekiyordu. Artık uyuşturucu satmıyor ve sattırmıyorduk. O hataya bir daha düşüp insanlarımızı zehirlemeyecektik. Daha doğrusu sadece yabancı Mafyalara satacak ve onların tozu ülkemize sokmaması şartıyla ne yaptıkları umrumuzda olmayacaktı. Bonner'ın uyuşturucu satmasına engel oluyorduk.

Bu düşünceler aklımı tırmalarken Gamze omzuma dokundu. Bir an irkildim ve ona baktım.

"Yorgun görünüyorsun, istersen şu odalardan birine git de uyu hayatım."

Gözlerimi ovuşturarak "yorgun değilim" dedim.

O da "tamam, sen bilirsin." dedi ve yanıma oturarak ellerimi tuttu. Bu sırada Ramazan da doğum odasından çıktı.

"Bebek doğdu mu?" diye sordum.

"Yok, daha doğmadı da seninle özel bir şey konuşmam lazım."

Gamze bunu duyar duymaz "ben kantine gidiyorum." dedi ve yanımızdan ayrıldı.

"Doğumdan önce söyleyecektim fakat unuttum. Orkan'ı öldürmen gerekiyor." "Nasıl yapacağım?" "Yarın akşam için onla buluşacaksın. Yanına tabancanı da alacak ve işini bitireceksin." "Yanında korumalarla gelmeyeceğini nereden biliyorsun?"

Ramazan sinsice sırıttı ve "sana güveniyor." dedi.

"Ben şimdi eve mi gidiyim?" "Aynen öyle, yarına dinç olman lazım. İstersen yanına Gamze'yi de al. Ben nasıl olsa buradayım. İkinizin de uykusuz kalmasını istemem." 

"Tamam, ben Gamze'ye sorayım." diyerek kantine indim.

Gamze'ye sordum fakat buradan ayrılmak istemiyordu.

Ben de kendi başıma eve gittim. Yarın için dinç olmak maksadıyla hemen yattım ve uyudum.

11 Haziran 2018 12:00
Sabahleyin geç uyansam da kahvaltıya yetişmiştim.

Subo, Anna, Mustafa ve Makasla kahvaltı yapıyorduk.

"Sevgili dostum Ramazan'ın karısı ve çocuğu nasıllar?"

Omletimin son parçasını da yedim ve tebessüm ettim.

"Sağolun, eksik olmayın! Durumları gayet iyi. Yarın sabah burada olurlar."

Çayımı bitirdim ve tekrar tebessüm ettim.

"Sizin sohbetinize doyum olmaz ama benim kalkmam gerekiyor." "Önemli bir şey yok ya?" "Önemli bir şey yok, merak etmeyin." "Nereye gidiyorsun peki?" "Bu sizi ilgilendirirmi ki?" "Ben burada olan biten her şeyi Bonner'a rapor etmeliyim."

Bunu duyar duymaz racon gereği tabancamı çıkartıp masanın üzerine koydum.

"Bonner Beyefendi bizi dostu değilde emrinde çalışan biri olarak görüyor herhalde!"

Subo da tabancamı görüp, söylediklerimi duyunca o da racon gereği tabancasını masaya koydu.

"Hayır ama  yine de burada olan biteni bilmek istiyor."

Yükseliş "İki Yıl" (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin